Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/21283
Karar No: 2014/14904
Karar Tarihi: 24.06.2014

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/21283 Esas 2014/14904 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2013/21283 E.  ,  2014/14904 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Adana 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 01/10/2013
    NUMARASI : 2009/952-2013/369

    Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 01/03/1996-15/12/2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R

    Dava; davacının davalı işyerinde 01.03.1996 – 15.12.2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece, davacının 01.03.1996 – 02.02.2005 tarihleri arasında davalıya ait işyerinde çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı yanında çiftçi başı olarak çalıştığını beyan eden davacı adına dava dışı F.N.N. tarafından 03.02.2005 tarihli işe giriş bildirgesi düzenlendiği ve davacının bu işyerinde 03.02.2005 – 30.11.2007 tarihleri arasında geçen çalışmalarının davalı Kurum"a bildirildiği, dava dışı F. N. N."a ait işyerinin 07.06.2002 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, yine bu işyerine ait bordroların dosyada mevcut olduğu, ancak bordro tanıklarının dinlenilmediği, komşu işyeri tanıklarının da araştırılmadığı, davacı tanıklarının davacının davalı yanında çalıştığını ve dava dışı F. N.N. da davalının ortağı olduğunu beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
    Uyuşmazlık; somut olayda fiili çalışma olgusunun ispatı konusunda, mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    506 sayılı Yasanın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespit davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması salt bu nedene dayalı istemin reddine neden olmaz. Somut bilgilere dayanması koşuluyla, bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen veya bilmesi gereken komşu işyerleri kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen kimi diğer kanıtlarla dahi sonuca gitmek mümkündür. Kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527,30.6.1999 gün 1999/21-549-555,5.2.2003 gün 2003/21-35-64,15.10.2003 gün 2003/21-634-572,3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 10.11.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Somut olayda; yetersiz tanık beyanlarına dayanılarak sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
    Mahkemece yapılacak iş; öncelikle davalı adına 506 sayılı Yasa kapsamına alınmış bir işyeri bulunup bulunmadığını araştırmak, böyle bir işyeri var ise dönem bordrolarını dosya arasına alarak re"sen seçilecek bordro tanıklarını dinlemek, davalı adına Yasa kapsamına alınmış bir işyeri yok ise zabıta marifetiyle; talep edilen dönemde davacının çalıştığını beyan ettiği köylerdeki muhtar ve azaları tespit ederek bu kişileri dinlemek, dosyada mevcut dava dışı F. N. N.işyerine ait bordrolarda isimleri bulunan kişileri de dinleyerek davalı ile dava dışı F. N. N. arasında herhangi bir ortaklık ilişkisi bulunup bulunmadığını araştırmak ve gerekirse F.N. N.da davaya dahil ederek toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre hüküm kurmaktan ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden E.. Y.."e iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi