Esas No: 2019/2172
Karar No: 2021/2200
Karar Tarihi: 13.09.2021
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2019/2172 Esas 2021/2200 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO : 2019/2172
KARAR NO : 2021/2200
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 08/10/2019
NUMARASI : 2016/1322 E - 2019/937 K
DAVANIN KONUSU: Adi Ortaklıkta Temsil Yetkisinin Kaldırılması
KARAR TARİHİ: 13/09/2021
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı bulunan dava ile ilgili olarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf edilmesi sebebiyle, dava dosyası üzerinde yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında ...Şti.Ortaklığı olarak adi ortaklık kurulduğunu, maden sahasına ilişkin ticari faaliyet yapıldığını, ortaklığın kullanım alanında bulunan maden sahasının ruhsat sahibinin 360 Madencilik Şirketinin tüzel kişiliği olduğunu, davalı ile adi ortaklık arasında 15/06/2016 tarihli Rödovans sözleşmesi imzalandığını, adi ortaklığın kuruluş sözleşmesinin 9.maddesince ...ile birlikte müştereken yetki ile müdür olarak atandığını, ...’ün aynı zamanda davalı şirket hissedarı olduğunu, davalı şirket hisselerini dava dışı ... 'a devir ettiğini, .... 'e ulaşılamadığını, bu nedenle adi ortaklığın temsiline ilişkin gerekli işlemlerin yapılamadığını, şirketin iyleşmesinin sağlanabilmesi amacıyla Kocaeli 6. Noterliği'nin... Yevmiye nolu 21/09/2016 tarihli ihtarnamesi ile ... 'ün üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmediği, bu nedenle şirket işleyişinin sekteye uğradığı belirtilerek...'ün müdürlük görevinden azlinin ve yeni müdürün atanmasına ilişkin ortaklık merkezinde 06/10/2016 tarihinde toplantı yapılmak suretiyle davalı şirrkete toplantı davetiyesi gönderildiğini, davacı tarafça toplantıya katılımın sağlanamadığını, müvekkili şirketin gerekli vekaletnamenin verilmemesi sebebiyle Kocaeli 6. Noterliği'nin 16/08/2016 tarihli ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı şirkete 15/06/2016 tarihli Rödovans sözleşmesinin 13. bendine dayanılarak sözleşmenin taraflara yüklediği edimlerin yerine getirilmesinin talep edildiğini, ihtarnamenin davacı şirkete 18/08/2016 tarihinde tebliğ edildiğini, aynı tarihte davacı şirket hissedarı ve adi ortaklık temsilcisi olan ... 'ün hissesini ... 'a devir ettiğini, davalı ... 'e ulaşılamamış olması ve temsil görevini yerine getirmemesi nedeniyle ortaklığın layığı ile devam edemeyeceği kanaati ile İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi 'nin 2016/1057 Esas sayılı dosyası ile ortaklığın feshinin talep edildiğini, adi ortaklıkta temsil yetkisinin kuruluş sözleşmesi ile verildiğini, temsilcilerden birinin davalı şirket hisselerini devir etmesi ile birlikte davalı şirket tüzel kişiliği ile adi ortaklığın zarara uğradığını belirterek kuruluş sözleşmesinin 9 'uncu maddesine dayanılarak, adi ortaklığın kuruluş sözleşmesinin değerlendirilerek adi ortaklığı temsil ve ilzama ilişkin ...n yetkili olarak kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı vekili cevap dilekçesinde ; davacı tarafın şi ortaklığı ile ilgili işlerde sahte imza kullandığını, iş ortaklığının elde ettiği kazancı gizlediğini, dava dışı şirketler ile temsil yetkisini aştığını, müvekkilinin mülkiyetini saklı tutarak ortaklığın hizmetine sunmuş olduğu mal varlığını üçüncü kişilere satmaya çalıştığını, haksız kazanç elde etme çabasına girdiğini, iş ortaklığının devam etmesinin zararın artmasına sebebiyet verdiğini, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 'nin 2017/1244 Esas sayılı dosyası ile ortaklığın feshine ilişkin dava açıldığını, eldeki davanın bekletici mesele yapılmasına karar verildiğini, adi ortaklık sözleşmesinde taraflar arasında eşitliğin benimsendiğini, davalının kötü niyetli olarak yönetimi fiili olarak ele geçirdiğini, eldeki dava ile durumu hukuki olarak ele geçirme çabasında olduğunu, davacı tarafın temsil yetkisini kötüye kullandığını, davacı tarafça çıkartılan ihtarnamenin kötü niyetli olarak ruhsat alanına çıkarıldığını, ihtarnamelerin kendilerine tebliğ edilmediğini, bu nedenle cevap dahi verilemediğini beyanla haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine karar verilmiştir.
Mahkemece verilen kararı,davacı vekili istinaf etmiştir.Davacı vekilince verilen istinaf dilekçesinde özetle; Adi ortaklıkta temsil yetkisinin Kuruluş sözleşmesi’nin 9. maddesi uyarınca ...ve ... müştereken yetki ile verilmiş olup, müvekkili şirket yetkilisi ...'ın tek başına yönetici sıfatıyla hiçbir işlem yapamadığını, ...’ün davalı şirket hisselerini devir etmesi, gerek davalı şirket tüzel kişiliğinin gerekse adi ortaklığın zarara uğramasının amaçlandığına ilişkin şüphe uyandırdığını, bu nedenle dava açılarak kuruluş sözleşmesinin 9. maddesinin hâkim müdahalesi ile değiştirilerek adi ortaklığın temsilcilik görevin eksiksiz yerine getiren...’ın tek temsilci olarak atanmasına karar verilmesinin talep edildiğin, ancak Mahkemenin “Müdür olarak atanan ...e ulaşılamamasının veya bu kişinin davalı şirketteki payını devretmiş olmasının ortakların yönetim yetkisinden kaynaklanan temsil yetkisini etkilemeyeceği, bu nedenle eldeki davada hukuki yararın bulunmadığından” bahisle davayı reddetmiş olduğu,TTK. 630. maddesi uyarınca müvekkili şirketin adi ortaklığın ortağı sıfatıyla, şirket müdürü ...n şirket sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ağır bir şekilde ihlal etmesi sebebiyle, temsil yetkilerinin kaldırılmasını mahkemeden talep etme hakkına sahip olduğunu beyanla, kararın usul ve hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek,kaldırılması istenmiştir.
...nun 355. maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; dava, Dava, adi ortaklığa atanan müdürün değiştirilmesi/yetkisinin kaldırılması, sözleşmeye hakim müdahalesi talebine ilişkindir.Dosyadaki bilgi ve belgelere göre; 13/08/2015 tarihli Adi Ortaklık Sözleşmesi ile , ...Şti.arasında imzalanan sözleşmenin konusu ve amacının ise ...Taşköprü Cad. No:107 Sancaktepe/İSTANBUL adresinde bulunan 3...15/06/2016 tarihli Rödovans Sözleşmesinde; taraflarının Ruhsat Sahibi namı ile .ic.Ltd.Şti., işletmeci namı ile ......Tic.Ltd.Şti. Adi Ortaklığı İşletmecisi olduğu, 10 yıl geçerli olduğu anlaşılmıştır.
Kadıköy 3. Noterliği'nin 23/08/2016 tarihli ... yevmiye nolu işlem belgesine ilişkin 18/08/2016 tarihli 2016/1 kararı incelendiğinde; şirket hissedarı ... 'ün şirkette mevcüt 75.000,00 TL kıymetindeki hissesinin tamamının bütün hak ve yükümlülükleri ile ve bütün aktifi pasifi ile birlikte şirkete dışarıdan katılan ... 'a Üsküdar 18. Noterliği'nin 03/08/2016 tarih ve ... yevmiye numarası ile devrederek şirketten ayrıldığı, devrin kabulü ile pay defterine işlenmesine karar verildiği, devir neticesinde 75.000,00 TL hissenin ...'a, 25.000,00 TL hissenin ... 'e ait olduğu, şirket ortağı ... 'ün şirketten ayrılması sebebiyle müdürlük görevinin kaldırılması ile temsil ve ilzam yetkisinin iptaline, şirket müdürlüğüne seçilen ... 'ın şirket unvanı altında atacağı münferit imzası ile şirketi her konuda 10 yıl süre ile temsil ve ilzama yetkili kılındığı anlaşılmıştır.
İstanbul Anadolu 7. ATM'de 2017/1244 esas sayılı dosyada Adi Ortaklığın Fesih ve tasfiyesi için dava açıldığı ,derdest olduğu bilgi ve beyanlardan anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına göre ,adi ortaklık kurulurken temsilci olarak atanan ...ün davalı şirket ortakğı iken,sonradan hisselerini ...a devrettiği,bu kişinin davalı şirketin hakim ortağı olduğu anlaşılmıştır.
Adi ortaklığın kuruluş sözleşmesinin 9.maddesince ... ve ...le birlikte müştereken yetki ile müdür olarak atandığı , temsilcilerden M...’ün davalı şirketteki hisselerini dava dışı kişiye devrettiği, bu devir işleminin adı geçen kişinin temsil yetkisinin sona ermesini gerektirmeyeceği, adi ortaklık sözleşmesinde adi ortaklığın iki müdürün müşterek imzasıyla temsilinin uygun görüldüğü, ortakların şirket temsili yönünden bu şekilde iradelerinin birleştiği, gelinen aşamada temsilci sayısının tek kişiye indirilmesi yönünden sözleşmeye müdahale şartlarının oluşmadığı sonucuna varıldığı ,kaldı ki şirketin fesih ve tasfiye davasının devam ettiği, sözkonusu davada gerekirse adi ortaklığa kayyım atanabileceği,mevcut durum itibarıyla verilen kararda usul ve hukuka aykırılık bulunmadığı değerlendirilmekle ,davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine karar verilmesi gerekmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca reddine,
Davacıdan alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL'nin davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
İstinaf yargılama giderlerinin istinaf eden üzerinde bırakılmasına,
İstinaf sebebiyle yatırılan gider avansı bakiyesi varsa karar kesinleştiğinde istinaf edene ilk derece mahkemesince iadesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Yargıtay'da temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 13/09/2021
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.