20. Hukuk Dairesi 2014/5303 E. , 2014/8672 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1989 yılında yapılan kadastro sırasında ... Köyü ... parsel sayılı 20.900m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 1937 tarih ve 752 yazım numaralı vergi kaydı uygulanarak tarla niteliği ile ... adına tespit edilmiş, yapılan tespit itirazsız kesinleşmiştir.
Davacı Orman Yönetimi, çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırlama haritası içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, davalının elatmasının önlenmesi ve tapu kaydının beyanlar hanesine davalı lehine konulan tüm şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tamamının orman tahdit haritası içinde iken 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. maddesi uyarınca orman rejimi dışına çıkarıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/05/2011 gün ve 2011/5913 - 5574 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hükme yeterli değildir. Şöyle ki; hükme dayanak yapılan bilirkişiler tarafından düzenlenen rapor ekindeki hat uygulaması ile Dairenin geri çevirme kararı üzerine aynı bilirkişiler tarafından düzenlenen ek rapor ekindeki hat uygulamasında çekişmeli taşınmazın geometrik şekli (çapı) birbirine benzememektedir. Bir örneği dosyada bulunan aplikasyon haritasında da çekişmeli taşınmazın bir bölümü tahdit içinde gözükmektedir. Mahkemece bu çelişkiler üzerinde durulup yöntemince giderilmemiştir. Bu haliyle uzman bilirkişilerin, genel arazi kadastro paftasını, orman tahdit haritası ve tutanaklarını nasıl uyguladığı ve taşınmazın kesinleşen orman tahdidinde ne gibi işleme tâbi tutulduğu net olarak anlaşılamamaktadır.
Bu nedenle; mahkemece, öncelikle 1989 yılında yapılan genel arazi kadastro çalışmaları sırasında düzenlenen 023-a-17-c nolu kadastro paftasının (çekişmeli taşınmazı ve komşularını gösterir şekilde) orijinalinden çekilmiş fotokopi örneği, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 05.10.1947 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, 11.05.1981 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2 madde uygulaması ile 3302 sayılı Kanuna göre 13.04.1988 tarihinde ilânı yapılan 2/B madde uygulamasına ilişkin işe başlama, işi bitirme, sonuçları ilân tutanakları, çalışma tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman sınır noktalarıyla birlikte gösterir orman tahdit haritası ve orman rejimi dışına çıkarma haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örnekleri bulundukları yerlerden getirtilmeli, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki orman mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte yöntemince uygulanıp oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.” denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra çekişmeli taşınmazın kısmen orman sayılan yerlerden olduğu belirlendiğinden davanın kısmen kabulüne, ... Köyü ... parsel sayılı taşınmazın fen ve orman bilirkişiler tarafından müşterek tanzim edilen 04/02/2013 tarihli raporlarında (A) harfiyle işaretli 4660,53 m²"lik bölümünün tapusunun iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından reddedilen bölüme, davalı tarafından ise (A) harfiyle işaretli bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi ve şerhin silinmesi istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 05.10.1947 tarihinde ilân edilerek, kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 11.05.1981 tarihinde ilân edilerek, kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 13.04.1988 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (A) harfiyle işaretli bölümünün orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu, (B) harfiyle işaretli bölümünün ise 2/B niteliğiyle orman sınırları dışını çıkarılan yerlerden olduğu ve hükme dayanak alınan 04/02/2013 tarihli fen ve orman bilirkişi kurulu raporu ile bozma öncesi düzenlenen 16/11/2008 tarihli fen ve orman bilirkişi kurulu raporu arasındaki çelişkinin 16/11/2008 tarihli raporda çekişmeli taşınmazın 2/B’lik alanda kalan bölümünün taşınmazın tamamı olarak değerlendirilmesinden kaynaklandığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince davalıdan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 23/10/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.