20. Hukuk Dairesi 2014/6592 E. , 2014/8411 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 29.08.2007 tarihli dava dilekçesinde; ... Köyünde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yörede yapılan orman kadastrosu sırasında ekli krokide gösterilen yerlerin de orman niteliğinde olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını iddia ederek, orman sınırı içine alınarak bu niteliği ile ... ada ... nolu orman parseline ilave edilerek Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle Hazine ve köy tüzel kişiliğine husumet yönelterek dava açmıştır.
Kadastro müdürlüğünün 28.01.2008 gün ve 61 sayılı cevabî yazısında; ... Köyünde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi uyarınca önce orman kadastrosu yapılarak 01.08.2007 - 03.09.2007 tarihleri arasında kısmî ilâna çıkartıldığı, daha sonra arazi kadastrosunun çalışmalarına başlanılıp dava konusu taşınmazlara ... ada ..., ..., ..., ..., ... ve ... ile ... ada ... sayılı tespit tutanağı düzenlendiği belirtilerek, tutanak suretlerinin gönderilmesi üzerine; mahkemece, kadastro mahkemesinde davanın görülebilmesi için kadastro tespit tutanağının düzenlenmesi ve parsellere yönelik askı ilân süresi içinde tesbit maliklerine husumet yöneltilerek dava açılmasının gerekli olduğu, çekişmeli taşınmazlar hakkında düzenlenen tutanakların kesinleştiği bu nedenle davanın husumet nedeniyle reddine, mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş, davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 09/04/2012 tarih ve 2012/131 E. - 5409 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Bu dosyadan tefrik edilen ve aynı gün temyiz incelemesi yapılan, ... ada ... sayılı parsele yönelik mahkemenin 2011/8-2011/73 sayılı dosyası ile bu dosya arasında hukukî ve fiilî bağlantı bulunduğundan birleştirilerek görülmesi gerekir.
Yörede, 3402 sayılı Kanunun, 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı Kanun hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından, orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tesbit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte orman olmadığı konusunda "olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı, Çevre ve Orman Bakanlığının ya da Orman Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu köy tüzel kişiliği ya da davaya konu taşınmaza zilyet olanlara yöneltilebileceği, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle dava husumet yönünden ret edilmeyip, kadastro
mahkemesinin, dava dilekçesinde nitelikleri bildirilen taşınmazın tespit tutanağının, malik hanesini açık bırakmak suretiyle düzenleyip, kanun ve yönetmelik hükümlerine göre mahkemeye göndermesini kadastro müdürlüğünden istemesi gerektiği, tesbit tutanağı düzenlenmeden keşif yapılması halinde, keşif sırasında belirlenecek hak sahiplerinin davaya katılması, bu arada tesbit tutanağının gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri gereğince yargılamaya devamla, tespit tutanağında yazılı hak sahiplerini de davaya katıp, husumet yaygınlaştırılarak taraf oluşturulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi gereğince tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re"sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekir.
Bu ilkeler gözönünde bulundurularak, davalı taşınmazların kadastro tutanak asılları bu dava nedeniyle kesinleşmeyeceğinden, "davalıdır" şerhi verdirilerek dava dosyasına getirtilmesi, tesbit malikleri ya da hak sahibi olan kişiler davaya dahil edilerek husumetin yaygınlaştırılması, malik hanesi açık kabul edilerek, davanın esasının incelenmesi ve parseller hakkında sicil oluşturulması gerekirken, henüz tesbit tutanağı düzenlenmeden dava açıldığından ve askı ilân süresi içinde parsel maliklerine karşı dava açılmadığından bahisle davanın husumet nedeniyle reddine ve mahkemenin görevsizliğine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı” olduğuna değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra dava dosyasından tefrik edilen ... ada ... parsel sayılı taşınmaz yönünden birleştirme kararı verilerek yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, ... ada ... parselin orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, ... ada ... parsel sayılı taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, ... ada ... sayılı parselin mavi renk ile gösterilen 3715,49 m²"lik kısmının orman vasfıyla Hazine adına, geri kalan sarı renkle gösterilen 1856,49 m² yüzölçümündeki kısmının tesbit gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ... ada ... sayılı parselin yeşil renk ile gösterilen 15499,90 m²"lik kısmının orman vasfıyla Hazine adına, geri kalan 2762,07 m² yüzölçümündeki kısmının tesbit gibi Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, ... ada ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazların tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman ve arazi kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan ve 01.08.2007 - 03.09.2007 tarihleri arasında ilân edilip kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır. Çekişmeli taşınmazlar bu işlem sırasında orman sınırları dışında bırakılmış, daha sonra kadastro tesbit tutanağı düzenlenmiştir.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 14/10/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.