Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, noktaları arasında kalan taşınmazın orman sınırları içerisinde bırakıldığını, 2000/902 Esas sayılı dosyasında yapılan keşifte taşınmazın orman olmadığının anlaşıldığını ileri sürerek, taşınmazın ormanla ilgisinin olmadığının tespiti ile orman sınırları dışına çıkartılması istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece dava konusu olan taşınmazın 1949 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman tahdit çalışmalarında orman sınırları içerisinde bırakıldığı, süresinde dava açılmaksızın tahdidin kesinleştiği, aplikasyonun davacıya yeniden dava açma hakkı vermeyeceği, Yargıtay HGK"nın 03.04.1996 tarih 1996/92 E. - 233 K. sayılı ilâmı ve Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatları gereğince orman dışına çıkartma, yasa gereği Hazine adına olacağından, gerçek kişinin bu yolda idareyi zorlayıcı şekilde dava açmakta hukukî yararı ve aktif dava ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede ilk kez 1949 yılında yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 2005 yılında aplikasyon ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B uygulamaları yapılmış, sonuçları 21/10/2011 tarihinde ilân edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın yörede ilk kez 1949 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı, davacı tarafından dayanılan sulh ceza mahkemesi davasında davaya konu edilen yer ile çekişmeli yerin aynı olmadığı, kaldı ki sözü edilen dava dosyasında davacının mahkumiyetine karar verildiği de belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 25/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.