20. Hukuk Dairesi 2014/6281 E. , 2014/8252 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı gerçek kişiler, 10.03.2009 tarihli dilekçesinde sınırlarını bildirdiği; ... İlçesi, ... Beldesinde bulunan 5500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığı, malik sıfatıyla çekişmesiz ve aralıksız 30 yıldan fazla zilyet ettikleri, yararlarına zamanaşımı yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu iddiasıyla, Medenî Kanunun 713. maddesi gereğince adlarına tapuya tescili istemiyle dava açmış; davayı, Orman Yönetimi ve ... Belediyesine yaygınlaştırmışlardır. Hazine, taşınmazın Hazine adına tapuya tescilini istemiştir.
Mahkemece, gerçek kişilerin davasının reddine, Hazinenin tescil isteminin kabulüne, çekişmeli ... İlçesi, ... Beldesinde bulunan ve fen bilirkişi krokisinde gösterilen 5353 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 2/B niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar vermiş, hüküm davacı gerçek kişiler, davalı ... Belediyesi ve davalı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/10/2011 tarih ve 2011/8982 E. - 11352 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Çekişmeli taşınmazın kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla edinilecek yerlerden olmadığı belirlenerek, gerçek kişilerin davasının reddine ve Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacı gerçek kişinin ve davalı Belediyenin tüm temyiz itirazlarının reddine, keşif ve bilirkişi raporlarıyla çekişmeli parselin yörede 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında bırakılmışsa da, 1956 yılında yapılan genel kadastroda çalılık olarak tapulama dışı bırakıldığı, 1957 tarihli memleket haritasında orman olarak nitelendirildiği, daha sonraki yıllarda ormandan açılarak tarım alanı haline getirildiğinin belirlendiği, devlet ormanı sayılan yer olduğu saptanan taşınmazın bu niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, taşınmaz 2/B uygulamasına konu edilmediği halde, 2/B"lik yer niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmesinin usûl ve kanuna aykırı olduğu"na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra gerçek kişilerin davasının reddine, çekişmeli ... İlçesi, ... Beldesinde bulunan ve fen bilirkişi krokisinde gösterilen 5353 m2 yüzölçümündeki taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline karar vermiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, genel kadastroda tapulama dışı bırakılan taşınmazın Türk Medenî Kanununun 713. maddesi gereğince tapuya tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihinden önce 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1990 yılında yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, mahkemece uyulan bozma kararında da belirtildiği üzere keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarıyla çekişmeli taşınmazın yörede 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları dışında bırakıldığı belirlenmiş ise de 4785 sayılı Kanun hükümlerine göre Devletleşen ormanların kadastrosunun henüz yapılmadığı, 1990 yılında sadece 1942 yılında yapılan orman tahditinin aplikasyonun yapıldığı, taşınmazın 1956 yılında yapılan genel kadastroda çalılık olarak tapulama dışı bırakıldığı, 1957 tarihli memleket haritasında orman olarak nitelendirildiği, daha sonraki yıllarda ormandan açılarak tarım alanı haline getirildiği ve bu haliyle çekişmeli taşınmazın Devlet Ormanı sayılan yerlerden olduğu belirlenerek hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 13/10/2014 günü oy birliği ile karar verildi.