3. Hukuk Dairesi 2013/12797 E. , 2013/15211 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TÜK.MAH.SIF.)
VEK.AV. ...
Taraflar arasında görülen satıcının hakem kurulu kararına itirazı davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davada;.... 28.03.2012 tarih 71 sayılı kararının kaldırılması talep edilmiş, mahkemece; davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiş, mahkemece, kararın kesin olduğundan bahisle temyiz isteminin reddine karar verilmiş, bu karar davacı vekili tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
Dava; davalı tüketici ..."un başvurusu üzerine .... davacının abonelerden almakta olduğu kayıp kaçak ve bir kısım bedellerin alınmaması ve alınanlarında iadesi gerektiğine karar verilmesi üzerine, bu kararın iptali talebi ile açılmış olup, davalının yaptığı başvuruyla yarattığı çekişmenin giderilmesine yöneliktir.
Öncelikle mahkeme kararının kesin olup olmadığı hususunun belirlenmesi gerekmektedir.
Her ne kadar mahkemece, 4077 sayılı Tüketici Kanunu"nun 22. maddesi gereğince kararın kesin olarak verildiği belirtilmiş ise de, yaratılan çekişme ve verilen hüküm bir yıla mahsus olmayıp uyuşmazlığı tek tüketicinin yargı yoluna taşımasına rağmen bütün tüketiciler ilgilendirdiğinden kararın kesinlik sınırı dışında kaldığı açıktır. Bu nedenle sözkonusu hakem heyeti kararının iptali isteminin reddine dair temyiz incelemesine konu mahkeme kararının kesin olduğundan sözedilemez.
Kesin olmayan bir karara ilişkin olarak mahkemece kararın kesin olduğunun yazılması ve bu kararın temyizine ilişkin dilekçenin, kararın kesin olduğundan bahisle reddedilmesi yok hükmünde olup, hukuki sonuç doğurmaz. Bu itibarla; bu kararın miktar yönünden temyizi kabil olmadığından temyiz talebinin reddine dair mahkemece verilen ek kararın usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla; .... Mahkemesi Sıfatıyla) 07.03.2013 tarih ve .... sayılı temyiz isteminin reddine ilişkin ek kararının kaldırılarak, işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
....
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, elektrik faturalarına yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin tüketiciden alınıp alınamayacağı hususundadır.
Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Kayıp-kaçak bedeli; elektrik sisteminde ortaya çıkan "teknik" ve "teknik olmayan" kaybın maliyetinin kayıp-kaçak oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu"nun 4"üncü maddesinin 2"nci fıkrasında Kurum"un "...bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten" sorumlu olduğu belirtilmektedir.
Buna göre....elektrik faturalarında bulunacak ve ücretlendirilecek tarife unsurlarını belirleme yetkisine sahiptir. Kayıp-kaçak bedeli, Kurumun Kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde ve Kanunun temel amaçlarına uygun şekilde belirlediği bir bedeldir. Söz konusu bedeli belirlemek üzere alınan kurul kararı kurumun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı niteliği bulunmaktadır.
Tarifelerin uygulanması, lisans sahibi şirketler bakımından yasal bir zorunluluktur. Lisans sahibi şirketler, tarifeyi değiştiremeyeceği gibi, tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil edemez veya düzenlenen tarifeler kapsamında belirlenmiş bir bedeli de tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunamazlar.
Kurul kararlarının iptali için yargı yoluna her zaman başvurulabilir ancak tarifeye ilişkin kurul kararı iptal edilmediği sürece geçerliliğini korur.
Hal böyle olunca; dağıtım şirketlerinin söz konusu karara aykırı bir işlemde bulunmaları mümkün olmadığından, mahkemece; davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 04.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.