22. Hukuk Dairesi 2014/28753 E. , 2015/29 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yol masrafı, vergi iadesi, tasarrufu teşvik primi ile işsizlik ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalılar ... ve ... avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı ..."ye 28.03.2003 tarihinde yönetim kurulu üyesi olarak göreve başladığını, beş yıl yönetim kurulu üyeliği, 2,5 yıl genel müdürlük ve birbuçuk yıl danışmanlık statüsünde çalıştığını, Nisan 2010 tarihinde verimsiz çalışıyor gerekçesiyle işine haksız yere son verildiğini, kıdem-ihbar tazminatları ile izin parası ve yol parasının ödenmediğini, aldığı maaşların dahi geri verilmesi için hakkında dava açıldığını, davalı şirket içerisinde tenzili rütbe yapmak suretiyle itibarıyla oynanarak ve psikolojik baskı kurulduğunu, davalı şirketin alt kuruluşu olan diğer davalı ... "ne pasif bir göreve göndermek suretiyle hem madden hem de manen davacıya zarar verdiğini, müvekkilinin en son aldığı ücretin net 3.000,00 TL olduğunu, beyanla kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yol masrafı, vergi iadesi, tasarrufu teşvik primi ve işsizlik ücretinden oluşan işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, davacıyla 01.04.2009-05.10.2009 tarihleri arasında danışman olarak belirli süreli hizmet sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin belirli süreli olmasından dolayı kıdem ve ihbar tazminatı talep edilemeyeceğini, müvekkili şirketin davacının kalan hizmet süresine ilişkin kanuni haklarını ödeyerek iş sözleşmesini 05.10.2009 tarihinde feshettiğini ve davacının hiçbir alacağının bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, davacının 28.03.2003-25.03.2008 tarihleri arasında yönetim kurulu üyeliği yaptığını, yönetim kurulu üyeleri ile şirket arasında vekalet ilişkisi olduğunu, davacının 25.03.2008 tarihinde istifa ettiğini beyanla davacının yerinde olmayan alacak taleplerinin ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davalı ... Genel Müdürlüğünde 28.03.2003-25.03.2008 tarihleri arasında beş yıl yönetim kurulu üyeliği yaptığı, davacının 05.07.2006-24.01.2008 tarihleri arasında Yönetim Kurulu Kararıyla 1. Derece imza yetkisiyle şirketi sevk ve idare göreviyle murahhas aza olarak görevlendirildiği, bu görev için ayrıca ücret, ikramiye ve lojman tazminatı aldığı, davacının murahhas aza olarak görev yaptığı 05.07.2006-24.01.2008 tarihleri arasındaki dönemde, anonim şirket tüzel kişiliği ile murahhas aza arasındaki ilişkinin, vekalet ilişkisinden çok hizmet sözleşmesi unsurlarının ağır bastığı ve bu döneme ilişkin olarak iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiği davalı tarafından ispat edilemediğinden bilirkişi raporuyla hesaplanan kıdem tazminatı ve yıllık izin ücreti alacağı taleplerinin kabulüne diğer alacak taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
Karar, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, taraflar arasındaki ilişkinin 4857 sayılı İş Kanunu kapsamında değerlendirilip değerlendirilemeyeceği ve iş mahkemesinin görevi noktasında toplanmaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının 05.07.2006-24.01.2008 tarihleri arasında Yönetim Kurulu Kararıyla 1. Derece imza yetkisiyle şirketi sevk ve idare göreviyle murahhas aza olarak görevlendirildiği, bu görev için ayrıca ücret, ikramiye ve lojman tazminatı aldığı anlaşılmaktadır.
Davacının, davalı şirkette murahhas aza olarak görev yaptığı dikkate alındığında, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından Yönetim Kurulu üyesi ile ortaklık arasındaki ilişkinin vekalet ilişkisi olduğu ayrıca Yönetim Kurulu üyesinin sorumluluğunun Türk Ticaret Kanunu"nda özel olarak düzenlendiği ve mutlak ticari dava olan bu davalara Ticaret Mahkemesi tarafından bakılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Somut olayda davacının davalı şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu anlaşılmaktadır. Davanın, davacının yönetim kurulu üyesi olduğu şirkete karşı açıldığı dikkate alındığında Ticaret Mahkemesi görevli olacağından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.