3. Hukuk Dairesi 2013/11848 E. , 2013/14852 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen istirdat davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirkete ait......kasabasında bulunan fabrikasında 25/07/2008-08/08/2008 tarihleri arasında trafo patlaması nedeniyle elektrik arızası olduğunu, gerilim trafosu temin edilene kadar fabrikanın ölçümsüz enerji kullanılacağının bildirildiğini, makinelerin kurulumu aşamasının 08/08/2008 tarihi itibariyle tamamlandığını, 15/08/2008 tarihi itibariyle fabrikanın tam kapasite çalışmaya başladığını, davalı kurumca elektrik tüketimine ait 2008/9 dönemine ait 101.209,00-TL elektrik faturasına ek olarak ek tahakkuk ile 47.333,00-TL fark faturası çıkartıldığını, kurumca arızanın olduğu dönem olan 26/07/2008 - 08/08/2008 tarihleri arasında ölçümlemesiz elektrik kullanımı nedeniyle bu döneme ait fark tahakkuk ettirildiğinin bildirildiğini, fark faturası ile tahakkuk ettirilen bedelin fahiş ve hatalı olduğunu beyanla 27.000,00-TL nin istirdadına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirkete ait trafonun 26/07/2008 tarihinde patladığını, yerine takılacak yeni trafo da olmadığından aboneliğine ölçümsüz enerji verilmeye başlandığını, daha sonra 08/08/2008 tarihinde yeni trafonun takılması suretiyle tüketilen enerjinin sayaçtan ölçülmeye başlandığını, sayacın ölçümleme yapmadığı 24/07/2008 - 08/08/2008 tarih aralığına 47.333,00-TL tutarında tahakkuk yapıldığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece; davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sayaçsız olarak elektrik tüketimi nedeniyle fazladan ödenen paranın tahsili istemine ilişkindir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
Somut olayda; taraflar arasında imzalanan 26.07.2008 tarihli Protokol ile, gerilim trafosunun 25.07.2008 tarihinde patlaması nedeniyle, yeni gerilim trafosu temin edilene kadar ölçümlemesiz enerji kullanılacağı belirlenmiştir. Yeni trafo 08.08.2008 tarihinde takılmıştır.
Davalı kurum tarafından fark tahakkuku yapılan dönem 24.07.2008-08.08.2008 tarihleri arasıdır.
Dosyada mevcut Elektrik Mühendisi Bilirkişi tarafından düzenlenen 28.05.2011 tarihli kök raporda davacının istirdat edeceği miktarın 24.07.2008-08.08.2008 tarihleri arasındaki fark tahakkuku nedeniyle 24.298,43 TL olduğu, 25.08.2011 tarihli 1. ve 22.01.2012 tarihli 2. ek raporda 24.475,68 TL olduğu hesaplanmıştır.
Mahkemece bilirkişi raporlarına itiraz üzerine yeniden alınan Elektrik Yüksek Mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen 15.08.2012 tarihli Bilirkişi Raporunda, 08.08.2008-25.08.2008 tarihleri arasında ölçülmeyen elektrik sarfiyatına ilişkin yapılan hesaplamalar sonucunda, diğer bilirkişi raporlarının aksine davalı kurum tarafından davacı aleyhine düzenlenen 23.09.2008 tarihli fatura bedeli olan 47.333,10 TL nin doğru olduğu ve davacının davasında haklı olmadığı kanatine varıldığı belirtilmiştir.
HUMK.nun 275. ve devamı maddelerinde “bilirkişilik” müessesesi düzenlenmiş olup, anılan maddede mahkemenin çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği düzenlendikten sonra 286.maddede de bilirkişinin oy ve görüşünün hakimi bağlamayacağı düzenlenmiş ise de işin çözümünde teknik bilgi ve birikimin gerekliliğine inanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıldığına göre verilen raporlar çelişkili ise mahkeme HUMK.nun 283.maddesi hükmüne dayalı olarak, bilirkişiden açıklama ya da ek rapor isteyebileceği gibi 284.maddesi hükmüne dayalı olarak yeni bir bilirkişi heyeti oluşturularak yeni bir rapor alabilir.
Aynı ilkeler 6100 sayılı HMK beşinci bölümünde "bilirkişi incelemesi" ismi altında ve 266-287.maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Mahkemece benimsenerek hükme dayanak alınan 15.08.2012 tarihli bilirkişi raporunda; davalı kurum tarafından fark tahakkuku yapılan dönem 24.07.2008-08.08.2008 tarihleri arası olmasına rağmen 08.08.2008-25.08.2008 tarihleri arası dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, daha önce alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile işbu raporun çeliştiği, raporun hatalı ve denetime açık olmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; önceki bilirkişiler dışında oluşturulacak 3 kişilik uzman bilirkişi kurulu marifeti ile, davalı kurum tarafından fark tahakkuku yapılan dönem 24.07.2008-08.08.2008 tarihleri arasında davacının ödemesi gereken miktarı ve fazla ödeme yapılmış ise, davacıya iade edilmesi gereken miktarı bilimsel verilere dayalı olarak belirleyecek nitelikte rapor alınarak davanın sonuçlandırılması gerekirken; itiraza uğrayan bilirkişi raporuna itibar edilerek, yazılı şekilde eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.