20. Hukuk Dairesi 2014/5173 E. , 2014/8392 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında dava konusu ... Köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmaz, 137,18 m2 yüzölçümü ile bahçe niteliğinde, belgesiz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına, tesbit edilmiştir.
... ada ... parsel sayılı taşınmaz, 2349,67 m2 yüzölçümü ile sebze bahçesi niteliğinde, belgesiz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tesbit edilmiştir.
... ada ... parsel sayılı taşınmaz, 177,51 m2 yüzölçümü ile bahçe niteliğinde, belgesiz kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, tesbit maliki ile Tapu Kadastro Genel Müdürlüğüne husumet yönelterek, çekişmeli taşınmazın devlet ormanı sınırı içinde kaldığı halde, arazi kadastro çalışmaları sırasında, kesinleşen orman kadastro sınırının hatalı aplikasyonu sonucunda, özel mülk olarak davalı kişi adına tesbitinin hatalı olduğu iddiasıyla kadastro tesbitinin iptalini istemiştir.
Mahkemece, davalı ... Müdürlüğüne yönelik davanın husumet yönünden reddine, davalı gerçek kişiye yönelik davanın esastan reddine, davaya konu taşınmazın tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekilinin temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 28/09/2010 tarih ve 2010/6046 E. -11289 K. karar sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "[Yapılan incelemede, davaya konu parselin bitişiğindeki ... Köyü ... ada ... parsel sayılı taşınmazın mahkemenin 2007/50 Esas sayılı dava dosyasında, Orman Yönetimi tarafından aynı iddia ile dava edildiği ve her iki parselin de aynı orman kadastro sınır hattı ile ilgili olduğu anlaşılmış olup, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı olarak yapılan uygulama ve araştırmada bir örneği dosyada yer alan orman kadastro haritasında dava konusu taşınmaz ile ilgili olan hatların, karara dayanak krokideki dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ilişkin olarak gösterilen orman sınır noktalarını birleştiren hat ile çelişkili olduğu gözlenmiştir. Orman kadastro harita ve tutanakları ile çelişen bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle temyize konu dosya ile davaya konu parselin bitişiğindeki ... Köyü, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz hakkındaki mahkemenin 2007/50 Esas sayılı dava dosyası birleştirildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan
oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanunsına Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazların orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.] denilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan ve mahkemenin 2011/5 E. - 2011/6 E. sayılı dosyaları bu dosyada görülmek üzere birleştirme kararı verildikten sonra, davanın Ana dosyada birleşen 2011/5 ve birleşen 2011/6 Esas sayılı dosyada davacı ... Yönetiminin açmış olduğu davanın reddi, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne açılan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi ile, dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Köyü Köyiçi mevkii ... ada ..., ... ada ... ve ... ada ... sayılı parsellerin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosunun yanlış aplikasyonu nedenine dayalı kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 1968 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1977 yılında yapılarak kesinleşen ilk orman kadastrosunun aplikasyonu ile 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve dava konusu ... ada ..., ... ve ... sayılı parsellerin kesinleşmiş orman tahdit sınırları dışında kaldığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 14/10/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.