Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/50
Karar No: 2020/2147
Karar Tarihi: 10.03.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/50 Esas 2020/2147 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/50 E.  ,  2020/2147 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı şirket personelinin denetimi sırasında 21.05.2011 tarihli tutanak ile elektrik sayacının tetkik amacı ile yerinden söküldüğünü, 26.05.2011 tarihinde temin edilen yeni sayacın davalı şirketçe takıldıktan sonra 05.07.2011 tarihinde yeniden yapılan kontrolde, sayaca müdahale edildiği gerekçesiyle tutanak düzenlenerek kaçak kullanımdan bahisle 08.08.2011 son ödeme tarihli 18.132,50 TL bedelli kaçak ve 90.068,90 TL bedelli kaçak ek tahakkuku neticesinde iki adet fatura tanzim edildiğini, kaçak kullanım nedeniyle şirket yetkilileri ... hakkında yürütülen ceza davasında beraat kararı verildiğini, kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını ileri sürerek, davalı kurum tarafından tahakkuk ettirilen 18.132,50 TL ve 90.068,90 TL bedelli iki adet fatura nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile ödenmek zorunda kalınan 102.478,08 TL ile dava süresince ödemek zorunda kalınacak miktarların faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı; şirketleri nezdinde abone olan davacının işyerinde yapılan denetimde dava konusu sayacın mühürlerinin açılıp kapandığının, sayacın içindeki ölçü devresinde manyetik kontak bağlanarak sayacın isteğe bağlı olarak kayıt yapamaz hale getirildiğinin tespit edildiğini, bu nedenle davacı aleyhinde kaçak kullanım nedeniyle fatura tahakkuk ettirildiğini, dava konusu faturaların mevzuat hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.

    Mahkemece; kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davacı şirket yetkilisi ... hakkında açılan ceza davasında beraat kararı verildiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, 289866 no’lu 18.132,50 TL bedelli ve 289967 no"lu, 90.068,90 TL bedelli faturalardan dolayı davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine ve bu faturalar nedeni ile davacı şirket tarafından davalıya ödendiği anlaşılan toplam 108.201,40 TL"nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 18.12.2013 gün, 2013/14651esas, 2013/18167 karar sayılı ilamı ile “ ... ceza mahkemesi tarafından verilen bu beraat kararının, hukuk mahkemesinde bağlayıcı olmadığı bu nedenle dosyanın üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, bilirkişi heyetinden davalı kurumun davacı taraftan isteyebileceği alacak miktarının hesaplanması konusunda denetime elverişli bir rapor alınması, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği “ belirtilerek bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde mahkemece; bozma kararı sonrası alınan 23.09.2016 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, davanın kabulü ile, davaya konu 289866 numaralı 18.132,50TL bedelli ve 289967 numaralı 90.068,90TL bedelli faturalardan dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile, bu faturalar nedeni ile davacı şirket tarafından davalıya ödenen toplam 108.201,40 TL"nin 41.000 TL"sine 20.09.2011, 16.820,65 TL"sine 20.12.2011, 16.724,15 TL"sine 21.12.2011, 16.781,43 TL"sine 03.01.2012, bakiyesi olan 16.875,17 TL"sine de 02.03.2012 tarihinden itibaren avans faizi işletilerek davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hükmün davalı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 22.03.2018 tarih, 2017/15020 esas, 2018/2883 karar sayılı ilamı ile “ ..dava konusu borcun 05/07/2011 tarihli kaçak elektrik tespit tutanağı uyarınca tahakkuk ettirildiği, bilirkişiler tarafından 08.05.2014 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan "Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği" hükümlerine göre hesaplama yapıldığı, oysa tutanak tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile “Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar” hakkında 622 Sayılı EPDK Kurul Kararı çerçevesinde değerlendirilmesi gerektiği ” belirtilerek hüküm bozulmuştur.
    Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bozma ilamı doğrultusunda alınan bilirkişi heyet raporu doğrultusunda; Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği ile Kaçak ve Usulsüz Elektrik Enerjisi Kullanılması Durumunda Yapılacak İşlemlere İlişkin Usul ve Esaslar hakkında 622 Sayılı EPDK Kurul Kararı uyarınca, davacının dava konusu sayaca kısa süreliğine müdahale ederek kaçak elektrik kullandığı, bu nedenle davalı tarafça düzenlenen 18.132,50 TL tutarlı kaçak elektrik faturasının haklı olduğu, 90.068,90 TL"lik kaçak elektrik faturası yönünden ise, kaçak tüketiminin söz konusu olmadığı gerekçesiyle, 90.068,90 TL tutarlı fatura yönünden kaçak elektrik kullanımının ve davalıya borçlu olmadığının tespitine, bu miktara dahil olan ve davacı tarafından ödenen 41.000,00 TL ‘sinin 20/09/2011, 16.820,65 TL’ sinin 20/12/2011, 16.724,15 TL’ sinin 21/12/2011, 15.524,10 TL’sinin 03/01/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 18.132,50 TL tutarlı kaçak elektrik faturası yönünden ise; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

    2- Davalının karar ve ilam harcına ilişkin temyiz itirazlarının incelemesine gelince;
    Dava; menfi tespit ve istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hükmün karar ve ilam harcına dair 2 numaralı fıkrasında; kabul edilen tutar üzerinden hesaplanan karar ve ilam harcı 6.152,60 TL"den peşin alınan 1.606,80 TL harcın mahsubu ile kalan 4.545,80 TL"nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydedilmesine karar yer verilmiştir.
    Davalı temyiz dilekçesinde, Bozma öncesinde mahkemece hükmedilen karar ve ilam harcını ödediğini, bozma sonrasında ise ödemiş olduğu karar ve ilam harcının mahsup edilmesi gerekirken, hesaplanan karar ve ilam harcının tamamının tahsiline ilişkin yeniden hüküm kurulduğu, bu durumun mükkerer tahsilata sebebiyet vereceğini belirterek bozma sebepleri arasında bu hususu da ileri sürmüştür.
    Temyiz incelemesi sırasında; dosyanın fiziken ve Uyap Bilişim Sistemi üzerinden yapılan incelemesi neticesinde; davalının karar ve ilam harcını yatırdığına dair bilgi ve belgeye rastlanmadığı gibi, bu hususta yerel mahkemece ilgili vergi dairesi müdürlüğüne yazılan yazı cevabı beklenmeksizin dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır.
    Bu itibarla; Dairemizce davalının karar ilam harcının ödenip ödenmediğinin ilgili Vergi Dairesinden sorularak, alınan yazı cevabının ve ödeme varsa tahsilat belgesinin onaylı bir suretinin temyiz incelemesine konu dosyaya eklenerek Dairemize gönderilmesi hususunda eksiklik talep yazısı yazılmış, yazıya cevaben, ilgili Vergi Dairesi Müdürlüğü tahsilat fişi temin edilerek gönderilmiştir.
    492 sayılı Harçlar Kanunu"nun “Hükmün Bozulması” başlıklı 8. maddesinde; “Bir hükmün bozulmasını müteakip verilecek hükümlerden yeni bir hüküm gibi karar ve ilam harcı alınır ve bozulan hükümden evvelce alınmış olan karar ve ilam harcı, müteakip hükme ait harçtan mahsup olunur.” düzenlemesi öngörülmüştür.
    Somut uyuşmazlıkta; Dairemizin 18.12.2013 tarihli bozmasından önceki 08.07.2013 tarihli yerel mahkeme hükmünde, ödenmesi gereken karar ve ilam harcından daha önce peşin alınan 1606,80 TL harcın mahsubu ile bakiye karar ve ilam harcı 5.784,45 TL’nin davalıdan tahsiliyle hazineye gelir kaydına karar verilmiş, dosya içeriğine kazandırılan vergi dairesi tahsilat fişinden davalının sözü edilen harcı 30.12.2013 tarihinde hazineye ödediği anlaşılmıştır.
    Hal böyle olunca; yukarıda belirtilen yasa hükmü gereğince; mahkemece bozma öncesinde davanın tümden kabulüne karar verilmiş olmakla, dava değeri üzerinden hesap edilen karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile, bakiye karar ve ilam harcı 5.784,45 TL’nin davalı tarafından tahsiline karar verildiği ve bu tutarın Hazineye ödendiği nazara alınarak, bozma sonrası kurulan “davanın kısmen kabulüne” dair hükümde bu defa kabul edilen tutar üzerinden yeniden hesap edilen karar ve ilam harcının daha önce davalı aleyhine hükmedilen ve ödenen harç tutarından daha düşük olduğu bu nedenle davalı tarafından fazla harç ödendiği düşünülmek suretiyle, ödenen fazla harcın hesap edilerek, bu tutarın davalıya iadesi gerekirken, mükerrer harç tahsili sonucu doğuracak şekilde yeniden harç tahsiline dair karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırıdır.
    Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, kararın düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7. maddesi gereğidir.

    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 2. bendindeki ibarelerin hüküm fıkrasından çıkarılarak yerlerine "davalıdan alınması gereken karar ve ilam harcı 6.152,60 TL’den peşin alınan 1606,80 TL harcın mahsubu ile kalan 4.545,80 TL harcın hazineye gelir kaydedilmesine ancak, bozmadan önce tesis edilen 08.07.2013 tarihli 2012/104 esas ve 2013/185 karar sayılı karar gereğince 5.784,45 TL karar ve ilam harcı davalı tarafından hazineye ödenmiş olmakla, fazla ödendiği anlaşılan (5.784,45TL- 4.545,80 TL= 1.238,65 TL) 1.238,65 TL ‘nin davalıya iadesine” şeklinde yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,10/03/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.






    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi