Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/416
Karar No: 2020/2145
Karar Tarihi: 10.03.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/416 Esas 2020/2145 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/416 E.  ,  2020/2145 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali ve tenkis davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; mirasbırakan ..."nın ... Noterliğince tanzim edilen 21.08.1998 tarih ve 12386 yevmiye sayılı vasiyetnamesi ile ... Köyünde kain 741 parsel sayılı zeytinlik vasfındaki taşınmazını davalı ..."in çocukları olan diğer davalılara vasiyet ettiğini, mirasbırakanın vasiyetnameyi davalı ..."in baskısı ile tanzim ettiğini, ayrıca vasiyetnamenin hukuka ve ahlaka aykırı olduğu gibi şeklen de noksan olduğunu ileri sürerek; vasiyetnamenin iptalini, olmadığı takdirde tenkisini istemiştir.
    Davalılar, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; alınan bilirkişi raporu ile davacıların saklı paylarına tecavüzün bulunmadığı, mirasbırakanın tasarrufta bulunduğu malvarlığı değerinin serbestçe tasarruf edebileceği miktarın altında kaldığı, tenkisin saklı paya el atılması halinde söz konusu olabileceği ve bu durumda tenkis yapılamayacağı gerekçesiyle; davacının vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkis talebini içerir davasının reddine karar verilmiş; hükmün davacılar ile davalılar Adil ve ... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 22.05.2018 gün, 2016/15024 esas, 2018/5559 karar sayılı ilamı ile “...Somut olayda; davacılar tarafından vasiyetnamenin irade sakatlığı, hukuka ve ahlaka aykırılık ile şekil eksikliği nedenleriyle iptali, olmadığı takdirde tenkisi talep edilmiş ise de; kararda sadece terditli olarak ileri sürülen tenkis istemi yönünden gerekçeye yer verilmiş, asıl talep olan vasiyetnamenin iptali istemine ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı, buna göre; hükmün asıl talep yönünden gerekçesiz olmasının, usul ve yasaya aykırı olduğu, davacı tarafın diğer temyiz itirazları ile davalı tarafın temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmediği” gerekçeleriyle bozulmasına karar verilmiştir.



    ./..



    -2-

    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde; mahkemece, alınan adli tıp raporuna göre murisin vasiyetname düzenleme tarihinde fiil ehliyetine sahip olduğu, vasiyetnamenin hukuken şekli anlamda geçerli bir vasiyetname olduğu, vasiyetnamenin iptalini gerektirir MK‘da belirtilen koşulların olayda bulunmadığı gerekçeleriyle vasiyetnamenin iptaline yönelik istemin reddi ile tenkis istemi yönünden ise murisin tasarrufunun, serbestçe tasarruf edebileceği miktarın altında kaldığı gerekçesiyle red kararı verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; tarafların sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacıların, davanın tefrik edilmiş olması nedeniyle ... yönünden hüküm kurulamayacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Davacılar temyiz dilekçelerinde, ... yönünden açılan davada verilen tefrik kararı nedeniyle karar başlığında davalı olarak adının yazılmasının doğru olmadığı gibi, hüküm fıkrasında adı geçen lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu belirterek bozma sebepleri arasında bu hususları da ileri sürmüşlerdir.
    Dava, 13.04.2001 tarihinde davalı ... yönünden muris muvazaası nedeniyle tapu iptali tescil, davalılar ... yönünden ise vasiyetnamenin iptali olmassa tenkis istemleriyle açılmış olup, davalılar Adil ve Gülsüm’ün dava açılış tarihinde yaşlarının küçük olması nedeniyle diğer davalı ...’in yaşı küçükleri vasiyetnamenin iptali olmassa tenkis davasında yasal temsilci sıfatıyla velayeten temsil ettiği, davalı ... aleyhindeki murisin ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile devrettiği taşımazlara yönelik açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının sürüncemede kalmaması amacıyla yargılama sırasında davalılar ... aleyhinde açılan vasiyetnamenin iptali olmadığı takdirde tenkis istemlerine ilişkin davanın tefrikine karar verilerek, ...Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2005/374 esasına kayıt edildiği, sonrasında dava dosyasının yargılamasına Milas 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde 2013/180 esas üzerinden devam olunduğu anlaşılmıştır.
    Davanın tarafları dava dilekçesi ile belirlenir. ( 6100 sayılı HMK md. 119). Kural olarak, bir dava kime karşı açılmış ise ona karşı sonuçlandırılıp, karara bağlanır. Davada taraf olmayanlar aleyhine hüküm kurulamaz.
    Mahkemece verilen tefrik kararı sonrasında vasiyetnamenin iptali olmassa tenkis istemine yönelik davanın ayrı bir esasa kaydının yapıldığı, yargılamaya devam olunarak verilen temyiz incelemesine konu kararın gerekçesinde, davaların tefrikinden de söz edilmesine rağmen ...’nın karar başlığında davalı olarak gösterildiği ve hükmün 6. fıkrasında davanın reddi nedeniyle adı geçen yararına vekalet ücretine hükmedildiği görülmüştür.
    Oysa; iptali istenen dava konusu vasiyetname yoluyla sadece davalı ... ve ...’e muayyen mal vasiyet edilmiş olması nedeniyle vasiyetnamenin iptali olmassa tenkis davasının bu kişilere yöneltildiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
    Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde; mahkemece ... aleyhine açılan tapu iptali tescil davasından tefrik edildiği ve vasiyetnamenin iptali ve olmassa tenkis isteminin ...’e yöneltildiği gözetilerek, hüküm başlığında ...’nın davalı olarak gösterilmemesi gerektiği gibi, hüküm kısmında da lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceği düşünülerek bir karar verilmesi gerekirken; ...’nın hüküm başlığında davalı olarak gösterilmesi ve hakkında vekalet ücretine ilişkin hüküm kurulması doğru olmamıştır.
    3-Davalıların yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Terditli açılan davada davacıların istemlerinin reddine karar verilmiştir.
    24.04.1945 gün ve 21/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu kararında ve 6100 sayılı HMK 326 maddesi uyarınca, "Yargılama giderleri, kural olarak, davada haksız çıkan yani aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir". Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan taraf yargılama gideri olarak vekâlet ücretine de mahkûm edilir. (HMK md.323 1/ğ).
    Buna göre, mahkemece; davanın reddine karar verilmiş olması nedeniyle davalı tarafça yargılama gideri yapıldığı dikkate alınarak, davalı tarafça yapılan 1.084,00 TL yargılama giderlerinin davacılardan tahsili ile davalılara ödenmesine karar verilmesi gerekirken, bu hususta karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
    Bilindiği üzere, vasiyetnamenin iptali ve olmassa tenkis istemli davalarda dava değeri taşınmazın tümünün değeri üzerinden davayı açan mirasçı ya da mirasçıların payına isabet eden değerdir.Davanın reddi nedeniyle davalı taraf lehine vekalet ücretine hükmedilmiş ise de; hükmedilen vekalet ücretinin maktu olduğu anlaşılmıştır.
    Konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda vekalet ücreti, nispi tarifeye göre hesaplanır. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.
    Oysa somut uyuşmazlıkta; Dava değeri keşfen belirlendiğine ve davacıların davaya konu taşınmazın toplam değerine itiraz etmedikleri anlaşıldığına göre; dava konusu taşınmazın tümünün keşfen belirlenen dava tarihindeki değeri 33.640,00 TL olup, davacıların miras payı karşılığı 26.912,00 TL’dir. Yargılama sırasında davacıların payına isabet eden bu değer üzerinden kendisini vekille temsil ettiren davalılar lehine vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken davalılar lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi de doğru olmamıştır.
    Ne var ki, yukarıda birinci, ikinci ve üçüncü bentte anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; 6100 sayılı HMK"nun geçici 3.maddesinin yollamasıyla HUMK"nun 438/7.maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanması gerekir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hüküm başlığının davalılar kısmından ... isminin çıkartılmasına ve adı geçene ilişkin 6 numaralı fıkranın hükümden çıkartılmasına, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle 6. fıkra olarak “davalılar tarafından yapılan toplam 1.084,00 TL yargılama giderinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine” ibaresinin eklenmesine, hükmün 5 numaralı fıkrasındaki “2.725,00 TL” ibaresi yerine "nispi vekalet ücreti 3.229,44 TL" ibarelerinin yazılması suretiyle, hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde davacılar yönünden karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.03.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi