3. Hukuk Dairesi 2013/11871 E. , 2013/14675 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen nafaka davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde; tarafların ... Aile Mahkemesinin 2007/731 E. 2008/144 K. sayılı kararı ile boşandıklarını ve müşterek çocuklar .... ve ... ...."in velayetlerinin davacıya verildiğini, müvekkilinin boşanma aşamasında hiçbir maddi talebi ve müşterek çocuklar için de ayrıca nafaka talebi olmadığını, müvekkilinin asgari ücretle çalıştığını ve iki çocuğu ile birlikte kirada oturduklarını, müşterek çocukların halen öğrenci olduklarını ve ihtiyaçlarının arttığını, bu ihtiyaçları müvekkilinin tek başına karşıladığını, davalının ... isimli işyeri, kendisine ait evi ve arabası olduğunu, sosyal ve ekonomik durumunun çok iyi olduğunu belirterek, müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 500 TL olmak üzere toplam 1.000 TL iştirak nafasına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dilekçesinde; tarafların boşanma davasında çocukların velayetlerinin anneye bırakılması konusunda anlaştıklarını ancak çocukların fiilen babada kalması hususunda anlaştıklarını, çocukların boşanma davası sonrasında fiilen davalı baba yanında kaldıklarını, çocukların büyümeleri ile beraber okul ihtiyaçlarının da arttığını, ancak bunların davalı tarafından karşılandığını, müvekkilinin çocukların velayetinin anneden alınarak kendisine verilmesine ilişkin dava açtığını, müvekkilinin işsiz olduğunu, babasının yardımları ve günlük pencere montajı işleri ile geçimini sağladığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile müşterek çocuklar lehine ayrı ayrı 100 TL olmak üzere toplam 200 TL iştirak nafakasının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
TMK."nun 182/2 maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu hükme bağlanmıştır.
Velayet kendisine tevdi edilmeyen taraf ekonomik imkanları ölçüsünde müşterek çocuğunun giderlerine katılmakla yükümlüdür. Diğer taraftan iştirak nafakası belirlenirken ana ve babanın ekonomik durumları gözönünde tutulmakla birlikte velayet hakkı kendisine tevdi olunmuş tarafın bu görev nedeniyle emeğinin ve yüklendiği sorumlulukların karşılığı olağan harcamaların da dikkate alınması zorunludur. Ne var ki, nafaka miktarının belirlenmesine esas alınması gereken giderlerinin makul sınırlar içinde kalmasına özen gösterilmesi ve velayet kendisine bırakılmayan tarafın ağır yükümlülüklere maruz bırakılmaması gerekmektedir.
Mahkemece, nafaka takdir edilirken; müşterek çocukların yaşı, eğitimi ve ihtiyaçlarının yanında, ana-babanın gelir durumu da gözetilmeli ve nafaka yükümlüsünün (babanın) gelir durumu ile orantılı olacak şekilde hakkaniyete uygun bir nafakaya hükmedilmelidir.
Somut olayda dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların ... Aile Mahkemesinin 25.03.2008 tarih ve 2007/731 E. 2008/144 K. sayılı kararı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, boşanma kararının 16.09.2008 tarihinde kesinleştiği, 1997 ve 2001 doğumlu müşterek çocukların velayetinin anneye verildiği, tarafların talebi olmadığından maddi,manevi tazminat veya nafaka hususlarında karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Mahkemece, davalının gelir durumu ... Vergi Dairesinden sorulmuş, gelen yazı cevabı ile davalının bağlı bulunduğu ... Vergi Dairesinden istenmesi gerektiği bildirilmiş, ancak davalının gelir durumu ... Vergi Dairesinden araştırılmamıştır. Bu nedenle davalının gelir durumu hakkında yapılan araştırma yeterli görülmemiştir.
Yukarıda izah olunan nedenlerle; özellikle davalının çalıştığı işyerinin kendisine ait olup olmadığı ve gelir durumu, ilgili Vergi Dairesinden araştırılmalı, ekonomik ve sosyal durumu sağlıklı bir şekilde tam olarak tespit edilerek, hasıl olacak sonuca göre, iştirak nafakasının niteliği, müşterek çocukların yaşı, eğitim durumları, ihtiyaçları, davacının tespit edilen gelir durumu ve özellikle nafaka yükümlüsünün (davalı babanın) tespit edilecek gelir durumu dikkate alınarak, nafaka yükümlüsünü (davalıyı) ödemede zorlamayacak, onu zarurete düşürmeyecek şekilde TMK"nun 4.maddesinde vurgulanan hakkaniyet ilkesine uygun bir miktar iştirak nafakasına hükmedilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 23.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.