Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/16976
Karar No: 2013/15638
Karar Tarihi: 11.11.2013

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2013/16976 Esas 2013/15638 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2013/16976 E.  ,  2013/15638 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde alacak davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm taraF vekillerince temyiz edilmiştir.
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin zilyedi bulunduğu ..... 2763 parsel de kayıtlı taşınmazın davalı idare tarafından 4072 sayılı Kanun uyarınca satışa çıkartıldığını, bu nedenle ihaleye davet edilen müvekkiline taşınmazın doğrudan satışının yapıldığını, müvekkilinin imzaladığı satış sözleşmesi uyarınca satış bedeli olarak belirlenen miktardan 18.160,98 TL"yi taksitler halinde davalı kuruma ödediğini, ancak davalı kurumun 18.06.2008 tarih ve 234 sayılı yazı ile dava dışı .... nin talebi üzerine dava konusu taşınmazında içerisinde yer aldığı kömür havzasındaki taşınmazların satış ve devir işlemlerinin yapılmaması yönündeki Maliye Bakanlığının talimatı nedeniyle satış sözleşmesini tek taraflı feshettiğini bildirdiğini ileri sürerek; davalı idarece belirlenen satış bedelinden geriye kalan bölümün müvekkili tarafından ödenmesi koşulu ile dava konusu taşınmazın müvekkili adına tesciline, bu talep kabul edilmediği takdirde fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydıyla, müvekkilince ödenilen 18.160,98 TL ile yine müvekkilinin beklenen menfaati nedeniyle fesihten kaynaklanan zararından şimdilik 7.000 TL"nin yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 07.06.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile de dava konusu taşınmazın kamulaştırma sahası içerisinde yer alması nedeniyle değerinin bilirkişilerce 159.995,66 TL olduğunun belirlendiğini, bu bedelden henüz davalı kuruma ödenmemiş olan 6.839,02 TL satış bedelinin mahsubu ile müvekkilinin müspet zararının 153.156,64 TL olarak hesap edildiğini ileri sürerek, bedel yönünden talebini 153.156,64 TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı vekili; satış sözleşmesi yapılmış olmasının müvekkili hazineyi tescile zorlayamayacağını, ayrıca ileride dava konusu taşınmazın kamulaştırılıp kamulaştırılamayacağının belli olmaması nedeniyle müspet zarar olarak kamulaştırma bedelinin talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    ....
    -2-




    Mahkemece; davalı hazinenin, dava konusu taşınmazı bedelini belirlemek suretiyle 4072 Sayılı yasa uyarınca doğrudan satış yoluyla davacıya sattığı, diğer bir anlatımla davalı hazinenin kamu ihale yasasına göre yapmış olduğu bir satışın olmadığı, bu durumun sonucu olarak da ihale ile mülkiyetin davacıya geçmesi gibi bir sonucun doğmayacağı, hazinenin sözleşme serbestîsi kuralı gereğince her zaman tek taraflı olarak satış iradesinden vazgeçebileceği gözetildiğinde taşınmaz bedeli olarak kendisine ödenen miktar kadar sebepsiz zenginleştiği, bu nedenle davacının ödemiş olduğu 18.160,98 TL"nin denkleştirici adalet ilkesi gereğince dava tarihinde ulaştığı bedeli talep edebileceği gerekçe gösterilerek; tapu iptali ve tescili talebinin reddine, bedele yönelik istemin ise kısmen kabulü ile 20.351,20 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalı tarafın tüm, davacı tarafın ise sair temyiz itirazları yerinde değildir.
    Davalı hazinenin; tarla vasfındaki taşınmazını, 31.12.2002 tarihinden önce beş yıl süreyle fiilen tarımsal amaçlı olarak kullanan davalıya 4072 Sayılı .... Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkındaki Kanunun 7.maddesi uyarınca doğrudan sattığı, bu nedenle taraflar arasında 14.09.2006 ve 18.05.2007 tarihli satış sözleşmelerinin imzalandığı, akabinde davacının satış bedelinden 18.160,98 TL"yi taksitler halinde davalı hazineye ödediği, ancak davalı hazinenin ..... nin talebi nedeniyle dava konusu taşınmazında içerisinde yer aldığı kömür havzasındaki taşınmazların satış ve devir işlemlerinin yapılmaması yönündeki bakanlık talimatını gerekçe göstererek taşınmazın satışını 18.06.2008 tarihli yazı ile feshettiği, dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
    Yanlar arasındaki uyuşmazlığın, davalı hazinenin maliki bulunduğu taşınmazı 4072 sayılı ....Ait ....Arazilerinin Satışı Hakkındaki Kanunun 7. maddesi uyarınca davacıya satmasına ilişkin sözleşmeden kaynaklandığı sabit olup; taraflar arasında yapılan bu sözleşmenin geçerli olduğu ortadadır. Aksi halin kabulü, hazinenin tapulu taşınmazını geçersiz sözleşme ile sattığı sonucunu doğurur ki bu mümkün değildir.
    Şu durumda; geçerli olduğu belirlenen satış sözleşmenin ifa edilmemesi nedeniyle uğradığı zararı taşınmazın rayiç değerine özgüleyen davacı, satış bedelini ödediği oranda, ifanın imkânsız hale geldiği tarihteki taşınmazın rayiç değerini talep edebilecektir.
    Buna göre mahkemece; öncelikle taraflara ifanın imkânsız hale geldiği 18.06.2008 tarihine yakın zaman içinde yapılan ve kamulaştırma vb. gibi özel amacı olmayan satışları bildirmeleri için imkân tanınmalı, gerektiğinde resen emsal celbi yoluna gidilerek, bu emsallere göre satışa konu edilen taşınmaza değer biçilmesi için yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu eşliğinde keşif yapılmak suretiyle denetime imkân veren ve bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, sonrasında ödenilen bedelin taşınmaza biçilen satış bedeline olan oranının, taşınmazın rayiç değerine oranlanması suretiyle bulunacak değere hükmedilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    ....
    -3-




    Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 11.11.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.




    ....




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi