
Esas No: 2013/12489
Karar No: 2013/15543
Karar Tarihi: 07.11.2013
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/12489 Esas 2013/15543 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen itirazın iptali davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Davacı, davalının işyerinde abonesiz kaçak su kullandığının tespit edildiğini, tahakkuk ettirilen bedelin tahsili için başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini öne sürerek, itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, bu davadan önce davalı tarafından davacı kurum aleyhine açılan menfi tespit davasında, dava konusu tutanak hakkında yapılan yargılama sonucunda tarafların borç ve alacak durumunun belirlendiği, bu nedenle davacı kurumun tekrar takip yaparak itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı temyiz etmiştir.
HMK’nun 114.maddesinde, davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması dava şartları arasında sayılmıştır. Aynı kanunun 115.maddesinde ise, mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı, tarafların da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebileceği, dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verileceği açıklanmıştır.
Somut olaya gelince; davacı görevlileri tarafından davalının işyerinde atık su abonesi olmadan kaçak su kullanıldığı belirtilerek tutanak düzenlenmiş, tahakkuk ettirilen 9.006,60 TL asıl alacak ve 517,66 TL işlemiş faizden oluşan alacağın tahsili için 12.07.2011 tarihinde davalı aleyhine takip başlatılmış, davalının takibe itirazı üzerine 19.12.2011 tarihinde görülmekte olan itirazın iptali davası açılmıştır. Aynı tutanağa ilişkin olarak davalı tarafından davacı ... aleyhine .... sayılı dosyasında 10.12.2010 tarihinde açılan menfi tespit davasında mahkemece verilen
...
25.10.2011 tarihli karar ile davacının davalı ...’ye 9.006,60 TL’lik tahakkuktan dolayı 6.799,10 TL borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, bu karar Yargıtay denetiminden geçmiş ve onanarak 19.06.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Takibin ve itirazın iptali davasının, menfi tespit davasının kesinleşmeden önce açıldığı gözetildiğinde, davacı ...’nin dava konusu kaçak su tutanağına ilişkin olarak takip başlatmakta ve itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu kuşkusuzdur. Aynı tutanağa dayanılarak açılan menfi tespit davasında kesinleşen alacak miktarı, diğer bir ifadeyle davalının borçlu olduğu bedel, itirazın iptali davasında dikkate alınarak, talep edilen asıl alacak ve işlemiş faiz hakkında karar verilmelidir.
Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular dikkate alınarak, davacının hukuki yararı bulunduğu gözetilerek davanın esası yönünden karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.