3. Hukuk Dairesi 2013/12968 E. , 2013/15375 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen tedbir nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı vekili dava dilekçesinde; tarafların halen evli olduklarını, davalının 2012 yılı Nisan ayında müvekkili ve çocukları evden kovduğunu, davalının memleketinde nişanlandığını, müvekkili için aylık 400,00 TL, müşterek çocukların herbirine aylık 300,00 er TL den toplam aylık 600,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ile, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile, davacı lehine aylık 250,00 TL, müşterek çocuk .... için aylık 150,00 TL, Helin için ise aylık 125,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tedbir nafakası talebine ilişkindir.
TMK’nun 195. maddesi uyarınca, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi veya evlilik birliğine ilişkin önemli bir konuda uyuşmazlığa düşülmesi halinde eşler ayrı ayrı veya birlikte hâkimin müdahalesini isteyebilirler. Hâkim, gerektiği takdirde eşlerden birinin istemi üzerine Kanunda öngörülen önlemleri alır. Aynı yasanın 197. maddesine göre de; eşlerden biri, ortak hayat sebebiyle kişiliği, ekonomik güvenliği veya ailenin huzuru ciddi biçimde tehlikeye düştüğü sürece ayrı yaşama hakkına sahiptir.
Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hâkim, eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyasından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır.
Tedbir nafakasında eşlerin birliğin giderlerine güçleri oranında emek ve malvarlıkları ile katkıda bulunmaları gerekir (..... 186/son). Davacı eşin ekonomik durumunun davalı (kocadan) daha iyi olması davalı (kocayı) tedbir nafakası yükümlülüğünden kurtarmaz. Ancak, hükmedilecek nafakanın miktarını tayinde bu husus dikkate alınmak zorundadır. Böylece "hakkaniyet" ilkesine uygun bir nafaka tespit edilebilir (....
Hakim, eşlerin birlikte yaşarken sürdürdükleri hayat seviyesini ayrı yaşamaları halinde de korunması gerektiğini gözetmelidir.
Yine aynı Kanun"un 327/1.maddesinde; “çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır”, 328/1.maddesinde; “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder” düzenlemeleri yeralmaktadır.
Somut olayda; tarafların 04.09.2007 tarihinde evlendikleri, 2008 doğumlu Batuhan ve 2010 doğumlu .... adında müşterek çocuklarının bulunduğu, davalının çocuklar ve davacıyı terk ederek başka bir kadın ile gayri resmi olarak yaşadığı, davacının davalıdan ayrı yaşamakta haklı olduğu anlaşılmaktadır.
Davacı ve davalının sosyal ve ekonomik durum araştırılması yapılmış, davacının ev hanımı olduğu, davalının çiftçilikle uğraştığı ve aylık 200,00 TL civarı geliri olduğu tespit edilmiştir. Davalının aylık 200,00 TL gelir elde ettiği kabul edilir ise, mahkemece hükmedilen toplam 550,00 TL tedbir nafakası miktarının davalının sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınmadan belirlendiği ortaya çıkacaktır.
Davalının aylık 200,00 TL gelir elde etmesi ve geçimini bu miktar ile sağlaması hayatın olağan akışına aykırı olup, mahkemece davalının sosyal ve ekonomik durumunun ayrıntılı bir şekilde araştırılması gerekir. Davalının ekonomik durumu ayrıntılı olarak tesbit edilmeden yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Mahkemece, davalının ayrıntılı sosyal ve ekonomik durum araştırması yapılıp tüm gelir ve mal varlığı tesbit edilerek, hakkaniyet durumu da nazara alınarak nafaka miktarı tesbit edilip karar verilmelidir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 06.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.