16. Hukuk Dairesi 2014/6901 E. , 2014/9613 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro Müdürlüğünce 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 41. maddesi uyarınca davalı ... vekilinin talebi üzerine yapılan düzeltme işlemi sırasında, Kocahasanlı Köyü çalışma alanında bulunan ve tapuda ... ve müşterekleri adına kayıtlı olan 1192 parsel sayılı 9.160,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 7.635,00 metrekare yüzölçümlü olarak, ... adına kayıtlı olan 1827 parsel sayılı 7.639,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise 9.187,70 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenerek tapu kaydında düzeltme yapılmasına karar verilmiştir. Davacılar ... ve arkadaşları tarafından düzeltme işlemi sonucunda maliki bulundukları 1192 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün azaldığı ve sınırlarının değiştirildiğinden yapılan düzeltme işleminin iptali istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne ve çekişme konusu taşınmazlar hakkında Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin iptaline kararı verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davalının müracaatı üzerine Kadastro Müdürlüğünce yapılan düzeltme işleminin orjinal ölçü değerleriyle fiili kullanım sınırının birbirine uymaması nedeniyle düzeltmenin Kadastro Kanunu"nun 41. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki, Mahkemece alınan bilirkişi raporlarından çekişmeli taşınmazların orjinal hesap cetveli ve orijinal ölçü krokisine göre haritası oluşturulurken 319 numaralı kırık noktasının 108 numaralı kırık noktasıyla birleştirilmesi gerekirken, 205 numaralı kırık noktasıyla birleştirilerek tersimat hatası yapıldığı ve haritanın hatalı olarak çizildiği anlaşılmakta olup Kadastro Müdürlüğü"nce 3402 sayılı Yasa"nın 41. maddesine göre yapılan düzeltme işlemine esas alınan raporda da durum aynı şekilde açıklanmış ve düzeltme de buna göre yapılmıştır. Tesis kadastrosu sırasında belirlenen ölçü noktalarının, pafta düzenlenirken paftaya yanlış geçirildiği anlaşıldığına göre, teknik hatadan kaynaklanan yanlışlığın 41. madde uyarınca düzeltilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak davacı aynı zamanda iki taşınmazın arasındaki müşterek sınırın tesis kadastrosu sırasında sınırlandırma hatası yapılarak hatalı olarak belirlendiğini de iddia
etmektedir. Mahkemece sınırlandırma hatalarına yönelik araştırma ve inceleme yapılmadan düzeltme kararının, iptaline karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi ölçü krokisi ve çizelgesindeki sınırlarla fiili sınırların örtüşmediği ve sınırın yanlış olduğu mahkemece kabul edildiği halde doğru sınırın belirlenmemesi de ayrıca isabetsizdir. Hal böyle olunca; ölçü krokisinden taşınmazlar üzerinde herhangi bir sabit tesis bulunmadığı anlaşıldığına göre kadastro tespitinin yapıldığı 1983 yılı yada bu yıla en yakın tarihli hava fotoğrafları ve denetime veri teşkil edecek uydu fotoğrafları ve ortofoto getirtilmeli, bundan sonra mahallinde, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişi, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile keşif yapılmalı; keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, fen bilirkişisinden ortofoto, hava fotoğrafları, uydu fotoğrafları ve memleket haritaları ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak 3402 sayılı Kanun"un 41. maddesi uygulamasına dair yönetmelik hükümleri de göz önünde bulundurulmak suretiyle iki taşınmazın tesis kadatrosunda sınırının belirlenmesi sırasında sınırlandırma hatası yapılıp yapılmadığı araştırılarak hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlar bilimsel yöntemlerle ve denetime elverişli olacak şekilde açıklattrırılarak sınırlandırma hatasının olup olmadığı tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilip sınırlandırma hatası varsa bu hatanın giderilmesine, sınırlandırma hatası yapıldığı kanıtlanamadığı takdirde ise tersimat hatasını gideren Kadatro Müdürlüğünün 17.02.2010 tarihli düzeltme kararında isabetsizlik bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 03.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.