Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6535
Karar No: 2014/8135

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/6535 Esas 2014/8135 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/6535 E.  ,  2014/8135 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalı ... vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    ... İlçesi, ... Köyünde 1995 yılında yapılan kadastro sırasında ... Köyü, 1613 ve 1615 parsel sayılı, sırasıyla 3724 m² ve 2470 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden olduğu gerekçesiyle zeytinli tarla niteliğiyle davalı ... adına tespit edilmiş, davalı lehine zilyedlik şerhi konulmuş; daha sonra 29.03.2012 tarihinde ifraz edilerek; 4000, 4001, 4002, 4005 ve 4006 sayılı parsellere ayrılmıştır.
    Davacı vekili, 28.09.2011 havale tarihli dilekçesiyle taşınmazların müvekkilinin zilyetliğinde olduğu ve öncesi itibarıyla orman sayılan yerlerden olmadığı, 2/B kapsamında da bulunmadığı iddiasıyla, taşınmazın beyanlar hanesindeki 2/B şerhinin kaldırılmasını, davalı ... adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 4000 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptal ve tescili istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28.05.1945 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 03.03.1978 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması ile 16.12.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması,12.08/12.09.2011 tarihleri arasında ilan edilen 3402 sayılı kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen Ek 4 kullanım kadastrosu çalışması vardır.
    1) Davacı vekilinin 4001, 4002, 4005 ve 4006 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazları bakımından;İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, 4006 sayılı parselin kesinleşen orman sınırı içinde; 4001 ve 4002 sayılı parsellerin kesinleşen 2/B alanında kaldığı, 4005 sayılı parselin ise öncesi itibarıyla orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek, bu parseller yönünden davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 4001, 4002, 4005 ve 4006 sayılı parsellere ilişkin hükmün onanması gerekmiştir.
    2) ... vekilinin 4000 sayılı parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince;
    Mahkemece 4000 parsel sayılı taşınmazın öncesi itibarıyla orman sayılan yerlerden olmadığı gerekçesiyle, bu parsel yönünden davanın kabulüne karar verilmiş ise de, verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; taşınmazın kadastro tespiti 17/07/1995 ilâ 17/08/1995 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir. Dava ise, 28/09/2011 tarihinde açılmıştır.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun “Kadastro tutanaklarının kesinleşmesi ve hak düşürücü süre” başlıklı 12. maddesinin üçüncü fıkrasında; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz” hükmüne yer verilmiştir.
    Somut olayda; kadastro tesbitinin kesinleştiği tarih ile davanın açıldığı tarih arasında Kadastro Kanununun 12. maddesinin üçüncü fıkrasında sözü edilen 10 yıllık hak düşürücü süre geçmiştir. Hak düşürücü süre, olumsuz dava koşulu olup, tüm defi ve itirazlardan önce mahkemece kendiliğinden gözönünde tutulması gerekir.Bu itibarla; mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile 4001, 4002, 4005 ve 4006 sayılı parsellere yönelik hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine, 2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 4000 parsele yönelik hükmün BOZULMASINA 30/09/2014 günü oy birliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi