Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/5776
Karar No: 2014/9234
Karar Tarihi: 07.11.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/5776 Esas 2014/9234 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/5776 E.  ,  2014/9234 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    DAVALILAR : ... - ... - ...

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı Hazine, 22.10.2004 tarihli dava dilekçesiyle ... Köyü 25537 ada 6 sayılı parselin, 1947 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken, 1976 yılında yapılıp 24.03.1976 tarihinde ilân edilerek 24.03.1977 tarihinde kesinleşen, 6831 sayılı Kanunun, 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığını, taşınmazın orman sınırları içinde olduğu gözönünde bulundurulmadan tapuya tescil edilip, daha sonra ifraz edilerek davalılar adına tapu kaydı oluşturulduğu iddiasıyla, tapu kaydının iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne, ... ada ... sayılı parselin bilirkişi krokisinde (D) harfi ile gösterilen 755 m2 yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline, (C) harfi ile gösterilen 953 m2 yüzölçümündeki bölümün davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, hüküm davalı gerçek kişiler tarafından (D) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin olarak temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04.12.2012 gün ve 8694 - 13893 sayılı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Arsa niteliğiyle ve 1708 m2 yüzölçümüyle, davalılar adına kayıtlı olan çekişmeli imar parseli, arazi kadastrosunda T.Sani 1321 tarih 27 sıra numaralı tapu kaydı ve vergi kaydıyla Kamile Cengiz adına tesbiti kesinleşen 8450 m2 yüzölçümündeki ... parsel, ... adına tesbiti kesinleşen 6700 m2 yüzölçümündeki ... parsel sayılı taşınmazlar ile taşlık ve çalılık niteliğiyle Hazine adına tesbit edilip, ...Vakfının itirazı üzerine, Tapulama Komisyonunca ... Vakfı adına tesbiti kesinleşen 52350 m2 yüzölçümündeki 374 parsel sayılı taşınmazın 2981 sayılı Kanun hükümlerine göre ifrazıyla 02.03.1998 tarihinde oluşmuştur.
    1) Kesinleşmiş orman kadastro tutanak ve haritalarının uygulanmasına dayalı araştırma inceleme sonucu düzenlenen uzman bilirkişi raporuyla, çekişmeli 25537 ada 6 sayılı parselin fen bilirkişi ... ... ile orman bilirkişileri ... ... ve ... ... tarafından düzenlenen 25.06.2005 tarihli rapora ekli krokide, orman tahdit hattına göre (T) harfi ile gösterilen 1582 m2 ve (S) harfi ile gösterilen 126 m2 (toplam 1708 m2) ve maki tefrik işleminde oluşturulan haritasına göre de (C) harfi ile gösterilen 953 m2 ve (D) harfi ile gösterilen 755 m2 olmak üzere (toplam 1708 m2) iki ayrı şekilde bölümlenip, bu krokiye göre ... Makisi olarak ayrılan (C) harfi ile bölümünün tamamı (T) harfi ile gösterilen orman kadastro sınırları dışında bırakılan alanda kalırken, muhafaza makisi olarak belirlenen (D) harfi ile gösterilen bölümünün içinde kalan ve (S) harfi ile gösterilen 126 m2 yüzölçümündeki kısmın kesinleşmiş orman kadastro sınırları içindeyken, yine kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı, (D) harfi ile gösterilen bölümünün (S) harfi ile gösterilen bölümü dışında kalan, ancak, miktarı bilirkişilerce hesaplanmayan diğer kısmının ise orman sınırları dışında bırakıldığı belirlenmiştir.
    Ağustos 2007 tarih ve 8 sayılı Yargıtay kararları dergisinde yayınlanan, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 20.12.2006 gün ve 14641 - 17945 sayılı kararında da açıklandığı gibi, makiye ayırma çalışması yapan komisyon kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun kurulmadığı ve çalışmadığı için, bu komisyonun yaptığı makiye ayırma işlemine değer verilemeyeceği gibi, böyle bir çalışma sonunda makiye ayrılan yerlerin tevzii işlemleri yapılmaz, makiye ayrılan yerlerde özel yasaları gereği oluşturulan tapu kayıtları dışındaki kayıtlar ile zilyetliğe değer verilemez. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 30.04.2010 günlü kararında, 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen ve tapuya tescil edilen orman kadastro sınırları içinde bulunan ve 1996/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile kabul edilen konu sözü edilen içtihadı birleştirmenin kapsamı dışındadır. Aynı kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen, ancak tapuya tescil edilmeyen yerlerde 5653 sayılı Kanun ile değişik 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre maki komisyonlarının yaptığı işlemler bir tespit niteliği taşıyıp, teknik ve hukukî anlamda orman kadastro sınırı dışına çıkarma işlemi değildir. O halde; temyize konu (D) bölümünün kesinleşmiş orman sınırları dışında bırakılan ve (T) harfi ile gösterilen bölümü içinde kalan kısmına yönelik davanın da reddine karar verilmesi gerekirken, kesinleşen orman tahditi dışında kaldığı halde, muhafaza makisi içinde bırakıldığı gerekçesiyle, bu bölüme ilişkin davanın kabulüne karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.
    2) Davalı gerçek kişinin (D) ile gösterilen bölüm içinde kalan ve kesinleşmiş orman kadastrosu sınırları içindeyken yine kesinleşmiş 2/B uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan (S) ile gösterilen 126 m2 yüzölçümündeki bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince; bu bölümün, ... Köyünde yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde bırakıldığı, daha sonra, 1977 yılında kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığı saptanmışsa da, 6831 sayılı Orman Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2, 2896 ve 3302 sayılı yasalar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Kanunla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Kanun ile 16/2/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır. 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir." denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, çekişmeli taşınmazın (D) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin açılan davanın reddine, (S) harfi ile gösterlen bölümüne ilişkin davanın konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan parselin tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu, 24.03.1976 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması, 15.06.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince harç alınmasına yer olmadığına 07/11/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi