22. Hukuk Dairesi 2016/6875 E. , 2019/4503 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davcının foto muhabiri olduğunu iş aktine ücretlerinin zamanında ödenmemesi ve fazla mesai ücretlerinin ödenmemesi sebepleri ile kendisinin son verdiğini belirterek kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, 5953 sayılı yasa gereğince fazla mesai ücretinin %5 fazlası, ulusal bayram ve genel tatil ücreti, 5953 sayılı yasa gereğince ulusal bayram ve genel tatil ücretinin %5 fazlası, ücret zammı alacağı taleplerinde bulunmuştur.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Taraflar arasında davacının fazla çalışma yapıp yapmadığı, uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir. Fazla çalışmaların aylık ücret içinde ödendiğinin öngörülmesi ve buna uygun ödeme yapılması halinde, yıllık 270 saatlik fazla çalışma süresinin ispatlanan fazla çalışmalardan indirilmesi gerekir.
Somut olayda, davacı ile davalı arasında üç adet sözleşme düzenlenmiş olup bu sözleşmelerin ve tüm dosya kapsamının bir arada incelenmesinde,söz konusu üç adet sözleşmede de davacının yıllık 270 saatlik fazla çalışmasının ücrete dahil edildiği yönünde belirleme yapıldığı ve her sözleşme döneminde taraflar arasında belirlenen ücretin, ücrete dahil olduğu belirlenen fazla mesaiyi de içerebilecek oranda makul bir ücret olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda taraflar arasında yapılan sözleşmelere itibarla davacının yıllık 270 saati aşan çalışmaları için fazla mesai ücreti hesaplaması yapılması gerekirken bu hususun gözetilmemesi isabetsizdir.
Dosya içerisine sunulan imzasız bordrolarda ise davacıya değişen oranlarda fazla mesai tahakkuku yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda dosya içerisinde bulunan banka kayıtları ile ödendiği teyit olunan dönemlere ilişkin değişen oranlarda fazla mesai ücreti ödemelerinin, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında tespit edilecek toplam fazla mesai ücretinden mahsubu ile sonuca gidilmelidir
3-Kabule göre ise; bilirkişi tarafından toplam 75.564,13 TL olarak hesaplanan 5953 sayılı yasa gereğince ulusal bayram ve genel tatil ücretinin %5 fazlasına ilişkin alacaktan, gerekçede %90 indirim yapıldığı belirtilmesine rağmen alacağın %10 unu aşacak şekilde 10.000,00 TL olarak hüküm kurulması da hatalı olup bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.