MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Hükmün açıklanması sureti ile mahkumiyet

Mahalli mahkemece, bozma üzerine verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığa yüklenen suçun gerektirdiği cezanın türü ve üst haddine göre, sanığın lehine olan 765 sayılı TCK’nin 102/4, 104/2 maddelerinde öngörülen beş yıl olağan, yedi yıl altı ay olağanüstü zamanaşımı sürelerinin öngörüldüğü, mahkemenin 05.06.2006 tarih ve 2004/ 635 Esas ve 2006/378 Karar sayılı mahkumiyet kararı ile zamanaşımının kesilmesinden sonra işlemeye başlayan zamanaşımının, mezkur hükmün Dairemizin 21.10.2009 tarih ve 2009/3955 Esas ve 2009/18094 Karar sayılı ilamı ile bozulmasından sonra, 29.03.2010 tarih ve 2010/47 Esas ve 2010/269 Karar sayılı hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 01.06.2010 tarihinde durduğu, ikinci suçun işlendiği 25.06.2010 tarihinden itibaren yeniden işleyen beş yıllık olağan zamanaşımı süresinin, hüküm tarihi olan 07.07.2015 tarihinden önce dolduğu dikkate alınarak, sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kunun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA ve gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle sanık hakkında açılan kamu davasının 1412 sayılı CMUK"un 322. ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞÜRÜLMESİNE, 18.02.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.