20. Hukuk Dairesi 2014/4271 E. , 2014/9218 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kadastro Mahkemesi
DAVALILARI : Mustafa Kurt ve Ark.
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... Köyü ... ada ... parsel sayılı 24952,83 m² yüzölçümündeki taşınmaz, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tarla niteliğiyle davalı gerçek kişiler adına tesbit edilmiştir.
Davacı ... Yönetimi, dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu; Hazine, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerler ile kaçak ve yitik kişilerden kalma yerlerden olduğu; birleşen dosya davacısı ... ise, taşınmazda miras nedeniyle hissesi olduğu iddiasıyla ayrı ayrı dava açmışlardır.
Mahkemece, HUMK.’nun 45. maddesi gereğince davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonucunda; davacı birleşen dosya davacısı Hazine ile birleşen dosya davacısı ...’nın açtıkları davanın reddine, davacı ... Yönetiminin davasının ise, kabulüne ve dava konusu Sumaklı Köyü, 101 ada 79 sayılı taşınmazın kadastro tesbitinin iptali ile taşınmazın orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine ve davalılar ... ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/03/2012 gün ve 2012/1513-3724 sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; [Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; bu inceleme sonucu taşınmazın tamamen veya kısmen orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, bu kez, zilyetlik yolu ile kazanma (Medeni Kanunun 713. maddesi, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerindeki) koşulların araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.] denilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından açılan davaların kısmen kabulüne, dava konusu ... İli, ... İlçesi ... Köyü, 101 ada 79 parsel nolu taşınmazın tesbitinin iptaline, 26/06/2013 havale tarihli fen ve orman bilirkişilerinin ortaklaşa sundukları raporun ekindeki krokide (A) harfi ile gösterilen 18.370,39 m2 yüzölçümlü taşınmazın tesbit gibi aynı vasıf ve mahiyette tesbit malikleri adına tapuya tesciline, aynı krokide (B) harfi ile gösterilen 5.776,90 m2 ve (C) harfi ile gösterilen 805.54 m2 yüzölçümlü taşınmazların, orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi temsilcisi tarafından krokide (A) harfi ile gösterilen bölüme yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.
Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın temyize konu (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının Orman Yönetimine yükletilmesine 06/11/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.