3. Hukuk Dairesi 2021/2090 E. , 2021/5095 K.
"İçtihat Metni"Davacı ... ile davalılar ... ve ... aralarındaki vasiyetnamenin tenfizi davasına dair Elbistan 3. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 02/04/2019 tarihli ve 2016/491 E. - 2019/100 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 05/10/2020 tarihli ve 2020/3497 E. - 2020/5337 K. sayılı ilama karşı davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; evlat edineni mirasbırakan ...’ın İstanbul 5. Noterliğince düzenlenen 22/09/1992 tarihli ve 33314 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile Sivas, İskenderun ve Elbistan’da bulunan taşınmazların kendisine ve davalılardan ...’na vasiyet edildiğini, bahse konu vasiyetnamenin açılıp okunarak kesinleştiğini ileri sürerek; vasiyete konu İskenderun İlçesi Değirmendere köyünde kain 77 parsel sayılı taşınmazın mirasbırakan ve mirasbırakandan önce vefat eden eşi adına kayıtlı olan kaydının iptali ile ½ sinin adına kayıt ve tescilini talep etmiştir.
Davalılar; vasiyetnamenin, Elbistan Sulh Hukuk Mahkemesinin 2001/314 E. sayılı dosyasında davacının da hazır bulunduğu 17/08/2001 tarihli duruşmada okunduğunu, davacının on yıllık zamanaşımı süresi içinde vasiyetnamenin tenfizi için dava açmadığını savunarak; davanın zamanaşımı nedeniyle reddini istemişlerdir.
Mahkemece; 26/06/2014 tarihli duruşmanın 4 nolu ara kararı gereğince 250,36 TL eksik harcı tamamlamak üzere davacıya kesin süre verildiği, davacı tarafa usulüne uygun ihtarat yapıldığı, ancak kesin sürede eksikliğin tamamlanmamış olduğu gerekçesiyle, davanın açılmamış sayılmasına dair verilen karar, tarafların temyizi üzerine, Dairece verilen 10/03/2016 tarihli ve 2015/2963 E. - 2016/3559 K. sayılı kararla;
(...Verilen süre içerisinde eksik harcın tamamlatılmaması halinde ...150/1.maddesi hükmü uyarınca dava dosyasının işlemden kaldırılması, bu maddede öngörülen süre içerisinde harcı yatırılmak suretiyle dava dosyasının yenilenmesi halinde davaya kaldığı yerden devam edilmesi, üç aylık süre içerisinde harç yatırılmak suretiyle dava yenilenmediği taktirde HMK 150/5.madde uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekir. Somut uyuşmazlıkta, ilk etapta dosyanın işlemden kaldırılması yerine; eksik harcın tamamlanmamış olduğundan bahisle davanın açılmamış sayılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; vasiyetnamenin tenfizi davaları açısından zamanaşımı süresinin başlangıç tarihinin öğrenme tarihi değil, vasiyetnamenin açılmasına dair kararın kesinleşme tarihi olduğu, davaya konu vasiyetnamenin açılıp okunarak 29/07/2002 tarihinde kesinleştiği, iş bu davanın ise 23/01/2012 tarihinde on yıllık zamanaşımı süresi dolmadan açıldığı, bu nedenle davalıların zamanaşımı def’inin reddine karar vermek gerektiği; dahili davalıların pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, davaya konu taşınmazın mirasbırakan ... adına kayıtlı bulunan ¼ pay ile muris ...’ın kendisinden önce vefat eden eşi – kayıt maliki paydaş ... adına kayıtlı 1/8 payın tapu
kayıtlarının iptali ile toplamda 3/8 payın vasiyet lehtarı davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, dahili davalılara yönelik açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine dair verilen karar davalılar vekilinin temyizi üzerine Dairece verilen 05/10/2020 tarihli ve 2020/3497 E. 2020/5337 K. sayılı karar ile onanmış, onama ilamına karşı, davalılar vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
Dava; muayyen mal vasiyetinin tenfizi istemine ilişkindir.(TKM. Md 541).
4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 17 nci maddesine göre; mirasçılık ve mirasın geçişi, mirasbırakanın ölümü tarihinde yürürlükte olan hükümlere göre belirlenir.
Muris ... 05/06/2001 tarihinde vefat etmiştir. Bu tarihte yürürlükte olan 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi’nin 580 inci maddesi; “Kendisine muayyen bir şey vasiyet olunan kimsenin ikame edeceği istihkak davasının mürüru zaman müddeti, teberrüden haberdar edildiği günden ve ihbar zamanında henüz ifası lazım olmıyan teberrülerde ifanın lüzumu tarihinden itibaren on senedir.” hükmünü içermektedir.
Açıklanan madde hükmüne göre; kendisine muayyen bir şey vasiyet edilen kimsenin dava hakkı, ölüme bağlı tasarrufu öğrenme tarihinin üzerinden on yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Bu açıklamalar ışığında somut olay incelendiğinde; murisin ölümü üzerine vasiyetnamenin açılması için Elbistan Sulh Hukuk Mahkemesine gönderildiği, vasiyetnamenin 17/08/2001 tarihli duruşmada açılarak davacı ve hazır bulunan diğer yasal mirasçının yüzüne karşı okunduğu, diğer bir anlatımla davacının vasiyetname ve içeriğini duruşmada öğrendiği, buna bağlı olarak kanunda öngörülen on yıllık zamanaşımı süresinin bu tarihte işlemeye başladığı, davanın ise zamanaşımı süresi dolduktan sonra 23/01/2012 tarihinde açılmış olduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, davalıların cevap dilekçesi ile süresinde zamanaşımı def’inde bulunduğu dikkate alınarak , davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, mahkeme kararının bu gerekçe ile bozulması gerekirken, zuhulen onandığı bu defa yapılan yeniden inceleme sonucu anlaşıldığından, davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HUMK"nın 440. maddesi gereğince davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairece verilen 05/10/2020 tarihli ve 2020/3497 E. 2020/5337 K. sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, mahkeme kararının davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyene iadesine, 18/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.