3. Hukuk Dairesi 2020/435 E. , 2020/2026 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak- manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, alacak talebi yönünden davanın kısmen kabulüne, manevi tazminat talebi yönünden davanın tefrikine yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 13/01/2011 tarihli kira sözleşmesi bulunduğunu, kiralanana taşındıktan kısa süre sonra kiralananın satılması nedeniyle yine davalıya ait olan başka bir konuta ilişkin aralarında 13/10/2011 tarihli yeni bir kira sözleşmesi imzalandığını, bu defa da bahse konu kiralananda böcek çıkması ve defalarca ilaçlatılmasına rağmen böceklerden kurtulamaması sebebiyle bu konutu da tahliye etmek zorunda kaldığını, her iki sözleşmede de 1.250TL depozito bedelinin ayrı ayrı ödendiğini, böcekler nedeni ile alerjik rahatsızlık geliştiğini ve tedavi gördüğünü, belirterek her iki daire için ödenen 2.500TL depozito bedeli, 1.500TL böcek ilaçlama masrafı, tedavi masrafı ve 10.000TL manevi tazminat toplamı 14.000TL "nin 12/12/2011 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile her konut için ödenen 1.250TL"den toplam 2.500TL depozito alacağı ile 80TL tedavi gideri alacağı toplamı 2.580 TL alacağın davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine; Manevi tazminat talebi ise Asliye Hukuk Mahkemesi"nin görevine girdiğinden ve daha önce .... Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verildiğinden aradaki görev uyuşmazlığının çözümü bakımından manevi tazminat yönünden dosyanın tefriki ile görevli Yargıtay ilgili dairesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının vekalet ücreti hariç maddi tazminata yönelik sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının, manevi tazminat davasına ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK"nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak
davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda "Sulh Hukuk Mahkemesi" görevlidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re"sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Somut olayda; uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklanmaktadır. Dava 10/04/2012 tarihinde açılmış olup, ... Anadolu 14. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 04/03/2014 tarih 2012/286 Esas- 2014/79 Karar sayılı ilamı ile davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, tarafların kararı temyiz etmemesi üzerine hüküm, 13/05/2014 tarihinde kesinleşmiştir. Dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi üzerine yapılan yargılama sonucunda, davacının manevi tazminat talebi yönünden davanın tefrikine karar verilmiş olsa da, manevi tazminat isteminin de kira ilişkinden kaynaklandığı dikkate alındığında, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi"dir.
Hal böyle olunca; mahkemece, davacının manevi tazminat istemi yönünden de işin esasına girilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu yön göz ardı edilerek yazılı şekilde manevi tazminat talebi yönünden dosyanın tefrikine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
3- Davalının, lehine eksik vekalet ücretine hükmedilmesine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T’nin 13. maddesinde "1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez."" düzenlemesi yer almaktadır.
Davanın 4000TL miktarındaki maddi tazminat talebi üzerinden açıldığı, Mahkemece 2.580TL"nin kabulüne karar verildiği, davanın reddedilen kısmı üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretin altında kalmamak şartıyla davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik miktarda vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bendlerde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 04/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.