20. Hukuk Dairesi 2014/7104 E. , 2014/8599 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ... Köyü ... ada ..., ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar, arsa, su deposu, samanlık ve ahır niteliğiyle davalı köy adına tesbit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazların Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmış, mahkemece ... ada ... ve ... ada ... sayılı parsellerin orman niteliği ile Hazine adına; diğer taşınmazların tesbit gibi tesciline karar verilmiş, Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 27.06.2008 gün ve 3294 E. - 2873 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararı özetle; "temyize konu ... ada ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazların bir bölümünün sınırlarında eylemli biçimde Devlet Ormanı bulunmaktadır. Ne var ki, mahkemece orman yönünden yöntemine uygun bir araştırma yapılmamıştır. Sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için dava ve temyize konu taşınmazların bulunduğu bölgede orman kadastro çalışması yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, yapılmış ve kesinleşmişse işlemlerin dayanağı harita ve eki belgeler kesinleşme günlerini gösterecek şekilde Orman Yönetiminden getirtilmeli, bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız yerel ve uzman bilirkişi fen elemanı ve uzman ormancı bilirkişi hazır olduğu halde taşınmazlar başında keşif yapılmalı, yerel bilirkişi yardımı uzman ormancı bilirkişi eliyle harita ve eki belgeler yerine uygulanmalı, orman sınırlandırması yapılmamış ya da kesinleşmemiş ise 6831 sayılı Kanunun 1. maddesi hükmü uyarınca hava fotoğrafı, memleket haritası ve amenejman planlarından yararlanılmalı, orman sayılan yerlerden olmadığı sonucuna varıldığı takdirde yeterli biçimde zilyetlik araştırması yapılmalı, bu konuda taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan ayrı, ayrı olaylara dayalı bilgiler alınmalı, bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek, kesinleşen yönler de dikkate alınarak sonucuna uygun bir karar verilmelidir." şeklindedir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra, ... ada ... ve ... ada ... sayılı parsellerin orman niteliği ile Hazine adına; ... ada ..., ... ada ..., ... ada ... sayılı parsellerin tesbit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından reddedilen taşınmazlara yönelik temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Yörede 1939 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 31.05.1988 tarihinde ilân edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
Hükmüne uyulan bozma kararına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman orman bilirkişi kurulu tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli ... ada ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazların kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ve orman sayılmayan yerlerden olduğu, ... ada ... sayılı parselin tesbite esas alınan Mart 1987 tarih, 16 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı, davası reddedilen diğer taşınmazlarda ise davalı yararına zilyedlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği saptanarak yazılı biçimde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığına göre, Hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 21.10.2014 günü oy birliğiyle karar verildi.