Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... ve vekilleri 07/02/2013 havale tarihli dilekçesi ile bulunan 18000 m² ve 19000 m2 yüzölçümündeki taşınmazların müvekkilerinden ait olduğu, taşınmazın bir kısmının da diğer müvekkili "ne tahsis edildiği, taşınmaza ait tapu kaydı bulunduğu, yapılan 2/B çalışmalarında taşınmazın orman olduğu gerekçesi ile 2/B işlemine tabi tutulmadığı, taşınmazın orman vasfını tamamen kaybettiği ve 2/B vasfında olduğu iddiasıyla; orman kadastro komisyonunun taşınmazın 2/B"ye uygun yer olmadığına ilişkin tespitinin iptali ve taşınmazın 2/B vasfında olduğunun tespiti istemi ile dava açmıştır.
Mahkemece davanın hukukî yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 2/B maddesi uygulamasına yer olmadığına dair yapılan tespitin iptalinin istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 08/10/2012 tarihinde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. md. kapsamında orman kadastrosu yapılmış, sayılan ormanlarda 6831 sayılı Kanunun 3302 Kanun ile değişik 2/B maddesi çalışmaları yapılmış, 08/01/2013 - 08/02/2013 tarihleri arasında ilân edilmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli yerde orman sınırlamasının yapılarak kesinleştiği, sonradan yapılan 2/B madde uygulaması ile taşınmazın Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmadığı anlaşılmıştır. Öncesi Devlet Ormanı olan bir yer, 2/B uygulaması ile ancak Hazine adına çıkarılabileceğinden, gerçek kişilerin bu gibi yerlerin kendileri adına orman sınırları dışına çıkartılmasını talep etmekte hukuki yararı bulunmadığı gibi, halen tahdit içinde olan böyle bir yerin, hangi nedenle olursa olsun orman sınırları dışına çıkartılması için Orman Yönetimini zorlayıcı nitelikteki davanın dinlenme olanağı yoktur. Açıklanan nedenlerle; davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine 29/09/2014 günü oy birliği ile karar verildi.