Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/6552
Karar No: 2014/9081

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/6552 Esas 2014/9081 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/6552 E.  ,  2014/9081 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 15.01.2014 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı ... ve arkadaşları vekili Av. ... ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.11.2014 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... vekili ... ... ve Avukat ..., ... vekili Avukat ... ve Avukat ... Solak geldi, diğer taraftan ... vekili Avukat ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü;

    K A R A R

    Yörede 2001 yılında yapılan kadastro sırasında Yolüstü Köyü 103 ada 37 parsel sayılı 1180459,72 m² yüzölçümündeki taşınmaz, ham toprak niteliğiyle davalı ... adına tesbit ve itirazsız kesinleşerek tapuya tescil edilmiştir.
    Davacılar ... ... ... vekili 21/05/2003 havale tarihli dilekçesiyle, ... Köyünde kain dava konusu 103 ada 37 saylı parsel yönünden müvekkilleri yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının kadastro tespit tarihinden önce oluştuğu iddiasıyla, ... adına olan tapu kaydının iptali ile taşınmazın müvekkilleri adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    ... ... ve ... vekili, 27/04/2004 havale tarihli dilekçesiyle; davacı ... ve arkadaşlarının davaya konu ettiği taşınmaza müvekkillerinin davacılar ile birlikte zilyet olduğunu belirterek aynı iddia ve istemle davaya katılmışlardır.
    ... vekili 24/05/2004 havale tarihli dilekçesiyle, aynı mahkemenin 2003/116 Esas sayılı dosyasında tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, öncelikle dava konusu taşınmazın ... Köyü mü yoksa Yolüstü Köyü sınırları içinde kaldığının çözülmesi ve bundan sonra mülkiyet sorunun çözülmesi gerektiğini belirterek, müdahale talebinin kabulü ile aynı mahkemenin 2003/116 Esas sayılı dosyasının bekletici sorun yapılması istemiyle davaya katılmıştır.
    Birleşen 2003/116 Esas sayılı dosyanın davacısı ... vekili 04/11/2003 havale tarihli dilekçesiyle, 103 ada 37 sayılı parselin ... Köyü değil, ... Köyü sınırları içinde olduğunu ve bir kısmının şahısların tasarrufunda bir kısmının da mera olarak kullandığını iddia ederek, 103 ada 37 sayılı parselin Yolüstü Köyü üzerine yapılan tesbit işleminin ve ... adına olan tapunun iptali istemiyle dava açmıştır.
    Yargılama sırasında Orman Yönetimi davaya dahil edilmiştir. ... Asliye Hukuk Mahkemesine açılan davalar, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunun 07.03.2005 gün ve 114 sayılı kararı ile ... İlçesinin, ... İli Adli Yargı alanına bağlanması nedeniyle yetkisizlik kararı verilerek ... Asliye Hukuk mahkemesine gönderilmiş, mahkemece davalar birleştirilmiştir.
    Mahkemece, ... ve arkadaşları ile katılanlar ... ve arkadaşlarının açtığı davanın kabulü ile dava konusu 103 ada 37 parselin tapu kaydının iptaline ve fen bilirkişisi ... tarafından hazırlanan 14/04/2010 tarihli rapora ekli krokide (B, C ve D) harfleriyle gösterilen sırasıyla 148221,01 m²; 185305,16 m² ve 120782,19 m² yüzölçümündeki bölümlerin eşit hisseler ile davacılar ... ... ... ... ve müdahil davacılar ... ... , ... adlarına; aynı krokide (A) harfi ile gösterilen 625023,95 m² yüzölçümündeki bölümün ise orman niteliğiyle ... adına tapuya kayıt ve tescillerine karar verilmiş, davacı ... mirasçıları, davalılar ... ve Orman Yönetimin temyizi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14.02.2011 tarih ve 2010/16868 - 2011/1104 sayılı kararı ile hüküm bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “davalı Orman Yönetiminin 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince usûlüne uygun şekilde müdahalesi bulunmadığı, ayrıca, açılmış bir davası da olmadığından Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddine, ... ve katılan ... mirasçıları vekilinin temyiz itirazları yönünden ise, çekişmeli taşınmazın içerisinden dere geçtiği ve Dicle Nehri"ne hudut olduğu halde, kıyı kenar çizgisi içerisinde bulunup bulunmadığı ile dere yatağı olup olmadığına dair araştırma ve inceleme yapılmadığı, çekişmeli taşınmazın davacılara ve katılanlara miras bırakanından kaldığı bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edilmiş ve taksim hakkında bir açıklama yapılmamış olduğuna göre, tüm mirasçılar ve miras bırakanları bakımından belgesizden tespit gören yerlere ilişkin araştırma yapılmadığı, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi gereğince tüm mirasçıların birlikte 40 ve 100 sınırlamasına tabi bulunduğunun düşünülmediği, taraf tanıkları, yerel bilirkişi beyanları ve davacılar ... ... ... aleyhine verilen ve 22.05.2003 tarihli tutanak ile infaz edildiği anlaşılan ... Kaymakamlığı"nın 19.05.2003 tarih 21 sayılı men kararına konu dosya arasında bulunan tanık beyanları arasındaki çelişki yöntemince giderilmediği ve Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar-ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmî olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden ya da kadastro tesbit tarihinden 15 - 20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerektiği halde anlatılan biçimde bir araştırma ve inceleme yapılmadığı belirtilerek, usûlüne uygun orman ve zilyetlik araştırması yapılıp, sonucuna göre bir karar verilmesine” denilmiştir.
    Bozma kararından sonra ... mirasçıları ... ve arkadaşları, ... vekili, 14/01/2014 havale tarihli harçlı dilekçesiyle; mahkemece, 20/09/2013 tarihinde yapılan keşif sonucu alınan bilirkişi raporlarına ekli krokide (B ve D) harfleriyle gösterilen yerlerin müvekkillerine ait olduğunun sübuta erdiği iddiasıyla, 103 ada 37 sayılı parselin ... adına olan tapu kaydının iptali ile parselin krokide (B) harfi ile gösterilen bölümünün müvekkilleri ... Demir, ... Turan ve ...Ay adlarına, krokide (D) harfiyle gösterilen bölümün ise müvekkilleri ... Doğan mirasçıları adlarına tapuya tescili istemiyle davaya katılmıştır.
    Mahkemece asıl ve birleşen dosya davacıları ile müdahil davacı gerçek kişilerin açtıkları davaların reddine, harita mühendisi ... tarafından düzenlenen 16/11/2013 tarihli rapora ekli krokide (A) harfiyle gösterilen 625841,13 m² bölümünün orman niteliğiyle ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... ve arkadaşları vekili, müdahil davacı ... mirasçıları vekili ve müdahil davacı ... Doğan ve arkadaşları vekili tarafından krokide (B, C ve D) harfleriyle gösterilen bölümlere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçelerindeki açıklamalara göre davalar, tapu iptal ve tescile ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılıp, bütün davacı ve müdahil davacı gerçek kişilerin dava konusu taşınmaz üzerinde kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik süresine ulaşan nizasız ve sürekli olarak malik sıfatıyla zilyetlerinin bulunmadığı belirlenerek davacı ve müdahil davacı gerçek kişiler tarafından açılan bütün davaların reddi yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; bozma öncesi fen bilirkişi ... tarafından hazırlanan rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen bölüm hakkında 09/06/2010 tarih 2005/822 – 2010/425 sayılı ilk kararla verilen hüküm temyiz edilmeyerek kesinleştiği halde, bu taşınmaz bölümü hakkında yeniden hüküm kurulması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu nedenle hüküm fıkrasındaki; “Dosyada mevcut bilirkişi ... tarafından düzenlenmiş 06/11/2013 tarihli krokili raporda (A) harfi ile gösterilen kısmın orman niteliği ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline,” cümlesi hükümden çıkartılarak yerine, “Dava konusu 103 ada 37 sayılı parselin fen bilirkişi Ahmet Alkurt tarafından hazırlanan rapora ekli krokide (A) harfi ile gösterilen bölüme ilişkin daha önce verilen karar temyiz edilmeyerek kesinleştiğinden, bu bölüm hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına” ibaresi yazılmak suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA; temyiz incelemesi duruşmalı yapıldığından 1.100.-TL vekâlet ücretinin davacı ve müdahil davacı gerçek kişilerden alınarak duruşmada kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/11/2014 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi