3. Hukuk Dairesi 2013/12325 E. , 2013/15296 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVALILAR : ... VS.
Taraflar arasında görülen alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dilekçesinde, davalılardan ..."ın yüklenici, diğer davalıların ise arsa sahibi olduklarını, davacı ile davalı yüklenici arasında yapılan adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi gereğince, davalı yüklenicinin davacıya daire satmayı vaad ettiğini, yüklenici ... inşaatları belirli seviyeye getirdiğini, müvekkili bu haliyle teslim aldığı taşınmaza masraflar yaparak kullanılır hale getirdiğini, müvekkil davacı söz konusu dairede şu an oturduğunu, davacı müvekkilinin yüklenici ile arsa sahipleri arasındaki kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshedildiği kısa bir süre önce öğrendiğini, müvekkilinin yaptığı araştırmalarda arsa sahipleri tarafından yüklenici ... aleyhine sözleşmenin feshi talepli .....Mahkemesinde dava açıldığı, davanın ... sayılı dosyası ile görüldüğü, 14/12/2006 tarihinde karara bağlandığı, karar ile sözleşmenin feshedildiğini öğrendiğini, tüm davalılar müvekkile ait dairenin mülkiyet devrini vermediğini, müvekkilinin ödediği 22.000,00 TL ve daha sonra daireye yapmış olduğu masrafların bulunduğunu, müvekkil tüm davalılar tarafından mağdur edildiğini, 10.000,00 TL alacağın 03.12.2004 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, davalı arsa sahipleri yönünden davanın reddine, diğer davalı yüklenici (satıcı) yönünden ise davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
4822 sayılı Yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1.maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2.maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar.....ise bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen kullanan veya yararlanan gerçek yada tüzel kişiyi ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Yine anılan yasanın 3/d maddesinde, “hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyet” olarak tanımlanmıştır.
....
Bir hukuki işlemin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. 4077 sayılı Yasanın 23.maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda; yüklenici satıcı (davalı) ile alıcı (davacı) arasında düzenlenen adi yazılı satış vaadi sözleşmesi ile yapılacak inşaatta bağımsız bölümün 22.000 TL bedelle satıldığı, paranın peşin olarak alındığı anlaşılmaktadır.
Satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın mesken niteliğinde olduğu, 4077 sayılı Yasada tanımlandığı şekilde, davalı yüklenicinin satıcı, davacı alıcının tüketici olduğu anlaşılmakla; aynı yasanın 23. maddesi gereğince davaya bakmaya genel mahkeme değil .... görevlidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi, yargılamanın her aşamasında re"sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak sözkonusu olmaz.
O halde mahkemece, davanın....görülmek üzere, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 05.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.