Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1268
Karar No: 2020/4231
Karar Tarihi: 08.12.2020

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2020/1268 Esas 2020/4231 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, bir trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemiş, mahkeme davanın kabulüne karar vermiştir. Davacı ve davalı vekili ile ihbar olunanın vekili tarafından takip edilen davanın ihbar olunanın temyiz dilekçesi reddedilmiştir. Ancak, mahkeme avans faizi yerine yasal faiz uygulamıştır. Mahkeme kararının düzeltilerek onaylanması gerektiği ve davacı ve ihbar olunandan alınan harçların istekleri halinde geri verilmesi gerektiği kararlaştırılmıştır. Kanun maddeleri olarak; Temyiz hakkı bulunmayan ihbar olunanın temyiz dilekçesinin reddedilmesi için hüküm kurulmuştur. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat taleplerinde olay tarihinden faiz yürütülmesi gerektiği, avans faizi uygulamanın yanlış olduğu ve düzeltilmek gerektiği kararlaştırılmıştır. Bu kararlar 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca alınmıştır.
4. Hukuk Dairesi         2020/1268 E.  ,  2020/4231 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalı İçişleri Bakanlığı aleyhine 11/03/2003 gününde verilen dilekçe ile trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 04/10/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili, davalı vekili ve ihbar olunan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle davacı ile davalının temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-İhbar olunan ...’in temyiz isteminin incelenmesinde;
    Hükmü temyiz etme hakkı, davada taraf olan kişilere aittir. Kural olarak, kendisine dava ihbar olunan, davaya katılmadıkça kanun yollarına başvurma hakkı yoktur. Ancak mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak taraf sıfatını almayan davanın ihbar olunduğu kişi hakkında hüküm kurulmuşsa, ihbar olunan hükmün kendisiyle ilgili bölümünü temyiz edebilir. Açıklanan nedenlerle; ...’nin ihbar olunan sıfatı dışında başkaca bir sıfatı bulunmayıp, aleyhine hüküm de oluşturulmadığı ve bu nedenle hükmü temyiz etmekte hukuki yararı bulunmadığı anlaşılmakla, temyiz hakkı bulunmayan ihbar olunanın temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
    2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı vekili ve ihbar olunan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, davalının işleteni olduğu aracın damperi yarı kalkmış vaziyette seyrederken müvekkiline ait fiber optik kabloları kopardığını belirterek 6.486,08 TL tazminatın avans faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, kusur ve hesap bilirkişi raporları hükme esas alınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosyanın incelemesinde; davacı tarafın dava dilekçesinde haksız fiil nedeniyle oluşan zararın hasar tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte tahsilini talep ettiği, mahkemece davanın kabulü ile dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verildiği anlaşılmıştır. Dava haksız eylem nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Haksız eylemden kaynaklanan zararın ödetilmesi amacıyla açılan davalarda, istek halinde hüküm altına alınan tazminata olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Davacı vekili dava dilekçesinde, haksız eylemin gerçekleştiği tarih olan 27/08/2000 tarihinden itibaren tahsilini istemiş olmasına rağmen, mahkemece bozma sonrası Uyap"a kayıt tarihini dava tarihi olarak kabul ederek 30.09.2015 tarihinden itibaren
    tahsiline karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı HMK"ya eklenen “geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    3-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
    4- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Dosya kapsamından; davanın dayanağı olan eylem, haksız fiil niteliğindedir. Uyuşmazlık haksız eylemden kaynaklandığına ve davalı da tacir olmadığına göre tazminata, yasal faiz yürütülmesi gerekir. Mahkemece bu yön üzerinde durulmadan avans faizi ile tahsile karar verilmiş olması doğru değildir. Ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkeme kararının 6217 sayılı Kanun’un 30. maddesi ile 6100 sayılı HMK"ya eklenen “geçici madde 3” atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle ihbar olunanın temyiz dilekçesinin reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “dava tarihinden ” ibaresi çıkarılarak yerine ‘’olay tarihi olan 27/08/2000’’ söz dizisinin yazılmasına , (4) nolu bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan “avans faizi ” ibaresi çıkarılarak yerine ‘’yasal faizi’’ söz dizisinin yazılmasına, davalının diğer temyiz itirazlarının (3) nolu bentte gösterilen nedenlerle reddiyle kararın taraflar yararına düzeltilmiş bu biçiminin ONANMASINA ve davacı ile ihbar olunandan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 08/12/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi