Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/223
Karar No: 2020/2090
Karar Tarihi: 05.03.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/223 Esas 2020/2090 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/223 E.  ,  2020/2090 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile ortak murisleri olan anne ve babaları tarafından ayrı ayrı ...Noterliğine ait 31.07.1991 tarihli 12575 ve 12576 yevmiye no"lu vasiyetnameler düzenlendiğini, düzenlenen bu vasiyetnamelere göre murisler tarafından davalıya bir kısım taşınmazlar bırakıldığını ancak taşınmazlar karşılığında murislerin ölüm tarihini takip eden ilk hasat döneminde davalı tarafça kendisine toplam 5.000 kg. 50 randımanlı kuru değirmenlik fındık vermesinin şart koşulduğunu, şartın yerine getirilmesini talep etmesine rağmen davalının şartı yerine getirmemesi üzerine davalı aleyhine ... 2.İcra Müdürlüğüne Esas: 2012/144 sayı ile icra takibi başlattığını, takibin yapıldığı 10.01.2012 tarihinde ... fındık borsasında 50 randımanlı değirmenlik kuru fındığın piyasa değerinin 7.100 TL olduğunu, 5.000 kg. fındık için 35.500 TL üzerinden başlattığı icra takibine davalının itiraz ettiğini, davaya konu vasiyetnameleri davalının kayıtsız şartsız kabul etmesine karşın, vasiyette belirtilen yükümlülüğünü yerine getirmediğini ileri sürerek; davalının ... 2.İcra Müdürlüğünün 2012/144 E. sayılı icra dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına, davalı borçlunun %40"tan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesine, itirazın iptaline karar verilmediği takdirde 5.000 kg. 50 randımanlı kuru değirmenlik fındığın dava tarihi itibariyle ... Borsasından sorulmak suretiyle bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 08.11.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile dava dilekçesindeki talepleri kabul edilmediği takdirde 5.000 kg 50 randımanlı kuru fındığın aynen teslimine karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; vasiyeti kabul etmeyen davacının vasiyetinin iptali için dava açması gerekirken bunu yapmadan vasiyete dayalı herhangi bir talepte bulunmasının söz konusu olamayacağını, vasiyetin ilam niteliğinde olmadığını, talep edilen kadar fındık ürünü elde edilmediğini, davacının ilamsız icra takibinden bir sonuç alamayınca dava cihetine gittiğini, babası ..."nun vefat tarihi olan 2002 yılının Mayıs ayından sonra davacı ile hiçbir zaman bir araya gelmediğini, şifahen istemde bulunduğunu belirten davacının böyle bir talepte bulunmadığını, kendisinin ... ....Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/714 E. ve 2012/97 K. sayılı yargılama dosyasında hiçbir celseye katılmadığını ve hiçbir celsede vasiyeti "kayıtsız şartsız kabul ettiğine" ilişkin beyanının olmadığını, ayrıca zaman aşımının da dikkate alınması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.

    Mahkemece, aynı mahkemenin 2012/283 Esas sayılı dosyasında, iş bu dosyadan önce vasiyetnamenin tenfizine karar verildiği bu kararla birlikte tarafların vasiyetname alacaklarını elde edebileceğinden eldeki davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hükmün davacı tarafça temyizi üzerine, Dairemizin 07.07.2014 tarih ve 2014/3983 Esas, 2014/11049 Karar sayılı ilamı ile; diğer bir mirasçı yönünden açılan tenfiz dosyasının iş bu dosya davacısı lehine bırakılan fındıklara ilişkin herhangi bir hüküm içermediğinden iş bu yargılama dosyasını konusuz bırakmayacağından mahkemece işin esasına girilmesi gerektiği, her ne kadar açılan dava itirazın iptali davası olarak açılmış ise de talebin Türk Medeni Kanunu"nun 600. maddesine dayalı vasiyetnamenin yerine getirilmesi isteğine ilişkin olup, vasiyetnamenin tenfizi davasının vasiyetnameyi yerine getirme görevlisi varsa ona karşı, yoksa ifa ile yükümlü olan yasal veya atanmış mirasçılara yöneltilmesi zorunlu olduğu, buna göre davacıya diğer mirasçılara yönelik dava açması için mehil verilip; diğer mirasçılara yönelik dava açılması durumunda TMK 600 ve devamı maddeleri uyarınca davanın görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden bahisle bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamı üzerine mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile, davalı borçlunun ... 2.İcra Müdürlüğünün 2012/144 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, davalı borçlu yönünden takibin devamına, davalı borçlunun asıl alacağın %40"ı oranında icra inkar tazminatını davacıya ödemesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafça temyiz edilmesi üzerine bu sefer Dairemizin 26.02.2018 tarih ve 2018/572 Esas, 2018/1682 Karar sayılı ilamı ile; davacı tarafça tenfizi talep edilen iki ayrı vasiyetname içeriğinde, tarafların murisi anne ve babasının ölümlerini takip eden fındık idrak mevsiminde davacıya 2.500"er kg. fındığın verilmesi belirtilmiş (şart koşulmuş) olmasına karşın, mahkemece, dava konusu fındığın fiyatının tespiti için icra takibi ve dava tarihi olan 2012 yılının esas alınması göre belirlenen miktar üzerinden hüküm kurulmasının doğru olmadığı ayrıca ... Ticaret Borsası"na yazılan yazılara verilen cevaplarda 1 kg fındığın satış fiyatı ortalamaları arasında ciddi çelişki bulunmasına karşın mahkemece bu çelişki giderilmeksizin, satış fiyatının 7,15 TL olarak kabulü üzerinden hüküm kurulmuş olmasının doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda; icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali davasını davacı tarafın ispat edememesi gerekçesiyle davacının asli talebi olan ... İcra Müdürlüğünün 2012/144 Esas sayılı icra takip dosyasına davalının yapmış olduğu itirazın iptaline yönelik davasının reddine, davacının feri talebi olan 5.000 kg. 50 randımanlı kuru değirmenlik fındığın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesi talebinin kısmen kabulü ile uyulan ve mahkememiz açısından artık kesin hüküm teşkil eden yargıtay bozma ilamı ( 3. Hukuk Dairesi 2018/572 esas 2018/1682 Karar ) ve bozma ilamı kapsamında alınan Ziraat Mühendisi Bilirkişi Kurulu raporu birlikte değerlendirildiğinde; 3.828,50 TL ile 15.027,60 TL olmak üzere toplam 18.856,10 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacı lehine icra inkar tazminatı hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Dava, tarafların ortak murisleri tarafından düzenlenen iki ayrı vasiyetnamenin yerine getirilmesi amacı ile itirazın iptali davası olarak açılan vasiyetnamenin tenfizi davasıdır.
    Davacı dava dilekçesi ile, ortak murisleri olan anne ve babaları tarafından ayrı ayrı düzenlenen, ... 3.Noterliğine ait 31.07.1991 tarihli 12575 ve 2576 yevmiye no"lu
    vasiyetnameler ile, ölümlerini takip eden fındık idrak mevsiminde, kendisine 2.500"er kg. (toplam 5.000 kg.) kuru değirmenlik 50 randıman fındığı vermek kayıt ve şartı ile davalıya bir kısım taşınmazları vasiyet ettiklerini, bu vasiyetnamelere dayanarak, kendisine bırakılan fındığın bedelinin tahsili için, 5.000 kg fındığın 10.01.2012 tarihi itibari ile belirlenen piyasa değeri (7.100 TL) için toplam 35.500,00 TL üzerinden icra takibi başlattığı, itirazın iptaline karar verilmediği takdirde 5.000 kg. 50 randımanlı kuru değirmenlik fındığın dava tarihi itibariyle ... Borsasından sorulmak suretiyle bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, ıslah dilekçesi ile de dava dilekçesindeki talepleri kabul edilmediği takdirde 5.000 kg 50 randımanlı kuru fındığın aynen teslimine karar verilmesini istediği anlaşılmıştır.
    Özetle, davacı dava dilekçesi ile, davalı aleyhine başlattığı icra takibinde davalının itirazının iptaline ve takibin devamına, bu talebi reddedildiği takdirde 5.000 kg 50 randımanlı kuru fındığın bedeline, ıslah talebi ile de, bu talepleri kabul edilmediği takdirde fındıkların aynen teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
    Terditli davalarda, davacı iki ayrı talepde bulunur, ancak bu taleplerini terditli (kademeli) olarak yapar. İlk önce, asıl talep hakkında karar verilmesini ister, yardımcı talebini ise, asıl talebin reddedilmesi ihtimali için yapar.
    İtirazın iptali davalarının hukuki niteliğini tekrarlayacak olursak; Borçlunun itirazını hükümden düşüren ve takibin devamını sağlayan itirazın iptali davalarının 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 67.maddesinde düzenlendiği, bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin miktarına göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edileceği, itirazın iptali süresini geçiren alacaklının genel hükümler çerçevesinde alacağını dava etme hakkının saklı olacağını belirtilmekte fayda bulunmaktadır.
    Görülmektedir ki, itirazın iptali davası müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan bir eda davasıdır. Takip alacaklısı tarafından ödeme emrine süresi içinde itiraz etmiş olan takip borçlusuna karşı genel mahkemede açılır ve genel hükümlere göre görülür. Alacaklı bu davada genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava etmektedir. İtirazın iptali davası takip hukuku içinde ve takip talebiyle sıkı sıkıya bağlantılı ele alınmak gereken, sonucuyla takibin devamına etkili bir dava türü olarak karşımıza çıkmaktadır ve takip talebinde dayanılan borç ve borcun sebebi ile bağlılık asıldır. Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak da yine takip talebine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. Zira, aynı maddede itirazın haksızlığı borçlu açısından, takibin haksız ve kötüniyetli yapılması da alacaklı açısından tazminata bağlanmıştır. Diğer taraftan alacaklının itirazın tebliği tarihinden itibaren bir yıl içinde itirazın iptali davası açamamışsa genel hükümler dairesinde alacağını dava etme hakkının saklı olduğu ifade edilmiştir. Bu da bir yıllık süre içinde açılan itirazın iptali davası ile süre geçirildikten sonra açılan alacak davaları arasında her ikisi de genel hükümlere tabi olmakla birlikte ispat yöntemleri ve hukuki sonuçları bakımından bir fark olduğunu ortaya koymaktadır. Zira, süresi içinde açılan dava itirazın iptali davasıdır ve itirazın iptali davasının kazanılması halinde borçlunun itirazı iptal edilmiş olur. Bunun üzerine alacaklı itiraz üzerine durmuş olan icra takibine devam edilmesini isteyebilir. Süresinden sonra açılan davada ise itirazın iptali değil alacağa hükmedilmesi istenecektir ve verilen kararın takibe etkisi bulunmamaktadır.

    Bu bilgiler ışığında somut olay incelendiğinde; davacı, vasiyetname nedeni ile alacaklı olduğu bedel üzerinden davalı aleyhine başlattığı icra takibine davalının itirazı üzerine süresi içerisinde itirazın iptali davası açmış, itirazın iptali talebinden vazgeçmeden talebinin terditli olarak alacak davası olarak kabul edilmesini istemiş, ıslah talebi ile de talepleri kabul edilmediği takdirde aynen teslime karar verilmesini istemiştir.

    Bu durumda, davacı davasını itirazın iptali davası olarak devam ettirdiği ve alacak davası olarak davasını hasretmediği anlaşıldığından mahkemece davanın itirazın iptali davası olarak değerlendirilmesi suretiyle hükmedilen miktara itirazın iptali olarak hükmedilmesi ve faiz başlangıcının da icra takibinden itibaren başlatılması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ; Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.














    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi