3. Hukuk Dairesi 2020/692 E. , 2020/2058 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, .... Hastanesi"nin tüzel kişiliği olduğunu, davalı kurumun mayıs dönemi faturalarını incelediğinde bazı faturalarda sunulan sağlık hizmetlerinin farklı kategorilere girdiği ve yapılmaması gereken tedavilerin yapıldığı gerekçesi ile şirketin hak edişlerinden toplam 14.345,20 TL kesinti yaptığını ancak bu kesintilerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, şirketin davalı ... 14.345,20 TL borcu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davada görevli ve yetkili mahkemenin ... Mahkemeleri olduğunu, davacı hastanenin kuruma 2011/Mayıs döneminde MEDULA sistemi üzerinden teslim ettiği sağlık giderlerinin kurum merkezinde görevli hekimler tarafından Sağlık Uygulama Tebliği, 22.09.2010 tarihinde yürürlüğe giren 2010/110 ve 2010/112 sayılı genelgeler, idari mevzuat ve sağlık hizmeti satın alma sözleşmesi çerçevesinde yine sağlık uygulama tebliği ekinde yer alan fiyat tarifeleri üzerinden mevzuatsal incelenmesi tamamlanarak ödemeler ve kesintiler yapıldığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemenin; dava dilekçesinin yetki yönünden reddine, dosyanın karar kesinleştikten sonra istek halinde yetkili...Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine ilişkin kararının, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 07/07/2015 tarih ve 2015/14123 esas, 2015/23602 karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmiştir.
Yetkisizlik kararının kesinleşmesi üzerine, davanın yargılaması yetkili ... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından yürütülmüş ve 06/12/2016 tarihli ve 2016/41 Esas, 2016/503 Karar sayılı karar ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İş bu kararın, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dava dosyası temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 373/4 maddesi; "Yargıtayın bozma kararı üzerine ilk derece mahkemesince bozmaya uygun olarak karar verildiği takdirde, bu karara karşı temyiz yoluna başvurulabilir." hükmünü,
Geçici 3/2 maddesi; "Bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26/9/2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ilâ 454 üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunur. Bu kararlara ilişkin dosyalar bölge adliye mahkemelerine gönderilemez." hükmünü içermektedir.
Yukarıda açıklanan yasa maddelerinin düzenleniş amacı, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlara karşı Yargıtay yoluna başvurulmasını ve karar kesinleşinceye kadar kanun yolu denetiminin Yargıtay tarafından yapılmasını sağlamaktır.
Diğer bir anlatımla, Yargıtay’ın verdiği bozma kararları üzerine verilen kararların tekrar Yargıtay denetiminden geçmesi, başka bir deyişle Yargıtay kararının istinaf yolu ile denetlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
Somut uyuşmazlıkta; ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkisizlik kararı hakkında onama kararı verilmiştir. Bu aşamadan sonra, yetkili .... Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından esasa ilişkin yargılama yapılıp, karar verilmiştir.
Aleyhine kanun yoluna gidilen karar, ....Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararı olup, bu karar ile ilgili olarak Yargıtay’ın bir denetimi söz konusu değildir.
Bu itibarla, 06/12/2016 tarihinde verilen ve daha önce Yargıtay denetiminden geçmeyen kararın kanun yolu denetimi "İstinaf" olup, görevli mercinin Bölge Adliye Mahkemesi olduğu anlaşıldığından, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, 05/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.