1. Ceza Dairesi 2018/5599 E. , 2019/853 K.
"İçtihat Metni"Nitelikli hırsızlık suçundan Uşak 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/05/2017 tarihli ve 2016/572 esas, 2017/502 sayılı kararı ile 4 yıl 2 ay hapis cezasına hükümlü ..."ün, bu cezasının infazı sırasında, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz edilmesine dair Uşak İnfaz Hâkimliğinin 26/01/2018 tarihli ve 2018/95 esas, 2018/88 sayılı kararını müteakip, hükümlünün denetimli serbestlik yükümlülüklerini ihlâl ettiği gerekçesiyle cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesi talebinin reddine ilişkin Uşak İnfaz Hâkimliğinin 27/02/2018 tarihli ve 2018/205 esas, 2018/221 sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair mercii Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/2018 tarihli ve 2018/278 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, Uşak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından 01/02/2018 tarihi itibari ile hükümlü hakkında denetim planı hazırlanarak infazına başlanıldığı, hükümlünün 06/02/2018 tarihinde denetim planına uymadığından bahisle 09/02/2018 tarihinde uyarıldığı, buna rağmen 12/02/2018 tarihinde belgelendirilebilir ve geçerli bir mazereti bulunmaksızın kamuya yararlı bir işte çalışma yükümlülüğünü ihlâl ederek denetimli serbestlik kapsamında belirlenen yükümlülüğü ikinci kez ihlâl ettiği ve Uşak İnfaz İşlemleri Değerlendirme Komisyonunun 16/02/2018 tarihli 2018/562 sayılı kararı ile hükümlü hakkındaki denetimli serbestlik dosyasının kapatılarak Uşak Cumhuriyet Başsavcılığına iade edilmesi üzerine, hükümlünün ilk ihlâle ilişkin uyarı tebliğinin 09/02/2018 tarihinde yapıldığı, 15 günlük itiraz süresinin 25/02/2018 tarihinde kesinleşeceği, dolayısıyla da 12/02/2018 tarihindeki ikinci ihlâlin ihlâl olarak kabul edilemeyeceğinden bahisle hükümlünün kapalı ceza infaz kurumuna iade edilmesi talebinin reddine karar verilmiş ise de;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesinin 6. fıkrasında yer alan;
"Hükümlünün;
a) Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne üç gün içinde müracaat etmemesi,
b) Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi,
c) Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi,
Hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine, infaz hâkimi tarafından karar verilir." şeklindeki düzenleme ile,
Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliği"nin hükümlünün uyarılması başlıklı 44. maddesinde yer alan;
"(1) Yükümlülüğün yerine getirilmesi için uyulması gereken kurallar ile karara uygun olarak hazırlanan programa ve denetimli serbestlik personelinin bu kapsamdaki uyarı ve çağrılarına uyulmaması yükümlülüğün ihlali sayılır. Yükümlülüğün ihlal edilmesi durumunda vaka sorumlusunun teklifi üzerine yükümlü, komisyon tarafından veya kanunda yazılı hallerde komisyonun önerisi üzerine ilgili hâkim tarafından uyarılır.
(2) Uyarı bir yazı ile yükümlüye tebliğ edilir. Gerektiğinde yükümlü, müdürlüğe davet edilerek yükümlülüklerine ilişkin hususlar ve ihlalin sonuçları vaka sorumlusu tarafından kendisine sözlü olarak da açıklanır. Yükümlünün gelmemesi durumunda daha önce yapılmış olan yazılı uyarı yeterli sayılır.
(3) Denetimli serbestlik kararlarının infazında, yükümlülüğün bir yıl içerisinde iki defa ihlal edilmesi yükümlülüğe uymamada ısrar etme sayılır. Yükümlünün uyarılmasının ardından bir yıl içerisinde ikinci ihlalin tespit edilmesi halinde infaza son verilerek kayıt kapatılır." şeklindeki düzenlemeler karşısında, hükümlünün denetim planını 1 yıl içerisinde iki defa ihlâl etmesinin yeterli olduğu, aksi durumun kabulü halinde hükümlünün ilk ihlâle ilişkin uyarı kararına karşı Kanun yoluna başvurma hakkının olmasının hükümlüye itiraz süresi boyunca ihlâl hakkı tanındığı anlamına geleceği anlaşılmakla, itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08/11/2018 gün ve 94660652-105-64-5939-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Uşak 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/03/2018 tarihli ve 2018/278 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.