8. Hukuk Dairesi 2011/226 E. , 2011/551 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali, Tescil ve Alacak
..., ..., birleşen dosya davacıları ... ve müşterekleri, ... ve müşterekleri ile ... ve müşterekleri, ... ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali, tescil ve alacak davasının reddine dair ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen ........2009 gün ve 97/437 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle ..."ca incelenmesi davacılar ... ve ... vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise birleşen dosya davacıları ... ve müşterekleri vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için ....06.2010 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü taraflardan kimse gelmediği için incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. Temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra görülen eksikliklerin ikmali için ........2010 tarihinde dosyanın yeniden mahalline iadesine karar verilmesini takiben eksiklik ikmal edilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar ... ve ... vekili; ....... 2004 tarihli dava dilekçesinde ada ve parsel numaraları yazılı ... parça taşınmazın, davalılar ile ortak miras bırakanları ...oğlu ...’tan intikal eden yerler olmalarına rağmen kadastro çalışmaları sırasında ... tanesinin davalılardan ... ve müştereklerinin yakın miras bırakanı olan ... adına, ... tanesinin de davalı ... adına tespit ve tescil edildiğini açıklayarak, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile hisseleri oranında vekil edenleri adına tapuya tescillerine karar verilmesini istemiş ,daha sonra ıslahla dava konusu taşınmazların kamulaştırıldığından bahisle isteklerini kamulaştırma bedeline dönüştürdüklerini açıklamıştır.
Birleşen 2004/321 Esas sayılı dava dosyasının davacıları, ..., ... ve ... ise; parsel numarası bildirmeksizin, kök miras bırakanları ...oğlu ...’tan kalan pek çok taşınmaz bulunduğunu, bu taşınmazların adaletten uzak bir biçimde dağıtıldığını açıklayarak ...’tan kalan tüm taşınmazların belirlenmesini ve herkesin miras payı dikkate alınarak bir bölüştürme istediklerini bildirmişlerdir.
Birleşen 2004/475 Esas sayılı dava dosyasının davacıları ..., ..., ... ve ... vekilleri de dava dilekçesinde; ada ve parsel numaraları yazılı ... parça taşınmazın, davalılar ile vekil edenlerinin ortak miras bırakanları ...oğlu ...’tan intikal eden yerler olmalarına rağmen kadastro çalışmaları sırasında davalıların yakın miras bırakanı olan ... adına, tespit ve tescil edildiğini açıklayarak, davalılar adına olan tapu kayıtlarının iptali ile hisseleri oranında vekil edenleri adına tapuya tescillerine karar verilmesini istemişler ve bu taşınmazlar herhangi bir nedenle elden çıkmış olursa fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ....000.000.000 TL tazminatın davalılardan alınarak, vekil edenlerine verilmesini talep etmişlerdir. ... ve ..."de, birleşen bu davaya katılarak benzer isteklerde bulunmuşlardır.
... mirasçıları olan davalılar, davaya konu olan ve yakın miras bırakanları ... adına tapuda kayıtla bulunan taşınmazların kök miras bırakanları ...’la bir alakasının bulunmadığını, taşınmazların bir kısmının .... kişilerden satın alınarak, bir kısmının hali araziden imar ihya edilerek, bir kısmının da 1937 yılından beri vergi kayıtlarına dayanılarak yakın miras bırakanları ... tarafından edinildiğini, kök miras bırakandan kalan birkaç parça yerin de sağlığında çocuklarına verildiğini, herkesin kendi yerini kullandığını, vekil edenlerinin ve yakın miras bırakanlarının dava konusu taşınmazlar üzerindeki zilyetliğine 50 yıldır ses çıkaranın olmadığını, görülmekte olan davaların bölgede yapılan kamulaştırmalardan sonra para kopartmak için kötü niyetle açılmış davalar olduğunu ileri sürerek aleyhlerine açılan tüm davaların reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
Davalılardan ... vekili ise; vekil edeni adına kayıtlı bulunan 113 ada 33 parsel ile 155 ada ... parselin vekil edenine, kendi babasından kalan yerler olduğunu bunun dışındaki adına kayıtlı taşınmazlara yönelik olarak açılan davayı kabul ettiklerini, ........2004 günlü oturumda bildirmiştir.
Mahkemece, davanın ve birleşen davaların reddine karar verilmesi üzerine; hüküm davacılardan ... ve ... vekili ile birleşen 2004/475 Esas sayılı dava dosyasının davacıları ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık konusu taşınmazlardan 113 ada 33,153 ada ...,109 ada 353 ve 118 ada 138 parseller......, 101 ada 31 parsel ... oğlu ...,105 ada 139 parsel ... oğlu ... ve... ... adına kayıtlı olup, bu taşınmazlar dışında kalanların tümü 2000 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, zilyetlik hukuki nedenine dayanılarak ... oğlu ... adına tespit ve tescil edilmişlerdir. Dosya arasında bulunan kayıt ve belgeler ile yerinde yapılan keşfe bağlı olarak düzenlenen ........2009 günlü kroki ve rapora göre, 118 ada 138 parsel dışında kalan tüm taşınmazların kamulaştırıldığı ve tamamının Yamula Barajı suları altında bulundukları belirlenmiştir.
Dosya arasında bulunan mirasçılık belgelerine göre, tarafların ortak kök miras bırakanı olan ...oğlu ... ........1976 tarihinde ölmekle geriye çocukları olan ...,..., ... ve ...’yı bırakmıştır. Davacılar ... İle ...’nin annesi olan ... 1995 yılında, davalılardan ..."nin eşi ve birleşen davanın davacıları ... ve müştereklerinin babası olan... 1991 yılında, davalılar ... ve müştereklerinin babası olan ... ise 1985 senesinde ölmüştür. Keşif yerinde dinlenen yerel bilirkişi dava konusu tüm taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı ...’dan kaldığını açıkladıktan sonra, bu yerlerin ...’dan sonra paylaşıldığını ve herkesin kendi yerini kullandığını duyduğunu, ancak taşınmazların su altında olması nedeniyle hangi taşınmazın hangi mirasçı tarafından kullanıldığını söyleyemeyeceğini, ...’ın kızları ... ve ...’ya taşınmaz verilip verilmediğini veya taşınmaz karşılığında bir para verilip verilmediğini de bilmediğini ancak... ve ...’un yarı yarıya yer kullandıklarını açıklamıştır. Davacı taraf tanıkları ise, kök miras bırakan ...’dan kalan dava konusu taşınmazların ...’dan sonra... ve ... tarafından paylaşıldığını ... ve ...’ya bir şey verilmediğini, ancak kamulaştırmalara kadar ... mirasçıları arasında bir uyuşmazlık bulunmadığını, kamulaştırma bedelleri alınmaya başlanınca bu davaların açıldığını bildirmişlerdir. ... mirasçıları olan davalılar tanığı da taşınmazların ...’dan kaldığını açıkladıktan sonra ...’ın ölümünden beri dava konusu yerlerin... ve ... tarafından kullanıldığını, ... ve...’nın kullanımına ... ve ...’nın bir itirazı olduğunu hiç duymadığını, su altında kalan bölgede ... ve ...’ya ait yerlerin de var olduğunu açıklamışlardır. Ne var ki; dava konusu taşınmazların su altında bulunmaları nedeniyle her bir taşınmazın öncesinin ne olduğu kimden kime ne sebep ve şekilde kaldığı tek tek dinlenenlere sorulamamış, dava konusu taşınmazlar dışında kök miras bırakan ...’dan kalan başka taşınmazların olup olmadığı var ise o taşınmazların hangi mirasçı veya mirasçılar tarafından kullandığı, ... ve ... tarafından kullanıldığı açıklanan taşınmazların hangi taşınmazlar olduğu gibi zorunlu hususlar belirlenememiştir. ... mirasçıları olan davalılar, davaya karşı koyarak ... adına kayıtlı bulunan dava konusu taşınmazların kök miras bırakan ...’dan kalmadığını ileri sürdüklerine, davalı ... de adına kayıtlı bulunan 113 ada 33 ve 153 ada ... parselin kök miras bırakan ...’la alakalı olmadığını bildirdiğine ve taşınmazlar üzerinde görülerek yapılmış bir keşif bulunmadığı gibi görülerek yapılacak bir keşfin de olanaklı olmaması karşısında dava konusu taşınmazların tamamının kök miras bırakan ...’dan kaldığı hususunun kanıtlanabildiğinden söz edilemez. Bir an için, tüm dava konusu taşınmazların kök miras bırakandan kaldığı kabul edilse bile, yerel bilirkişi ve tanıklar tam içeriğini bilememekle birlikte ağırlıklı olarak ... terekesinin taksim edildiğini duyduklarını, uyuşmazlık konusu taşınmazların kök miras bırakanın ölüm tarihinden bu kayıt malikleri tarafından kullanıldığını ve bu kullanımlara bölgede başlayan kamulaştırmalara kadar diğer mirasçıların hak talebinde bulunarak itiraz ettiklerini duymadıklarını bildirmişlerdir. Dolayısı ile davacılar taşınmazların taksim edilmediğini ileri sürmüşler ise de toplanan delillere, dosya içeriğine ve özellikle, dinlenenlerin uzun yıllar önce yapılan taksimin varlığını haber vermelerine ve 30 yılı aşkın bir süreden beri herhangi bir itiraz ve engellemeye uğramaksızın tasarruf edildiklerine ve davacılar ... ve ... tarafından benzer iddialara dayanılarak ... .... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan dava sonunda kök miras bırakan ... terekesinin paylaşılmış olduğunun belirlendiğine dayanılarak verilen 2004/129 Esas ve 2005/823 Karar sayılı redde ilişkin kesinleşmiş hükmün bu sonucu doğrulamış bulunması karşısında mahkemenin verdiği davaların reddine ilişkin kararda herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak; davalılardan ... vekili, vekil edeni adına tapuda kayıtlı bulunan 109 ada 353 parsel ile 118 ada 138 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak ... ve ... tarafından açılan davayı ........2004 günlü oturumda kabul etmiştir. Mahkemece; kabul nedeniyle, az yukarıda ada ve parsel numaraları yazılı olan bu iki taşınmaza yönelik olarak açılan davanın, davacılar ... ve ...’ye ait miras hisseleri oranında kabulüne karar verilmesi gerekirken, kabule ilişkin beyanın gözardı edilmesi sonucunda bu iki taşınmaza yönelik olarak açılan davanın da reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Açıklanan nedenlerle; davacılar ... ve ... vekilinin 109 ada 353 ve 118 ada 138 parsellere yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu iki taşınmaza ilişkin olan, usul ve kanuna aykırı bulunan hüküm bölümünün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
Buna karşılık; birleşen 2004/475 Esas sayılı dava dosyasının davacıları olan ... ve müşterekleri vekilinin tüm, davacılar ... ile ... vekilinin bozma kapsamı dışında kalan diğer tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bozma dışında kalan bölümlerinin ise, ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı ...,... TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan ...,... TL"nin temyiz eden ... ve müştereklerinden alınmasına, ...,... TL peşin harcın da istek halinde temyiz eden ... ve ..."ye iadesine 08.02.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.