Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/1141
Karar No: 2019/4319
Karar Tarihi: 26.02.2019

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2019/1141 Esas 2019/4319 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2019/1141 E.  ,  2019/4319 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : ALACAK

    İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih, esas ve karar numarası belirtilen kararının temyiz incelemesi sonucunda, Dairemizin 04/12/2018 tarihli ve 2017/18157 esas, 2018/26160 karar sayılı ilamıyla ONANMASINA karar verilmiştir.
    Davalı vekilince Dairemiz kararının maddi hataya dayandığı gerekçesi ile ortadan kaldırılması istenilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 10/02/1988 tarihli ve 1987/2-520 esas, 1988/89 karar sayılı kararında belirtildiği üzere, Yargıtay"ca temyiz incelemesinin yapıldığı sırada dosyada bulunan bir belgenin gözden kaçırılması, maddi hata sebebidir. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu’nun 04/02/1959 tarihli ve 1957/13 esas, 1959/5 karar ile 09/05/1960 tarihli ve 1960/21 esas, 1960/9 karar sayılı kararlarında belirtildiği üzere, Yargıtay’ca maddi hata sonucu verilen bir karara mahkemece uyulmasına karar verilmesi halinde dahi usulü kazanılmış hak oluşmaz ve Yargıtay’ın hatalı kararından dönülmesi mümkündür.
    Somut uyuşmazlıkta, Mahkeme kararı, Dairemizin 04/12/2018 tarihli ve 2017/18157 esas, 2018/26160 karar sayılı ilamıyla onanmış ise de, delillerin dikkate alınmasında maddi hata yapıldığı, kararın aşağıda açıklanan nedenlerle bozulması gerekirken onandığı anlaşılmaktadır. Anılan sebeple, maddi hataya dayanan Dairemizin 04/12/2018 tarihli ve 2017/18157 esas, 2018/26160 karar sayılı kararının ORTADAN KALDIRILMASINA karar verildi. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkili işçinin davalı ... Petrolleri Anonim Ortaklığı’na ait işyerinde kayden alt işveren bünyesinde üretim saha işçisi olarak çalıştığını, 31/12/2014 tarihinde iş sözleşmesinin haklı bir sebep olmadan feshedildiğini, müvekkilinin sendika üyelik başvurusunu yaptığını, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğundan baştan itibaren davalının işçisi sayılması gerektiğini, müvekkiline ödenmesi gereken ücretin, davalının kadrolu emsal çalışanlarına ödediği ücret miktarında olması gerektiğini, buna bağlı olarak ücret farklarının ödenmesi ile toplu iş sözleşmesinde düzenlenen sendikal haklardan yararlanması gerektiğini ileri sürerek, asıl işveren-alt işveren arasındaki ilişkinin muvazaalı olduğu ile müvekkilinin gerçekte alması gereken ücret miktarının tespitiyle, kök ücret, ilave tediye, vardiya primi, yol mesai alacağı, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacının müvekkilinin işçisi olmadığını, davacının çalıştığı süre için sendika üyeliği bulunmadığını, bir kısım işçiler için ise iş sözleşmelerinin son bulduğu tarihten sonra sendika üyeliğinin müvekkiline bildirildiğini, davacının çalışma süresi boyunca toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığını, ... Kapsam İçi Personel Yönergesinin ise müvekkili işyerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan ve toplu iş sözleşmesi kapsamında olan personele uygulandığını, davacının iddia ve taleplerinde haksız olduğunu, taleplerin zamanaşımına da uğradığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu, davacının işe ilk giriş tarihinden itibaren davalının işçisi sayılacağı, ücretinin buna göre belirlenmesi gerektiği, toplu iş sözleşmesinden ise faydalanmasının mümkün olmadığı, bilirkişi raporunda hesaplanmış alacaklara hak kazanıldığı gerekçesiyle, kök ücret, ilave tediye, fazla çalışma, hafta tatili ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacakları hüküm altına alınmış; sair taleplerin ise reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Somut olayda, Mahkemece, asıl işveren-alt işveren ilişkisinin muvazaalı olduğu ve dolayısıyla, davacının başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılması gerektiğinin kabul edilmesi, dosya kapsamına ve emsal dava dosyalarına göre yerindedir.
    Davacının çalışmasının 31/12/2014 tarihinde sona erdiği sabittir. Sendikaya üyeliği 18/12/2014 tarihinde ilgili sendika tarafından onaylanmış ise de, üyeliğinin davalı işverene çalışma süresi içerisinde bildirildiği hususu kanıtlanamamıştır. Davacının, çalışma süresi içerisinde, dayanışma aidatı kesilmesi yönünde, işverene bir başvuru yaptığını gösterir delil de bulunmamaktadır. Bu yönler dikkate alındığında, davacının davalıya ait işyerinde yürürlükteki toplu iş sözleşmesinden yararlanması mümkün değildir. Keza, Mahkemece de, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanamayacağı, karar gerekçesinde açıkça belirtilmiş olup, davacı taraf kararı temyiz etmemiştir.
    Davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmamasına göre, davacıya ödenmesi gereken aylık ücret miktarının ve sağlanması gereken hakların tespitinde; davalı bünyesinde çalışan ve toplu iş sözleşmesine göre aylık ücret ile hakları belirlenen işçilerin, emsal kabul edilmesi mümkün değildir.
    Diğer taraftan, ... Petrolleri Anonim Ortaklığı Kapsam İçi Personel Ücret ve Görevde Yükselme Yönergesinde; bu yönergenin, kapsam içi personelin işe başlama ücretleri ile nakil ve görevde yükselmelerinde uygulanacak esasların belirlenmesi amacını taşıdığı; yönergenin Ortaklık işyerlerinde belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalışan ve toplu iş sözleşmesi kapsamında olan kapsam içi personele uygulanacağı belirtilmiştir. Davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanamamasının sonucu olarak, bu yönerge kapsamında olmadığı da anlaşılmaktadır.
    29/11/2006 tarihli ve 26361 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren (ve bir kısım değişikliklerle halen yürürlükte olan) ... Petrolleri Anonim Ortaklığı Personel Yönetmeliğinin davacıya uygulanmasının mümkün olup olmadığı sorununa gelince; bu yönetmeliğin 1. maddesinde “(1)Bu Yönetmelik, ... Petrolleri Anonim Ortaklığı daimî kadrolarında toplu-iş sözleşmesi kapsamı dışında kalan belirsiz süreli hizmet akdi ile çalışan personelin; tayin, nakil, terfi, kadro, çalışma esasları, sosyal, idarî, malî ve diğer özlük hakları ile disiplin yönünden tâbî olacakları hükümleri kapsar.” hükmü bulunmakta olup; aynı yönetmeliğin “tanımlar” başlıklı 3. maddesinde ise, bu yönetmelikte yer alan personel tanımının “... Petrolleri Anonim Ortaklığı’nda toplu-iş sözleşmesi ekindeki "Kapsam Dışı Personel Listesi"nde yer alan toplu-iş sözleşmesi kapsamı dışında kalan çalışanları” ifade ettiği düzenlenmiştir. Yönetmelik ekindeki listelerde de, personel görev ve pozisyonları gösterilmiştir. Bu hükümler dikkate alındığında, 29/11/2006 tarihli ve 26361 sayılı Resmi Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren ... Petrolleri Anonim Ortaklığı Personel Yönetmeliğinin, toplu iş sözleşmesi ekindeki "Kapsam Dışı Personel Listesi"nde yer alan görevlerde çalışanları kapsadığı anlaşılmaktadır. Davacının görevi, bahsi geçen kapsam dışı personel listesinde sayılan görevler arasında değildir. Dolayısıyla, davacının bu yönetmelik kapsamında da bulunmadığı sabittir.
    Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davalı tarafından kabul manasına gelmemek üzere dosyaya tablo sunulduğu, bu tabloda “alması gereken” başlığı altında gösterilen kök ücret miktarının esas alınarak hesaplama yapıldığı belirtilmiştir. Bahsi geçen tabloda, “mevcut ücret” ve “alması gereken” başlıkları altında ücret miktarlarının ayrı sütunlar halinde yazılı olduğu görülmektedir. Eldeki dosya içeriğinde, tablo hakkında açıklayıcı bir üst yazı bulunmamakta ise de, Mahkemece aynı nitelikteki uyuşmazlıkla ilgili seri şekilde yargılaması yapılan dava dosyalarında da benzer mahiyette tabloların sunulduğu ve tablolar hakkında davalı ...’nun açıklayıcı cevabi yazılarının bulunduğu görülmektedir (Örneğin; ... 1. İş Mahkemesi’nin 2016/648 esas-2018/798 karar sayılı dosyası). Söz konusu cevabi yazılarda, tablodaki hesaplamaların, sendikalı işçiler için uygulanan toplu iş sözleşmesi ve ... Kapsam İçi Personel Ücret ve Görevde Yükselme Yönergesi baz alınarak yapıldığı, ... bünyesinde sendikasız çalışan işçinin bulunmadığı bildirilmiştir.
    Davalı tarafından kabul manasına gelmemek üzere sunulan tabloda yer alan “alması gereken” başlığı altında yazılı kök ücret miktarlarının ve buna bağlı şekilde gösterilen farkların, toplu iş sözleşmesi ve ... Petrolleri Anonim Ortaklığı Kapsam İçi Personel Ücret ve Görevde Yükselme Yönergesi dikkate alınarak hesaplanmış olduğu anlaşılmaktadır. Yukarıda detaylı aktarıldığı üzere, davacının toplu iş sözleşmesinden yararlanmasının mümkün olmadığı ve dolayısıyla bahsi geçen yönerge kapsamında da bulunmadığı açıktır. Varılan bu sonuca göre, tabloda yazılı “alması gereken” sütununda gösterilen ücret miktarlarının davacı için uygulanması mümkün değildir.
    Davalı ..., kendi kadrolarında sendika üyesi olmayan işçinin bulunmadığını bildirmiştir. Bunun aksini gösterir bir delil yoktur. Toplu iş sözleşmesine göre aylık ücret ile hakları belirlenen işçilerin emsal alınması mümkün değildir. Dosya içeriğine göre, sendika üyesi olmamasına (ve dayanışma aidatı ödememesine) rağmen toplu iş sözleşmesi ile Kapsam İçi Personel Ücret ve Görevde Yükselme Yönergesi hükümlerinden faydalandırılan işçinin bulunduğu hususu da, iddia ve ispat edilmemiştir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında varılan neticede; davacının toplu iş sözleşmesinden ve ... Petrolleri Anonim Ortaklığı Kapsam İçi Personel Ücret ve Görevde Yükselme Yönergesinden yararlanamayacağı, 29/11/2006 tarihli ve 26361 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren ... Petrolleri Anonim Ortaklığı Personel Yönetmeliği kapsamında da olmadığı, davalı bünyesinde çalışan ve toplu iş sözleşmesine göre aylık ücret ile hakları belirlenen işçilerin emsal alınmasının mümkün olmadığı, davalı bünyesinde sendika üyesi olmayan işçi bulunmadığı; sendika üyesi olmamasına (ve dayanışma aidatı ödememesine) rağmen toplu iş sözleşmesi ile Kapsam İçi Personel Ücret ve Görevde Yükselme Yönergesi hükümlerinden faydalandırılan işçinin bulunduğunun iddia ve ispat edilmediği de dikkate alınarak; “kök ücret” ifadesiyle talep edilmiş fark ücret talebi reddedilmelidir. Fazla çalışma, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ile 6772 sayılı Kanun’dan doğan ilave tediye alacakları ise davacıya fiilen ödenen aylık ücret miktarı esas alınarak yeniden hesaplanmalıdır.
    Yukarıda yazılı maddi ve hukuki olgulara aykırı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26/02/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi