20. Hukuk Dairesi 2016/13061 E. , 2019/3946 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalılar Orman Yönetimi ve ... Belediyesi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı Hazine vekili, davalı ... mevkiinde bulunan tescil harici Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yaklaşık 36400 m²"lik taşınmazı işgal ettiği ve ... Asliye Ceza Mahkemesinde hakkı olmayan yere tecavüz etmek suçundan yargılamasının devam ettiğini belirterek, taşınmazın Hazine adına tescilini, davalının müdahalesinin önlenmesini ve üzerindeki muhdesatın kaldırılması istemiştir.
Mahkemenin birleşen 2007/47 Esas sayılı dosyasında davacı ... ve müşterekleri dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... Mevkiinde bulunan yaklaşık 30000 m² yüzölçümündeki taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararlarına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanununun 713. maddesi hükmüne göre adlarına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, birleşen davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 26/10/2009 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (C) harfiyle gösterilen 9023,44 m²"lik bölümün davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline, davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin ve aynı raporda (B) harfiyle işaretli bölümdeki muhdesatın davacılar adına tesbitine ilişkin istemin reddine, asıl dava dosyasında davacı Hazinenin müdahalenin önlenmesi ve kal isteminin kısmen kabulü ile aynı raporda (B) harfiyle işaretli 9988,06 m²"lik bölüme davalının müdahalesinin önlenmesine, bu yerde bulunan bir adet tarımsal amaçlı havuzun masrafı davalıdan alınmak sureti ile kal’ine, Hazinenin fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine ve Orman Yönetimi tarafından (C) harfiyle işaretli bölüme yönelik temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.11.2013 tarih ve 2013/4934-9888 E.K. sayılı ilamı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; "Mahkemece, tahdit haritasına dayalı olarak yapılan inceleme ve araştırmada temyize konu (C) harfi ile işaretli bölümün orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu belirlenmiş ise de, zilyetlikle edinme yönünden yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Şöyle ki; dava, Medeni Kanunun 713. maddesi gereğince tapuda kayıtlı olmayan taşınmazın tescili talebine ilişkin olup, Medeni Kanunun 713/4. maddesi gereğince davanın konusunun ilânı zorunludur. Mahkemece, bu doğrultuda gerekli ilânlar yaptırılmamış, taşınmaz belediye sınırları içinde olmasına rağmen, imar planı içinde kalıp kalmadığı araştırılmamış, orijinal kadastro paftası getirtilerek tescil harici bırakılma nedeni tesbit edilmemiş, dava tarihinden geriye doğru 20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları getirtilerek bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmemiştir.
Bu nedenle; öncelikle Medeni Kanunun 713. maddesinde öngörülen ilânlar yaptırılmalı, Kadastro Müdürlüğünden çekişmeli taşınmazın neden tescil harici bırakıldığı sorularak, orijinal kadastro paftası ile tapu müdürlüğünden çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlara ilişkin tapu kayıtları
ile dayanak belgeleri getirtilmeli, imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, kalıyor ise imar planının hangi tarihte kesinleştiği sorulmalı, taşınmazın zilyetlikle edinilebilecek yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde mahallinde dava tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait (1975-1980 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından, aynı tarihler arasında düzenlenen fotogrametrik pafta, il kadastro müdürlüğünden, getirtilerek, yeniden yapılacak keşifte uzman bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendis, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla açıklanan hava fotoğrafları ve kadastro müdürlüğünden getirtilecek pafta keşifte uygulanmalı, hava fotoğraflarının çekildikleri, kadastro müdürlüğünden gelen orijinal kadastro paftası ile fotogrametrik paftaların ise düzenlendikleri tarihlere göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı veya hangi nitelikte bulundukları konusunda uzman bilirkişilerden tarafların ve Yargıtay’ın denetimine açık gerekçeli rapor alınmalı, teknik bilirkişiye tescil konusu yerin pafta üzerinde işaretlettirilmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nın 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince, keşif yerine davetiyeyle çağrılıp, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, davacının hangi tarihte taşınmazın imar ve ihyasına başladığı, ne şekilde sürdürdüğü ve hangi tarihte tamamladığı konularında yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerine başvurularak belirlenmeli, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığı hesaplanmalı, dava konusu yerin imar ve ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı konusunda kendilerinden gerekçeli ve denetime açık rapor alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmeye çalışılması, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacılar yanında, murisler yönünden de tapu ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gereğince sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır." gereğine değinilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda birleşen 2007/47 Esas sayılı dava dosyasına ilişkin olarak davanın kısmen kabulüne,
1-... ili, ... ilçesi, ... beldesi, Bahçe arası (oğlaktepesi) mevkiinde bulunan taşınmazın 17.03.2015 günlü bilirkişi raporu içeriği ve ekli krokide gösterilen B(C) 9023,67 m2"lik kısmının davacıların ... Sulh Hukuk Mahkemesinin 07.11.2006 gün 2006/495 Esas - 187 Karar sayılı veraset ilamındaki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin ve sair istemlerinin reddine,
2-Mahkememizin 2006/681 Esas sayılı dava dosyasına ilişkin olarak ... ili, ... ilçesi, ... beldesi, ... mevkiinde bulunan taşınmazın 26.10.2009 tarihli bilirkişi raporunda ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 9988,06 m2"lik yere müdahalesinin önlenmesine, bu yerde bulunan bir adet tarımsal amaçlı havuzun masrafı davalıdan alınmak suretiyle kal"ine dair karar verildiği bu kararın temyiz edilmediği, ancak Hazinenin tescil talebi yönünden karar verilmesinin sehven unutulduğu anlaşılmakla Hazinenin tescil talebinin kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... beldesi, ... mevkiinde bulunan taşınmazın 26.10.2009 tarihli bilirkişi raporunda ekli krokide (B) harfi ile gösterilen 9988,06 m2"lik kısmının Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm davacı Hazine ve davalılar Orman Yönetimi ve ... Belediyesi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1949 yılında yapılan orman kadastro ile 1974 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılan 2. madde uygulaması ve 1985 yılında 2896 sayılı Kanuna göre yapılan 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece verilen karar usul ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; hüküm tarihinden önce 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanunun 1/2. maddesi ile ... Büyükşehir Belediyesinin sınırları il mülkî sınırları olarak genişletilmiş; bu sınırlar içinde kalan köy ve beldelerin tüzel kişilikleri sona ererek bağlı bulundukları ilçe belediyelerine mahalle olarak katılmışlardır. Bu durumda 6360 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinin onüçüncü fıkrası gereğince, ... Büyükşehir Belediye Başkanlığının huzuruyla davanın görülmesinde yasal zorunluluk bulunduğu halde anılan kurum davaya dahil edilmeden, davanın esası hakkında hüküm kurulmuştur. Ayrıca bozma kararında çekişmeli yere ilişkin dava tarihinden 20 yıl önceki hava fotoğrafları ve memleket haritasının uygulanması ve çekişmeli yerin imar planı sınırları içerisinde kalıp kalmadığının araştırılması istenilmiş ve mahkemece bozma kararına uyulmasına rağmen usulüne uygun ve yeterli araştırma yapılmamıştır.
Bu sebeple taraf sıfatı 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 114/1-d maddesi uyarınca dava şartı olup istek olmasızın re"sen gözetilmelidir. Bu usul eksikliğinin giderilmesi, ileride doğabilecek telafisi mümkün olmayan hukuki sonuçlar ve usuli kazanılmış haklar bakımından zorunludur. Bu sebeplerle ... Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmeli, taraf teşkili sağlanmalı, husumet yaygınlaştırılmalı, açılan davaya karşı diyecekleri sorulmalıdır. Ayrıca çekişmeli taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, kalıyor ise imar planının hangi tarihte kesinleştiği sorularak bu konudaki tereddütlerin giderilmesi, taşınmazın mahallinde dava tarihinden geriye doğru en az 20 yıl öncesine ait (1975-1980 yılları arası) iki ayrı zamanda çekilmiş hava fotoğrafları ile aynı tarihlere ait memleket haritaları bulundukları yerlerden getirtilerek, aynı tarihler arasında düzenlenen fotogrametrik pafta, il kadastro müdürlüğünden, getirtilerek, yeniden yapılacak keşifte uzman bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri uzmanı mühendis, yerel bilirkişi ve tanıklar aracılığıyla açıklanan hava fotoğrafları ve memleket haritaları ile kadastro müdürlüğünden getirtilecek pafta keşifte uygulanmalı, hava fotoğraflarının çekildikleri, kadastro müdürlüğünden gelen orijinal kadastro paftası ile fotogrametrik paftaların ise düzenlendikleri tarihlere göre dava konusu taşınmaz bölümlerinin kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı, imar-ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı veya hangi nitelikte bulundukları konusunda uzman bilirkişilerden tarafların ve Yargıtayın denetimine açık gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın konumu, paftaları, memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların HMK"nın 243, 244, 259 ve 290/2. maddeleri gereğince, keşif yerine davetiyeyle çağrılıp, uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle keşif yerinde dinlenilmeleri, davacının hangi tarihte taşınmazın imar ve ihyasına başladığı, ne şekilde sürdürdüğü ve hangi tarihte tamamladığı konularında yerel bilirkişi ve tanıkların bilgilerine başvurularak belirlenmeli, imar ve ihyanın tamamlandığı tarihten dava tarihine kadar 20 yıllık kazanma süresinin dolup dolmadığı hesaplanmalı, dava konusu yerin imar ve ihyasının hangi tarihte tamamlandığı, kültür arazisi niteliğinde bulunup bulunmadığı konusunda kendilerinden gerekçeli ve denetime açık rapor alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu takdirde HMK"nın 261. maddesi uyarınca yüzleştirilmek suretiyle aykırılığın giderilmeye çalışılmalı toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve taraf teşkili sağlanmadan yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine ve davalılar Orman Yönetimi ve ... Belediyesi tarafından yapılan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 12/06/2019 günü oy birliğiyle karar verildi.