(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
18/10/2016 günü saat 23.00 sıralarında Çankaya-Esat Polis Merkezi Amirliğine yapılan ihbar üzerine, ...’in oturduğu dairede ... ve ...’ın ölü olarak bulunmaları üzerine yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 24/10/2017 tarihli ve 2016/146293 soruşturma, 2017/81712 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik müşteki ... tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/01/2018 tarihli ve 2018/326 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Somut dosya kapsamına göre, ölen ...’in kullandığı...nolu telefon hattı ile ... isimli şahsın 17/10/2016 tarihinde ölen ... ile mesajlaştıkları, bu telefonda bu mesajlaşmadan sonra mesaj olmadığının görüldüğü, ...’nın ifadesinde arabasını ölen ...’e ölüm olayı öncesinde verdiği, arabayı tekrar almak üzere yanına arkadaşı ...’ı da alarak 17/10/2016 günü ...’in evinin olduğu yere geldiklerini, içeriye girmediklerini, ...’in gelerek arabanın anahtarını kendisine verdiğini ve arabanın içerisinde ...’le konuştuklarını sonra ayrılıp gittiklerini beyan ettiği, olay yeri inceleme raporuna göre ... ve ...’in ölü bulundukları evin salonunda 3 adet pet şişenin bulunduğu, bu durumda ... ve ...’ın evin içerisine girip girmediklerinin tespiti için çevrede ...’in evine girişi gören kamera bulunup bulunmadığı araştırılmaksızın ve varsa görüntü kayıtlarına ulaşılmasına çalışılmaksızın ve özellikle ... ve ...’ın telefonlarının 17/10/2016-18/10/2016 tarihinde yaptıkları baz istasyonlarını da gösterir şekilde iletişim kayıtlarının incelenmeksizin eksik soruşturmaya dayalı olarak kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, ortada 5271 sayılı Kanuna uygun bir soruşturmanın bulunmadığı bir durumda, anılan Kanunun 160. maddesi ve diğer maddeleri uyarınca soruşturma yapılmasını sağlamak maksadıyla merciince itirazın kabul edilmesi gerektiği
gözetilmeden, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 08/05/2018 gün ve 94660652-105-06-3194-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Ankara 7. Sulh Ceza Hâkimliğinin 19/01/2018 tarihli ve 2018/326 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 18/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.