Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/11707
Karar No: 2013/14775
Karar Tarihi: 24.10.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/11707 Esas 2013/14775 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı telefon abonesi olduğunu ve borcu olmadığı halde davalının mükerrer tahsilat için icra takipleri başlattığını iddia ederek, borçsuzluğunun tespiti ve tazminat talep etti. Mahkeme davanın reddine karar verdi ancak, davacı temyiz etti. Yargıtay, davacı ile davalı arasında 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi olduğunu belirtti ve uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi'nde çözümlenmesi gerektiğine hükmetti. Ancak Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla işin esası hakkında yazılı şekilde karar verildiğinden, karar usul ve yasaya aykırı bulundu ve bozuldu. Kanunun amacı ve kapsamı ile ilgili olarak, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 1. ve 2. maddeleri açıklandı ve somut olaya bu kanunun uygulanması gerektiği vurgulandı.
4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un amaç başlıklı 1. maddesi, kanunun amacının belirtilmesi, kapsam başlıklı 2. maddesi ise kanunun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsadığını belirtmektedir. 4077 sayılı Kanun'un 23. maddesi ise bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmektedir.
3. Hukuk Dairesi         2013/11707 E.  ,  2013/14775 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili; müvekkilinin telefon abonesi olduğunu, davalıya borcu olmamasına rağmen davalının mükerrer tahsilat için hakkında icra takipleri başlattığını öne sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespiti ile maddi ve manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir.
    Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir.
    Somut uyuşmazlıkta davacı ile davalı arasında 4077 sayılı Yasanın değişik 11/A maddesi kapsamında sözleşme ilişkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağı öngörülmüştür. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. 4077 sayılı Kanunun 2. ve 3.maddeleri gereği somut olaya 4077 sayılı Kanunun uygulanması gerekmektedir.


    Hal böyle olunca, 4077 sayılı Kanunun 23.maddesi gereğince uyuşmazlığın çözümünde Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilerek, yargılamanın Tüketici Mahkemesi sıfatı ile yapılması gerekirken, Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla işin esası hakkında yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir.
    Bozma nedenine göre, davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi