20. Hukuk Dairesi 2014/6431 E. , 2014/8780 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, ... Kadastro Mahkemesinde açmış olduğu davada, ... Köyü içinde bulunan ve dava dilekçesine ekli krokide gösterilen dere ve yolların bir bölümünün kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığını ve halen orman vasfını koruduğunu, kadastro çalışmaları sırasında kesinleşen orman sınırlarına uyulmadığını ileri sürerek, tesbitin iptali ile orman niteliğinde Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece davanın kabulüne, ... ada içinde yer alan ve fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 968,80 m2 ve (B) harfi ile gösterilen 4584,27 m2"lik yolun orman niteliğinde Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesi"nin 12.12.2013 tarih ve 2013/6950 - 11488 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Çekişmeli yerin yörede 2005 yılında 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan genel kadastroda yol olarak tesbit dışı bırakılarak paftasına işlendiği, taşınmaz hakkında tesbit tutanağının düzenlenmediği, yörede yapılan orman kadastrosu da tesbit tarihinden önce kesinleşmiş bulunduğu, davaya bakma görevinin genel mahkemelere ait olduğu, davanın esasına girilmeksizin görevsizlik kararı verilmesi gerekirken esas hakkında hüküm kurulmasının usûl ve kanuna aykırı olduğu"na değinilmiştir.
Yargıtay bozma kararı sonrası kadastro mahkemesince dava dosyası görevsizlik kararı ile asliye hukuk mahkemesine gönderilmiş ve asliye hukuk mahkemesince davanın kabulüne, ... ada içinde yer alan ve dosyada mevcut 15/04/2013 tarihli fen bilirkişisi ..."in raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 968,80 m2 ve (B) harfi ile gösterilen 4584,27 m2"lik yolun bitişiğindeki 176 ada 13 parsel sayılı Devlet Ormanı ile birleştirilmek suretiyle orman vasfı ile ... adına tesbit ve tesciline, karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 1.500.-TL vekâlet ücretinin ve davacı tarafca yapılan 745,10.-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tutanağı düzenlenmeyen taşınmazın tescil istemine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1978 yılında seri bazda orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulamaları yapılmış; sonuçları 14/06/1979 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşılarak davanın kabulüne dair yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri gereğince davalı aleyhine yargılama giderleri ve vekâlet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
Bu sebeple, hükmün 4 ve 5. bendlerinin kaldırılarak, yerine “6099 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K."nun 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 27/10/2014 günü oy birliği ile karar verildi.