1. Hukuk Dairesi 2017/488 E. , 2020/2485 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-GAİPLİK
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil- gaiplik davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava tapu iptali ve tescil-gaiplik ve yönetim geliri tutarlarının Hazine’ye irat kaydına isteklerine ilişkindir.
Davacı, 58-60-163-164-165-483-484-671-673-720-1094 ve 1132 parsel sayılı taşınmazlarda hissedar olan Zhiye Khividite"nin uzun süreden beri bulunamaması ve oturduğu yerin bilinememesi nedeniyle Altınözü Sulh Hukuk Mahkemesinin 1994/143 E-1994/155 K sayılı kararı ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 427.maddesi gereğince Altınözü Mal Müdürünün kayyım olarak tayin edildiğini, 10 yıllık kayyımla idare süresinin dolduğunu, ayrıca malvarlığı kayyımın idaresine verilen taşınmazların yönetiminden elde edilen gelirlerin %65’inin Yönetmeliğin 11.maddesi gereğince Ziraat Bankası ... Şubesinde açılan hesaba aktarıldığını ileri sürerek dava konusu taşınmazlarda hissedar olarak yer alan ...’nin gaipliğine, taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile Hazine adına tesciline, Ziraat Bankası... şubesinde açılan vadeli hesapta bulunan yönetim geliri tutarlarının Hazine’ye irat kaydına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, sübut bulduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile dava konusu taşınmazlarda hissedar olan Zahiye Khividiten"in gaipliğine; dava konusu parsellerin gaipliğine karar verilen kişi yönünden hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; Altınözü Sulh Hukuk Mahkemesinin 1994/143 E-1994/155 K sayılı ve 01.06.1994 tarihli ilamı ile; dava konusu 12 parça taşınmazın paydaşlarından olan Zahiye Khitivde’nin, MK’nun 377/1.maddesi gereğince dava konusu taşınmazlardaki paylarına mal müdürü ...’nun kayyım olarak tayinine ve kayyum edilen tarafından idaresine karar verildiği, taşınmazların 10 yıllık kayyımla idare süresinin dolduğundan bahisle eldeki davanın açıldığı, mahkemece tapu iptali ve tescil ile gaiplik taleplerinin kabul edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Hemen belirtilmelidir ki, tüm dosya kapsamı ile itibari ile tapu iptali ve tescil ile gaiplik talebinin kabulüne karar verilmiş olması doğrudur.
Bilindiği üzere; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesinde “hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır. Kamu düzeninden olan doğru sicil oluşturma ilkesi gereğince hakimin infazı kabil karar verme yükümlülüğü vardır. Yasa maddesinin bu açık hükmüne göre, mahkemelerce kurulan hükümler infaz sırasında tereddüt ve şüphe yaratmayacak nitelikte olmalıdır.
Somut olayda, hükmün 6100 sayılı HMK’nın 297. maddesi uyarınca infaza elverişli olduğunu söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.
Şöyle ki, Yargıtay 18.Hukuk Dairesinin geri çevirme kararından sonra dosyaya gönderilen tapu kayıtlarından, dava konusu taşınmazların çeşitli ifraz ve Kadastro Kanunu 22/A maddesi uygulaması işlemlerine tabi tutularak yeni ada parsel numaraları aldıkları anlaşılmakla, mahkemece eski parsel numaraları üzerinden hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, yine 6100 sayılı HMK 297/2.maddesine aykırı olacak şekilde davacının taleplerinden biri olan Ziraat Bankası Altınözü Şubesinde açılan vadeli hesapta bulunan yönetim geliri tutarlarının Hazine’ye irat kaydına ilişkin talep yönünden olumlu olumsuz herhangi bir karar verilmemiş olması da isabetsizdir.
Davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA 10/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.