Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/10942
Karar No: 2013/14815
Karar Tarihi: 24.10.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/10942 Esas 2013/14815 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, Almanya'da yapılan bir protokolün Türkiye'de tanınmadığını ve bu nedenle icra takibine konu borçtan sorumlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Davalı ise protokole dayanarak ilamsız icra takibi yapılabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davacının talebini kabul etmiştir. Ancak, Aile Mahkemesi'nin görevi konusunda hatalı bir karar verilmesi nedeniyle karar temyiz edilmiştir. Aile hukukundan doğan davaların Aile Mahkemelerinde görülmesi gerektiği, ancak bu gözetilmeden genel mahkeme tarafından karar verildiği belirtilmiştir. Bu nedenle, karar bozulmuştur. Kanun maddeleri ise şöyledir: 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun üçüncü kısmı (vesayet) hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler, Aile Mahkemelerinde görülür. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi uyarınca açılan menfi tespit davaları genel hükümlere tabidir, özel görev hükmü bulunmamaktadır.
3. Hukuk Dairesi         2013/10942 E.  ,  2013/14815 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
    Davacı vekili davasında; davalının Alman Besigheim 2.Noterliğinde düzenlenen 10.07.2002 tarihli protokolü dayanak yapmak suretiyle nafaka alacağının tahsili amacıyla icra takibi başlattığını, Alman yasalarına göre düzenlenen protokol hakkında tanıma ve tenfiz kararı verilmediğini, Türkiye yasalarına göre geçerli olmayan protokole dayanılarak nafaka alacağının tahsili amacıyla icra takibi yapılamayacağı gerekçesiyle, icra takibine konu toplam 47.638,72 TL borçtan davacının sorumlu olmadığının tespitine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
    Davalı cevabında; takibin dayanağının 10.07.2002 tarihli protokol olduğunu bu nedenle ilamsız icra takibi yapıldığını, ilamlı icra takibi yapılmadığını, tanıma, tenfiz kararı alınmasına gerek olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4.maddesi uyarınca, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun üçüncü kısmı (vesayet) hariç olmak üzere ikinci kitabı ile 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna göre aile hukukundan doğan dava ve işler, Aile Mahkemesinde görülür.
    2004 sayılı İİK’nun 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davaları genel hükümlere tabi olup, anılan kanunda göreve ilişkin özel bir hüküm öngörülmemiştir.
    Davada; borcun nafaka alacağından kaynaklandığı, dolayısıyla “Aile Hukukuna” ilişkin bulunduğu anlaşılmaktadır. Borç, Aile Hukukundan (nafaka yükümlülüğünden) doğduğuna göre, açılan bu davanın 4787 sayılı yasanın 4.maddesi gereğince, aile mahkemesinde bakılması gerekmektedir.

    Mahkemelerin görevinin kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir. Bu nedenle o yerde ayrı bir aile mahkemesi varsa çekişmenin aile mahkemesinde görülmesi, aksi halde davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerektiği gözetilmeden anılan kanun hükmüne aykırı şekilde genel mahkeme tarafından hüküm verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 24.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi