Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : 1-Sanıklar ..., ..., ... haklarında; Beraat
2- Sanıklar ..., ..., ... haklarında; TCK"nın 85/1, 62, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet
2- Sanık ... müdafii,
3- Katılanlar ...,... vekili

Taksirle öldürme suçundan sanıklar ..., ... ..., ..."ın beraatlerine, sanıklar ..., ... ve ..."ın mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar ... ve ... müdafii, sanık ... müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanıklar..., ..."ın haklarında; yapılan yargılama sonunda yüklenen suç açısından faillerin taksirinin bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan,
..., ... ve ... haklarında; yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanıklar müdafiilerinin eksik inceleme ile hüküm kurulduğuna, hükmün açıklanmasının geri bırakılması gerektiğine, bilirkişi raporlarının çelişkili olduğuna, kusura, katılanlar vekilinin ise beraat hükümlerinin isabetsiz olduğuna, mahkum olan sanıklar yönünden ise ceza miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, sanıklar ... .... ve ... hakkındaki beraat hükümleri ile sanık ..., ... ve ..."ın mahkumiyetine ilişkin hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
2-Sanık ..."in beraatine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince,
Olay tarihinde ölen ... ile ..."un makas ustası, sanık ... ile tanıklardan ..."nın ... ustası olarak ... İl Özel İdare Müdürlüğünde çalıştıkları idareye ait ... hurda şantiyesinde bulunan hurdalıktan Isuzu marka kamyonun dingilinin sökülüp başka bir Isuzu kamyona takılmasının istenilmesi üzerine, şantiyede vinç olmadığı için aynı yerde bulunan kepçenin vinç gibi kullanılarak kamyonun dingilinin kaldırılması için kepçenin kamyona yaklaştırıldığı ölenin elindeki zinciri kepçenin tırnağına bağlamak istediği sırada ölümle sonuçlanan olayla ilgili olarak sanık ..."in Adli Ölü Muayene ve Otopsi Tutanağının düzenlenmesi sırasında tanık olarak alınan beyanında; makasçı ustası olan ölenin kamyonun altına girip pernoyu söktüğü sırada zeminin yumuşak olması nedeniyle aracın kayarak dingilin ölenin kafasına düştüğünü ve ölenin bu şekilde aracın altında kaldığını beyan ettiği, daha sonraki ifadelerinde ise; sökülen parçanın insan gücüyle yerinden çıkarılamayacağı anlaşılınca kepçenin kovasının ucuna takıp dışarı çekip monte edilecek aracın altına koymaya çalıştıklarını, ölenin zincirin kısa gelmesi üzerine kendisinden biraz daha yaklaştırmasını istediğini kepçeyi yaklaştırdığı sırada ölenin kepçe kovası ile hurda araç arasında zinciri tuttuğunu ancak kepçe kovası ile aracın tamponu arasında nasıl sıkıştığını görmediğini ifade etttiği, sanığın yanında bulunan tanıkların da benzer ifadelerde bulundukları, olaydan iki ay sonra yapılan bilirkişi incelemesinde kepçenin yavaş yavaş, bazen de ani olarak aşağıya doğru indiğinin arızalı olduğunun belirlendiği bilirkişi raporlarında olayın, kepçe kovasının arıza nedeniyle düşmesi sonucu olayın meydana geldiğinin kabülü ile buna göre kusur değerlendirilmesi yapılmış ve mahkemece olayın ne şekilde gerçekleştiği hususunda bir kabul olmamakla birlikte; olay yeri inceleme raporunda kamyonun altında yapılan incelemede ölene ait kan veya doku izine rastlanılmadığı, kepçenin içinde fışkırma şeklinde kan birikintisinin ve kamyonun altında kepçeye ait kazma izlerinin mevcut olduğu ve kepçenin olay sırasında sanık tarafından kullanıldığının anlaşılması karşısında dosyadaki tüm tespit, belge, ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; ölenin 65 cm uzunluğundaki zinciri dingile takarak kamyonun kepçe ile kaldırılması sırasında zincirin kısa gelmesi üzerine kepçenin kaldırılacak olan kamyona yaklaştırılması manevrası sırasında kepçe ile kamyon arasında sıkışarak öldüğünün ve meydana gelen olayda kepçeyi kullanan sanığın asli kusurlu kabulü ile mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA .13/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.