Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/4581
Karar No: 2014/8583

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/4581 Esas 2014/8583 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/4581 E.  ,  2014/8583 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Tapuda davalı ... kayıtlı olan ... Köyü ... sayılı 3080 m2 yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, ... ada ... parsel sayılı taşınmaz olarak 3094 m2 yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ila 08.07.2010 tarihinde ilân edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
    Orman Yönetimi 08.07.2010 tarihinde, taşınmazın yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen orman sınırları içinde bırakıldığını ileri sürerek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazın yenileme kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gerekçesiyle davanın reddine, ... Köyü .... ada ... sayılı parselin 3094 m2 olarak tapu kütüğüne aktarılmasına, sınırların ve yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş; davacı ... Yönetimi ile vekâlet ücreti yönünden de davalı tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 29.11.2011 gün ve 10458 - 13599 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendine göre, ancak teknik çalışmalar yapılabileceği, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı gibi davalının tapusunun Hazinenin satışı ile oluştuğu gerekçeleriyle, keşif ve inceleme yapılmadan davanın reddine karar verilmişse de; 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi gereğince “Tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacıyla tapulama ve kadastro görmüş yerlerde, birinci fıkra hükmü uygulanmaz." aynı maddenin üçüncü fıkrası uyarınca da, "İkinci fıkranın (a) bendinin uygulanacağı alanlar tapu ve kadastro genel müdürünün onayı ile belirlenir ve çalışmalara başlanmadan en az onbeş gün önce çalışma alanında, bölge merkezinde ve bölgenin bağlı olduğu il merkezinde alışılmış vasıtalarla duyurulur, ayrıca varsa yerel gazete ile ilân edilir. Yapılacak çalışmalarda 2, 4, 14, 17, 19 ve 21 inci maddeler ile 13 üncü maddenin (B) ve 20 nci maddenin (B), (C) ve (D) bentleri hükümleri uygulanmaz."
    Kadastro mahkemesinin genel olarak görevi, 3402 sayılı Kanunun 25. maddesinde, zaman bakımından görev ve yetkisi ise aynı Kanunun 27. maddesinde düzenlenmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a gereğince yapılan tesbitte taşınmazın mülkiyeti, çapı ve yüzölçümü
    tartışma konusu edilemez, bu işlemde uygulama kabiliyeti bulunmayan ve harita tekniğine uymayan haritalar yerine, ülke koordinat sistemine uygun sayısal haritaları düzenlenerek, bu tesbitin kesinleşmesi halinde tapu malikleri adına tapuya tescil edilir.
    Mahkeme gerekçesinde de kabul edildiği gibi, yetersiz kadastro paftalarının yenilenmesi, yüzölçümlerinin ve teknik hataların düzeltilmesi işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığı savıyla açılan davada kadastro mahkemesi görevli olup, taşınmazın mülkiyetine ve niteliğine ilişkin davalarda görevli değildir. Somut olayda, Orman Yönetimi çekişmeli taşınmazın yenilemeden önceki haliyle kısmen yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla, bu bölümün tesbitinin iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istediğine ve dava dilekçesi aynı zamanda mülkiyete ilişkin bir istem içerdiğine göre, mülkiyete ve tasarrufa ilişkin bu davada genel mahkeme görevlidir. Ancak, dava aynı zamanda 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi ve ilgili yönetmelik hükümlerine göre yapılan teknik çalışmaya itiraz niteliği taşıdığından, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılıp yapılmadığı yöntemince araştırılmalı ve bu yönde olumlu ya da olumsuz bir karar verilmelidir.
    Bu nedenle; mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi yardımıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 29.11.2006 gün ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine; mülkiyete ilişkin davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek görevsizliğe karar verilmelidir.] denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan ve dosya genel mahkemeye aktarıldıktan sonra mahkemece, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı yönetim vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Yörede 1946 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 1977, 1985 ve 1987 yıllarında yapılıp kesinleşen aplikasyon, 2. madde ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır.
    Hükmüne uyulan bozma kararına, kararın dayandığı gerekçeye göre, ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/560 - 2004/573 sayılı dosyasında Orman Yönetimi ile ... arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, çekişmeli taşınmazın orman sınırı dışına çıkarıldığı ve 2924 sayılı Kanun uyarınca fiilî kullanıcısı tespit edilerek davalı ... 1150 parsel numarası ile tapu kaydı oluştuğu belirlenerek davanın reddine karar verilip kararın temyiz edilmeksizin kesinleştiği, sözü edilen kararın taraflar arasında kesin hüküm oluşturduğu, dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; dava dilekçesinde dava değerinin yazılı olmadığı, davalı taraf lehine, keşifte belirlenen ve harcı tamamlanmamış değer üzerinden vekâlet ücreti takdir edilmesi doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle, hükmün 3. bendinin hükümden çıkarılarak, yerine "Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden takdiren 1500.-TL. vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine" ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.MK".nın 438/7. maddesi gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21.10.2014 günü oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi