Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/12052
Karar No: 2013/14471
Karar Tarihi: 21.10.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/12052 Esas 2013/14471 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/12052 E.  ,  2013/14471 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davada; ayrı yaşamda haklılık iddiasına dayalı olarak davacı (kadın) için aylık 350,00 TL; davacının yanında bulunan müşterek çocuk için aylık 200,00 TL olmak üzere toplam 550,00 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmesi talep edilmiş, mahkemece; davacının gelirinin bulunduğundan bahisle davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; ayrı yaşamda haklılık nedenine dayalı olarak açılmış tedbir nafakası istemine ilişkindir.
    Evlilik birliğinin korunması ve devamının sağlanması için eşlerin asgari ölçüde uyması gereken bazı yükümlülükler ve karşılamaları gereken bazı ortak giderler mevcuttur.
    TMK"nın 185/3 maddesi gereğince; eşler birlikte yaşamak; birbirine sadık kalmak ve yardımcı olmak zorundadır.
    Tedbir nafakasının niteliği ve yasal düzenleme gereği, her iki eşin birliğin giderlerine katılma zorunluluğu vardır. Bu husus TMK"nın 186.maddesinin 3 fıkrasında düzenlenmiş olup; eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katılacakları hükme bağlanmıştır. Birliğin giderlerine katılmada ölçü ise eşlerin ekonomik güçleridir. Davacı eşin belirli bir gelirinin olması hatta gelirinin davalı eşin gelirinden fazla olması, davalı eşi nafaka yükümlülüğünden kurtarmaz. Davacı eşin gelirinin bulunması sadece hükmedilecek nafakanın miktarının tayininde gözönünde bulundurulur.
    Diğer taraftan, TMK"nın 195. maddesinde; evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşlerin ayrı ayrı veya birlikte hakimin müdahalesini isteyebilecekleri ve hakimin, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine kanunda öngörülen önlemleri alacağı hükme bağlanmıştır.
    Eşlerden herbiri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
    Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır. Eşlerin ergin olmayan çocukları varsa hakim, ana ve baba ile çocuklar arasındaki ilişkileri düzenleyen hükümlere göre gereken önlemleri alır.
    Bu bağlamda; ayrı yaşamda haklı olan eş diğer eşten kendisi ve yanında bulunan küçük çocuk için tedbir nafakası isteyebilir.
    Hakim, tedbir nafakasını tayin ederken, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korumaları gerektiğini gözetmelidir. Tedbir nafakasının miktarı; davalı kocanın geliriyle orantılı olmak kaydıyla, birlikte yaşadıkları zamanda eşine sağladığı geçim şartlarını ayrı yaşama hallerinde de sağlayacak oranda olması gerekir.
    Bu bilgiler ışığında somut olaya baktığımızda dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden; tarafların 1999 yılında evlendikleri, 4 tane müşterek çocuklarının bulunduğu, bu çocuklardan 1998 doğumlu ..."ın davacı ile birlikte yaşadığı, davalı kocanın, davacı kadın aleyhine 30.11.2005 günü boşanma davası açtığı, davanın 05.01.2010 günü açılmamış sayılmasına karar verildiği, davalı kocanın .... isimli başka bir kadından çocuk sahibi olduğu 13.07.2009 tarihli tanıma senedi ile bu çocuğu tanıdığı; davacı kadının .... fabrikasında çalışarak aylık 400,00 TL kazandığı; davalı kocanın da fabrikada çalışarak aylık 500,00 TL kazandığı, kendi adına kayıtlı evde yaşadığı anlaşılmıştır.
    Davalı kocanın açtığı boşanma davasının açılmamış sayılmasından sonra tarafların bir araya gelmediği ve davalı kocanın sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak başka bir kadından çocuk sahibi olduğu tanık anlatımlarından ve dosyadaki belgelerden anlaşıldığına göre davacı kadın ayrı yaşamda haklıdır.
    Hal böyle olunca mahkemece; yukarıda açıklanan ilke ve esaslar gözetilerek; ayrı yaşamda haklı olan davacı ve davacı yanında bulunan küçük çocuk lehine tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine göre, TMK"nun 4.maddesinde hükme bağlanan hakkaniyet ilkesi de gözönünde bulundurularak, uygun bir miktar nafakaya hükmolunması gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu; davacı kadının düzenli ve yeterli gelirinin olduğundan bahisle nafakaya hükmedilmesinin hakkaniyet ilkesine aykırı olacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 21.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi