Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/477
Karar No: 2020/2291
Karar Tarihi: 12.03.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/477 Esas 2020/2291 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/477 E.  ,  2020/2291 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacılar; murisleri ..."in, davalıdan ... Köyü, 177 parsel sayılı taşınmazın 500 m²"sini 10.09.1991 tarihli harici satım senedi ile aldığını, satış bedelini peşin olarak ödediğini, dava konusu taşınmaz üzerinde imar uygulaması yapıldığını ve imar uygulaması sonucu taşınmazın üçünçü şahıslar adına çıktığını, dava konusu taşınmazın ... Köyü 298 ada 1 parsel olarak revizyon gördüğünü, taşınmazda halen zilyet olduklarını, davalı taşınmazın bedelini aldığı halde taşınmazı tapuda devretmediğini ve devretme imkanının da kalmadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmişler, dava değerini 21.027 TL"ye yükseltmişlerdir.
    Davalı; 10/09/1991 tarihli harici satım sözleşmesinin doğru olduğunu, 19.000,000 TL (yeni 19,00 TL) parayı ..."den sözleşmenin yapıldığı gün aldığını, ancak daha sonra da bu taşınmazda hak sahibi olmadığı için devredemediğini belirterek; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; davanın kabulü ile, 5.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren, 16.027,00 TL alacağın ise 11.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiş; Dairemizin 26.02.2015 tarih, 2014/10198 Esas- 2015/3102 Karar sayılı ilamıyla; muris ..."in davacılar haricinde mirasçıları bulunup bulunmadığının tespiti ve davada taraf teşkilinin temini yönünden hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

    Sözkonusu bozma kararı üzerine dosyanın gönderildiği mahkemece bozma ilamına uyulmuş, usulüne uygun taraf teşkilinin temininden sonra; yapılan yargılama neticesinde; davanın kabulü ile, 5.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren, 16.027,00 TL alacağın ise 11.03.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, sözkonusu kararın yine davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine bu defa Dairemizin 21.01.2016 tarih, 2015/14655 Esas- 2016/522 Karar sayılı ilamıyla; davacının 10.09.1991 tarihinde ödemiş olduğu, 19.000,000 TL (yeni 19.00 TL) nin ifanın imkansız hale geldiği tarihteki çeşitli ekonomik etkenler nedeniyle azalan alım gücünün enflasyon, tüketici eşya fiyat endeksi, altın ve döviz kurlarındaki artışla, memur ve işçi ücretlerindeki artışlar vs. ortalaması alınmak suretiyle ulaşacağı alım gücünün tespiti için taraf ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınması ve davacının kullanımında bulunan taşınmazın zilyetliğinin davalıya teslim edilmesi, hükmedilen alacağa taşınmazın iadesi tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekçeleriyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL"nin dava tarihinden itibaren, 2.239,56 TL"nin 11/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınmasına, 26/02/2001 tarih 637 yevmiye numaralı satış ile davacı dava konusu yeri satın aldığından zilyetliğin teslimine ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    2-)Davalı vekilinin yargılama giderlerine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesine gelince;
    Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 24.04.1995 gün ve 21/9 sayılı kararında ve 6100 sayılı HMK 326.maddesi uyarınca "Yargılama giderleri, kural olarak davada haksız çıkan ve aleyhine hüküm verilen tarafa yükletilir."
    Davada haksız çıkan tarafa yükletilecek olan yargılama harç ve giderleri hem davayı kazanan tarafın daha önce peşin ödediği, hem de (karar ve ilam harcı ve Devlet Hazinesi tarafından peşin olarak ödenen giderleri gibi) devlete ödenmesi gereken harçlar ve giderlerdir.
    Buna göre, mahkemece; alacak talebi yönünden dava kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen, 6100 sayılı HMK"nun 326/2 ve devamı maddeleri uyarınca, kabul-red oranına göre tarafların yargılama giderlerine mahkum edilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-)Davalı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz taleplerinin incelenmesinde ise;
    Davayı kazanan taraf davasını bir vekil vasıtası ile takip etmiş ise, haksız çıkan (davayı kaybeden) taraf yargılama gideri olarak vekâlet ücretine de mahkûm edilir. (HMK 323 1/ğ).
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesi uyarınca; konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında olmamak kaydıyla nispi olarak belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.

    Eldeki davada, mahkemece; alacak davası kısmen kabul edilmiş olmasına rağmen davanın reddedilen kısmı üzerinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olması doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün yargılama giderine ilişkin 5. fıkrasında yazan "mükerrer olmamak kaydı ile " ibaresinden sonra gelmek üzere " davanın kabul-red oranına göre hesaplanan 869,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacılara verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacılar üzerinde bırakılmasına" cümlesinin eklenilmesine, yine hükmün yargılama giderine ilişkin 6. fıkrasında yazan "Davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına," ibaresinin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine "Davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerden kabul-red oranına göre hesaplanan 61,69 TL"nin davacılardan alınarak davalıya verilmesine, bakiyenin davalı üzerinde bırakılmasına" cümlesinin eklenilmesine, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükme 9. fıkra eklenerek; "Davalı vekil ile temsil olunduğundan karar tarihinde yürürlükte bulunan ve A.A.Ü.T"ye göre belirlenen 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya verilmesine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün davalı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 12/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi