Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/11616
Karar No: 2013/14459
Karar Tarihi: 21.10.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/11616 Esas 2013/14459 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, müvekkilinin herhangi bir işi olmadığını ve müşterek çocuğun ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek nafakanın artırılmasını istemiştir. Davalı ise nafakayı ödeyecek durumu olmadığını bildirerek davanın reddedilmesini savunmuştur. Mahkeme, davalının ödeme yapamayacağına karar vererek davanın reddine hükmetmiştir. Ancak Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, mahkemece nafakanın arttırılması gerektiğini belirterek kararı bozmuştur. Mahkeme, bozma kararının ardından davayı kısmen kabul kısmen reddetmiş ve iştirak nafakası ile yoksulluk nafakasını takdir etmiştir. Ancak bu hüküm, davacının evlendiği hususu nazar-ı dikkate alınmadan verildiği için Yargıtay tarafından isabetsiz bulunmuştur. Karara göre, iştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli ve gelirleri de dikkate alınır. TMK'nın 176/3 maddesine göre, \"irad biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın alacaklı tarafın yeniden evlenmesi veya taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkacağı\" hüküm altına alınmış 4.fıkrasında ise \"Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebileceği\" 331.maddede ise \"durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır.\" hükmü düzenlenmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2013/11616 E.  ,  2013/14459 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen nafakanın artırılması davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin herhangibir işinin olmadığı ailesi ile birlikte yaşadığı müşterek çocuğun büyüdüğü ihtiyaçlarının arttığını ileri sürerek müşterek çocuk için takdir edilen 100 TL nafakanın 300 TL"ye, müvekkili için takdir edilen 150 TL yoksulluk nafakasının ise 300 TL"ye yükseltilmesini istemiştir.
    Davalı nafakayı ödeyecek durumu olmadığını bildirerek, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; celbedilen kayıtlara göre davalının ekonomik durumunun iyi olmadığı ve ödeme yapamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Vaki temyiz talebi üzerine Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 18/01/2012 tarih ve 2011/16662 E.-2012/1019 K.sayılı kararı ile "mahkemece yoksulluk ve iştirak nafakalarının takdir edilecek miktarda arttırılmasına karar verilmesi gerekirken, davanın reddedilmesi bozma nedenidir" belirtilerek karar bozulmuştur.
    Bozma kararı uyarınca Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacı ... lehine 150 TL, ... lehine 175 TL nafaka taktirine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    İştirak nafakası; çocuğun yaşı, eğitim durumu, günün ekonomik koşulları ile genel ihtiyaçlar ve ana-babanın mali durumuna göre takdir edilir. Ayrıca nafakanın takdirinde birlik devam ederken çocuğun alıştığı yaşama şekli ve gelirleri de dikkate alınır.
    Hâkim, nafaka takdirinde; tarafların ekonomik durumlarındaki değişikliği araştırıp, gelirleri arasındaki bir oranlama yaparak, önceki nafaka takdirinde taraflar arasında sağlanan dengeyi koruyacak bir karar vermelidir.
    TMK"nın 176/3 maddesine göre, "irad biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafakanın alacaklı tarafın yeniden evlenmesi yada taraflardan birinin ölümü hâlinde kendiliğinden kalkacağı" hüküm altına alınmış 4.fıkrasında ise ""Tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde iradın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebileceği" 331.madde de ise "durumun değişmesi halinde hakim, istem üzerine nafaka miktarını yeniden belirler veya nafakayı kaldırır." hükmü düzenlenmiştir.
    Somut olayda; taraflar arasında görülen boşanma davasında, müşterek çocuk lehine 100 TL iştirak nafakasına davacı lehine 150 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmiş; davacı tarafından, nafakanın arttırılması talebiyle açılan iş bu davadan sonra davacı 27.01.2011 tarihinde evlenmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulmak suretiyle, davacının evlenmiş olduğu hususu nazar-ı dikkate alınmadan ve dava konusunun nafaka arttırım talebi olmasına rağmen davacı ve müşterek çocuk lehine ilk defa nafakaya hükmedilir gibi "... lehine 150 TL, ... lehine 175 TL nafaka taktirine" şeklinde hüküm tesisi uygun bulunmamıştır.
    O halde mahkemece yapılacak iş; davacı lehine iş bu davanın açıldığı tarihten davacının evlendiği 27.01.2011 tarihine kadar olan dönemi kapsayacak şekilde yoksulluk nafakasının arttırılması cihetine gidilmeli; hükmü ise iştirak nafakası ile yoksulluk nafakasının arttırılması şeklinde kurmak olmalıdır.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi