20. Hukuk Dairesi 2014/6781 E. , 2014/8219 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı kişiler ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, 17.10.2011 tarihli dava dilekçesi ile; ... İli, ... İlçesi, ... Köyü ... parsel sayılı taşınmazın mahkeme kararı ile tescil olduğunu, orman ile bir ilgisinin bulunmadığını, taşınmazın ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/863, 2011/1972, 2011/1972 ve 1973 sayılı dosyaları ile kamulaştırma davasına konu olduğunu iddia ederek, taşınmazın orman vasfıyla Maliye Hazinesi adına yapılan tespite yönelik itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile; ... İli, ... İlçesi, ... Köyü ... parsel sayılı taşınmazın 15.07.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (B1) ile gösterilen 1572,74 m2 ve (B2) ile gösterilen 971,58 m2"lik kısımlarının davacıların murisi İbrahim kızı ... mülkiyetinde olduğunun tespitine, (A) harfi ile gösterilen 6584,56 m2"lik kısmının orman vasfı ile Hazine mülkiyetinde olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davacı kişiler ile davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
1- Davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin bilirkişi raporunda (B1) ve (B2) harfler ile gösterilen kısımlara yönelik temyiz itirazları bakımından;
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın, davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyize konu edilen 15.07.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (B1) ve (B2) ile gösterilen kısımlarının orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, temyiz itirazlarının REDDİNE,
2- Davacı gerçek kişilerin bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısıma yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Mahkemece dava konusu taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile davacı gerçek kişilerin bu kısma ilişkin davalarının reddine karar verilmişse de delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüştür. Dava konusu taşınmaz asliye hukuk mahkemesinin 1989/85 E. - 1991/196 K. sayılı davası sonucu hükmen tescil edilmiş olup, her ne kadar bu davada Orman Yönetimi taraf değil ve bu hüküm Orman Yönetimi açısından kesin hüküm oluşturmasa da güçlü delil olarak değerlendirmeye alınması
gerekirken temyize konu dosyada bu hususta bir değerlendirme yapılmadan ve bilirkişi raporları denetlenmeden hüküm kurulmuştur. 1989/85-1991/196 karar sayılı tescil dosyasında yapılan keşif sonucu Orman Mühendisi Kemal Balkay tarafından düzenlenen orman bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın çok önceleri makilik sahadan açılmak ve imar ihya yapılmak sureti ile meyve bahçesi haline getirildiği, batısı, kuzeyi ve güneyinin maki florası ile kaplı olduğu belirtilmiş olmasına karşın, temyize konu dosyada düzenlenen ve hükme dayanak alınan 14.07.2013 tarihli orman bilirkişileri kurulu raporunda (A) harfi ile işaretli kısmının memleket haritasında yeşil alanda, hava fotoğrafında siyah renkli alanda kaldığı ve orman sayılan yer olduğu belirtilmiştir. Rapora ekli memleket haritası incelendiğinde (A) harfli kısmın yeşil alanda kaldığı doğrudur. Ancak, bu kısmın haritada çalılık rumuzu ile işaretlendiği ve memleket haritasına bakıldığında eğimin yüksek olmadığı anlaşılacaktır. Dolayısı ile bu kısmın 6831 sayılı Kanunun 1/J maddesi kapsamında olmadığı ve tescile esas dosyada alınan orman bilirkişi raporunun da bu hususu doğruladığı, taşınmazın yalnız (B1-B2) kısımlarının değil tamamının orman sayılmayan yer niteliğinde olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, dava konusu taşınmaz kamulaştırma nedeni ile tapudan terkin edildi ise lehine kamulaştırma yapılan enerji piyasası denetleme kurulunun da dava taraf olarak yer alması gerekeceğinden taraf teşkili sağlanmalı ve deliller toplandıktan sonra hüküm kurulmalıdır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle; gerçek kişiler vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/10/2014 günü oy birliği ile karar verildi.