20. Hukuk Dairesi 2014/4779 E. , 2014/8193 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
27.06.1985 ilâ 29.07.1985 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen genel arazi kadastrosu sırasında ... Köyü, ... parsel sayılı 2760,00 m² yüzölçümündeki taşınmaz, mera niteliğiyle sınırlandırılmıştır.
Davacı ... Yönetimi vekili, 02.06.2011 havale tarihli dilekçesiyle, ... İlçesi, ... Köyü ... parsel sayılı taşınmazın mera, yaylak, kışlak, otlak ve çayır niteliğiyle sınırlandırıldığı, ancak taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde bulunduğu iddiasıyla, 4342 sayılı Kanun uygulaması ile kesinleşmiş Devlet Ormanı üzerine ihdas edilen mera, yaylak, kışlak, otlak ve çayır tesbitlerinin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tescili istemleriyle dava açmıştır.
Kadastro Mahkemesince, davanın kabulüne ve dava konusu ... Köyü, ... parsel sayılı taşınmazın mera kadastro tesbit komisyonu tarafından 4342 sayılı Kanun kapsamında orman sınırları dışına çıkarılarak mera olarak tesbit ve tescil işleminin iptali ile ... parsel sayılı taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 11/4 maddesi gereğince orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20/05/2013 tarih ve 2012/10467 E. - 5844 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mera Kanunun 13/4. maddesi gereğince yaptığı ilân ya da tebliğ üzerine 30 günlük süre içinde açılacak davalara bakma görevi, Mera Kanununun 13/5. maddesi hükümlerine göre asliye hukuk mahkemesine aittir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın bulunduğu bölgede 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca İl Mera Komisyonu tarafından mera tesbit ve tahdit çalışmaları yapılmıştır. Dava, mera komisyonu tesbit ve tahdit kararının iptali istemiyle 30 günlük askı ilânı süresi içinde açılmışsa da, mera komisyon kararının askı ilânından önce çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde genel arazi kadastrosu yapılıp çekişmeli taşınmaz hakkındaki kadastro tesbit tutanağı kesinleşmiştir. İl mera Komisyonunca yapılan bu işlemlere karşı yapılan itirazların incelenmesi ve sonuca bağlanması, 4342 sayılı Mera Kanunun 13. maddesi gereğince genel mahkemelerin görevi içindedir.” denilmiştir. Kadastro mahkemesince bozma kararına uyularak görevsizlik kararı verilmiştir.
Asliye Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne, ... parsel sayılı taşınmaz mera komisyon kararının iptaline, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve teciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve ... tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca yapılan mera komisyonu tesbit ve tahdit kararına itiraz ve kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan mera vasıflı taşınmazın orman vasfıyla tapuya tescili istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 19.06.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastro haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içerisinde kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 02/10/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.