MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK"nın 157/1 ve 53/1. maddeleri gereğince 2 yıl hapis ve 6.000 TL adli para cezası

Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanığın katılanı arayarak kendisinin başkomiser olduğunu, katılanın kimliğinin kullanılıp terör örgütüne para aktarıldığını, bu nedenle banka hesaplarındaki parayı çekmesi gerektiğini söylediği, katılanın iki banka hesabında bulunan toplam 14.800 TL"yi çektiği, sanığın paranın vereceği hesaba yatırılması gerektiğini ve dekontla birlikte müracaat ettiğinde devletin parayı ödeyeceğini söylemesi üzerine katılanın parayı verilen hesaba yatırdığı, bu hesabın sanığa ait olduğunun ve paranın aynı gün çekildiğinin anlaşıldığı, sanığın bu şekilde dolandırıcılık suçunu işlediği iddia olunan olayda;
1- Sanığın savunmalarında kimliğinin kullanılarak hesap açılmış olabileceğini ifade etmesi, davaya esas alınan 18.10.2011 tarihli iddianamede mahkemenin 2011/749 esas sayılı dosyası ile birleştirme talebinin bulunması, dosyada bulunan 16.08.2011 tarihli iddianamedeki suç tarihi ve anlatım karşısında, mahkemenin 2011/749 esas sayılı dosyasının incelenerek derdest ve mükerrer olması halinde red kararı verilmesi, aksi halde yargılamaya devam edilerek; katılanın parayı yatırdığı banka hesabına ilişkin belgelerin temini ile hesabın sanık tarafından açılıp açılmadığı ve hesap açılırken bankaya verilen nüfus cüzdanı üzerindeki fotoğrafın sanığa ait olup olmadığı ile paranın çekildiği POS cihazlarının hangi işyerlerine ait olduğunun belirlenerek paranın sanık tarafından çekilip çekilmediğinin tespit edilmesi ve toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm verilmesi,
2- 5237 sayılı TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmekle beraber, maddenin (b) fıkrasında yer alan “ve diğer siyasi hakları kullanmaktan” şeklindeki ibarenin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi,
3- Sanık hakkında tayin olunan gün para cezası adli para cezasına çevrilirken 5271 sayılı CMK"nın 232/6. maddesine aykırı olarak uygulama maddesinin gösterilmemesi,
4- Sanığın gözaltında kaldığı süre bakımından hakkında TCK"nın 63. maddesi uyarınca mahsup hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12/04/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.