20. Hukuk Dairesi 2014/6536 E. , 2014/8675 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü ... ada ... ve ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı sırasıyla 2021,52, 3012,01, 2249,64 ve 901,38 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve tarla niteliğiyle davalı adına tespit edilmiştir.
Davacı Hazine, taşınmazların özel kanunlar gereği kamulaştırılan ve Hazineye ait olan 09.08.1947 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiası ile dava açmıştır.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/12/2009 gün ve 2009/15790 - 17999 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davacının dayandığı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileriyle birlikte getirtilip yöntemince uygulanmadığı, yörede kişilerce açılan ve Hazinenin dayandığı tapu kapsamında kaldığı gerekçesiyle reddedilen tescil dava dosyalarının getirtilip uygulanmadığı, bu nedenle tapu kaydı, tescil dava dosyaları ve kesinleşen tahdit ile eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarının getirtilip taşınmazlar başında yapılacak keşifte yöntemince uygulanarak taşınmazların niteliğinin belirlenmesi, orman sayılmayan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, davalı kişi yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının araştırılması”na değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, çekişmeli ... ada ... ve ... ada ... sayılı parsellerin tespit gibi tesciline, ... ada ... ve ... ada ... sayılı parsellerin orman içi açıklığı niteliğinde olduğu belirlendiğinden, tespitinin iptaliyle orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, davacı Hazine ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Dairece ... ada ... ve ... ada ... sayılı parseller yönünden onanmış, ... ada ... ve ... ada ... sayılı parseller yönünden ise bozulmuş, ayrıca, Hazinenin karar düzeltme talepleri de reddedilmiştir.
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 08/10/2013 gün ve 2013/4764 sayılı kararında; “Mahkemece, bozma ilâmına uyularak hüküm kurulmuş ise de, Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazın devletleştirme ile oluşan Ağustos 1947 tarih 6 sıra numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı iddiasıyla dava açıldığı, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklık niteliğinde olduğu iddiasıyla açılmış bir dava bulunmadığı ve davanın, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca kadastro hâkiminin re"sen araştırma yapmasını gerektirir dava niteliği de taşımadığı, HMK."nun 26. (HMUK md.74.) maddesi uyarınca talepten fazlaya hükmedilemeyeceği dikkate alındığında, çekişmeli taşınmazın orman içi açıklık olup olmadığı ve zilyetlikle edinme koşullarının arıştırılmasına ilişkin ibarelerin maddi hata sonucu bozma
ilâmında bahsedildiği, orman içi açıklık konusu re"sen gözetilemeyeceğinden (HGK."nun 03.04.2013 gün ve 2012/20-871 E.- 420 K. sayılı kararı), orman tahdidi ve devletleştirme ile oluşan tapunun dışında kaldığı belirlenen taşınmazlara yönelik davanın reddine karar verilmesi”ne değinilmiştir.
Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine, çekişmeli ... ada ... ve ... ada ... sayılı parsellerin tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılan ve 02.02.2001 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 23/10/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.