Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5250
Karar No: 2014/8303

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/5250 Esas 2014/8303 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/5250 E.  ,  2014/8303 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R


    Davacı ... Yönetimi, 22/08/2011 havale tarihli dava dilekçesi ile; ... Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan kadastro çalışmalarında orman alanlarının kısmî ilâna çıkartıldığını, ... Köyü sınırları içinde bulunan, 911-926 numaralı OS noktalarının doğu istikametinde kalan sahanın orman sınırı dışında bırakıldığı iddiasıyla bu taşınmazların orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiştir. Arazi kadastrosu sırasında 239 ada 1 ve 2 ve 240 ada 1, 10, 11 ve 12 parsel sayılı sırasıyla 2237,49m2, 9470,33 m², 5388,64 m² , 5059,40 m², 1534,37 m² ve 1141,07 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, vasıf ve malik haneleri boş bırakılarak davalı olarak tespit edilmiş ve mahkemeye gönderilmiştir. Mahkemece tutanak zilyetleri davaya dahil edilerek yapılan yargılama sonucunda: davanın reddine, 239 ada 1 sayılı parselin tespit gibi çayır vasfıyla ... adına, 239 ada 2 sayılı parselin tespit gibi çayır vasfıyla ... adına, 240 ada 1 sayılı parselin tespit gibi çayır vasfıyla ... adına, 240 ada 10 sayılı parselin tespit gibi çayır vasfıyla 1/3 hisse ile ... ve arkadaşları adına, 240 ada 11 sayılı parselin tespit gibi çayır vasfıyla ... ve arkadaşları adına ve 240 ada 12 sayılı parselin tespit gibi çayır vasfıyla 1/2 hisse ile çayır vasfıyla ... ve ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ekli krokide (Y) harfi ile gösterilen 72,79 m²"lik yolun haritasında gösterilmesine, sehven davalı hale getirilen 240 ada 2, 3, 7 ve 8 sayılı parsel tutanaklarının olağan yollardan kesinleştirilmek üzere tapu müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosu ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp 22/07/2011 - 22/08/2011 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu vardır.

    1) Davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine vekillerinin 239 ada 1 ve 240 ada 1, 10 ve 11 parsellere yönelik temyiz itirazları yönünden:
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 239 ada 1, 240 ada 1, 10 ve 11 sayılı parsellerin orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2) Davacı ... Yönetimi ve davalı Hazinenin 239 ada 2 ve 240 ada 12 sayılı parseller ile (Y) harfli bölüme yönelik temyiz itirazları yönünden:
    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 239 ada 2, 240 ada 12 sayılı parsellerin (A) bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalı gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu, anlaşılarak davalı gerçek kişiler adına tescile karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de; mahkemece, dava konusu olan yerlerin, çekişmeli 239 ada 2 ve 240 ada 12 sayılı parsellerin (A) harfli bölümleri olduğu belirlenip bu bölümlere ilişkin inceleme yapılarak, (B) bölümlerinin ise dava konusu olmadığı gerekçesiyle, bu bölümlerin niteliğine ilişkin olarak orman ve ziraat bilirkişilerince, inceleme ve değerlendirme yapılmadan, (B) bölümlerinin de (A) bölümleri ile birlikte, 239 ada 1 ve 240 ada 12 parsel numaraları altında bir bütün (A ve B) olarak davalı gerçek kişiler adına tesciline ve fen bilirkişilerce paftasında yol olarak gösterilen (Y) harfli bölümün ise dava konusu edilen yerler içinde olduğu belirlenmesine rağmen, bu bölümün niteliğine ilişkin olarak orman ve ziraat bilirkişilerince, inceleme ve değerlendirme yapılmaması ve mahkemece, orjinal kadastro paftasında da yol olarak gösterilen (Y) harfli kısma ilişkin olarak da, haritasında yeniden yol olarak gösterilmesine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Somut uyuşmazlıkta; çekişmeli 239 ada 2 ve 240 ada 12 parsel sayılı taşınmazların malik hanesi açık olup, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibi re"sen belirlenecek, davada taraf olmayanlar adına dahi tescile karar verilebilecektir. Dava konusu taşınmazların kadastro tesbit tutanaklarının malik hanelerinin 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibinin belirlenerek doldurulmak üzere mahkemeye aktarıldığından parsellerin tamamının davalı olduğu gözetilmeden bir bölüm hakkında araştırma yapılarak ve bir bölümü hakkında da araştırma yapılmaksızın tescil hükmü kurulması doğru değildir.
    3402 sayılı Kadastro Kanununun 5, 26, 27 ve 30/2. maddelerinde, kadastro tesbit tarihinden önce dava konusu olan taşınmazlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiştir. Orman Yönetiminin 30 günlük kısmî ilân süresi içinde orman kadastrosuna itiraz davası açması nedeniyle dava konusu taşınmazlar hakkında malik hanesi ve niteliği açık bırakılmak suretiyle tesbit tutanağı düzenlendiğine göre, 3402 Sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tesbit tutanağında yazılı hak sahiplerinin 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince gösterecekleri delillerle mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazların gerçek hak sahibi ya da sahipleri adına tesbit ve tapuya tesciline karar verilmesi gerekir.
    Orman sınırlandırması yapılmayan veya sınırlandırmanın ilk olarak yapıldığı yerlerde, bir yerin orman niteliğinin ve hukukî durumunun 3116, 4785, 5658, 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. 3116 sayılı Kanun, sadece hangi nitelikteki taşınmazların Devlet Ormanı sayılacağını göstermiş ve devlet ormanlarının kadastrosunun yapılmasını öngörmüştür. 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince, aynı Kanunun 2. maddesinde sayılan istisnalar dışında bütün ormanlar devletleştirilmiş, devletleştirilen ormanlardan bazıları sonradan yürürlüğe giren 5658 sayılı Kanun ile iadeye tâbi tutulmuş; iadenin koşulları aynı Kanunda gösterilmiştir.
    Bu nedenlerle; mahkemece, çekişmeli 239 ada 2 ve 240 ada 12 sayılı parsellerin (B) harfli bölümleri ile (Y) harfli bölüme yönelik olarak, çekişmeli taşınmazlar ve geniş çevresini hep birlikte gösterir orjinal kadastro paftası, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planı, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi veya mühendisi, bir ziraaat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin
    01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3/3/2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; komşu parsel tutanakları da denetlenerek 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi gereğince orman içi açıklığı olup olmadığı belirlenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır.
    Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, 239 ada 2 ve 240 ada 12 parsellerin (B) harfli bölümleri ile (Y) harfli bölümün orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazların zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar 239 ada 2 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen köy tüzel kişiliği ve 240 ada 12 sayılı parselin (B) bölümü yönünden gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, tescile karar verilecek gerçek kişiler yanında, (murisler) yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, 239 ada 2 ve 240 ada 12 parsel sayılı taşınmazların (A) harfi ile gösterilen bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu ve adına tescil kararı verilen köy tüzel kişiliği ve gerçek kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu da gözetilerek 239 ada 2 ve 240 ada 12 sayılı parsellerin tamamı hakkında hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda 1. bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekili ile davalı Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile 239 ada 1, 240 ada 1, 10 ve 11 parseller yönünden usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA,
    2. bentde açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekili ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 239 ada 2 ve 240 ada 12 sayılı parseller ve (Y) harfli bölüme yönelik hükmün BOZULMASINA 13/10/2014 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi